Tebliğname No : 6 - 2009/133306MAHKEMESİ : Tarsus 1.Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 31/03/2009NUMARASI : 2006/690 (E) ve 2009/219 (K)SUÇ : HırsızlıkYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Geceleyin yakınması süren mağdura ait fabrikasının etrafı tel örgülerle çevrili eklentisi niteliğindeki bahçesinde yer alan yakma bölümüne girerek hırsızlık yapmaya kalkışın sanık hakkında, geceleyin iş yeri dokunulmazlığını bozmak suçundan 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4. maddeleri uyarınca zamanaşımı içinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Sanığın yakınanın fabrikasında işçi olarak çalıştığını, maaş ve ikramiyelerini alamadığı için hırsızlık suçuna kalkıştığını belirtiği, hakkında beraat kararı verilen diğer sanık K.. S..'in de kollukta alınan ifadesinde, “şu sıralar ödemelerde bir sorun yaşandığı doğrudur, firma dışarıya ihracat yapıyordu, ihracatta sorun olduğu için bir miktar alacağımızın olduğu doğrudur” diyerek sanığın savunmasını desteklediği, yakınanın ise bu konuda herhangi bir beyanın olmadığının anlaşılması karşısında, sanığın üzerine atılı suçu 5237 sayılı TCK 144/1-b maddesinde kalan bir hukuki ilişkiden kaynaklanan alacağın tahsili amacı ile işleyip işlemediği araştırılıp tartışılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de; a- Olay günü Tarsus' da güneşin yaz saatine göre saat 19.57’de battığı ve tanıklar İ. C. ve R. Ü. kolluktaki ifadesine göre suçun saat 21.00 sıralarında işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi yollamasıyla, aynı Yasanın 143/1.maddesi gereğince cezada arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,b- Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanığın aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan şartla tahliyeye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. S.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 326/son. maddesinin gözetilmesine, 02.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.