Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5662 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 1216 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : TehditHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 17. Ceza Dairesinin 06/04/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Daireye gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Mağdur ... ve tanık ...'un birbiri ile örtüşen beyanlarına karşın aynı yerde bulunan ve kısmen farklı anlatımlarda bulunan diğer tanıkların beyanları dikkate alındığında;Tamamı sözlü anlatımlardan oluşan yargılama sistemlerinde, delillerin birbirleriyle çelişmesi halinde, öncelikle bu aykırılıklar tamamen giderilip, ortadan kaldırılması gerektiği düşünülmeden hangi tarafın anlatımına hangi gerekçeyle üstünlük tanındığı açıklanıp, vicdani kanı ilkesine uygun gerekçelendirilebilir ve temyiz mercii tarafından denetlenmesi mümkün sonuca ise hangi deliller ile ulaşıldığı da denetime olanak verecek şekilde karar yerinde değerlendirilerek gösterilmeden, eksik soruşturmayla yetinilip, yargılamaya devamla, yerinde ve yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Sanığın sabıkalarının 4616 sayılı Yasaya göre erteli olması ve silinme koşullarının oluşması karşısında, duruşmalara yansıyan olumsuz bir davranışı da bulunmadığına göre, tehdit suçundan doğan maddi bir zararın da olmadığı dikkate alındığında, sanığın gözlemlenen kişilik özelliklerinin neler olduğu denetime olanak verecek şekilde duruşma tutanaklarına yansıtılmadan, hakkında takdiri indirim uygulanması ile de çelişecek şekilde, genel geçişli ifadeler ve dosya içeriğine uymayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmemesi,3-) 26.02.2009 tarihli 5739 sayılı Yasanın 4. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 50. maddesinin 6. fıkrasında yer alan “yaptırımın” ibaresinin “tedbirin” olarak değiştirilmesi, keza 5739 sayılı Yasanın 5. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106. maddesinin 4. ve 9. fıkralarının değiştirilmesi ve aynı yasa maddesinin 10. fıkrasının yürürlükten kaldırılmış olduğu hususları dikkate alındığında, infazı kısıtlar şekilde, kısa süreli hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrileceğine hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 29.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.