MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Olay günü, sokak üzerinde bulunan araçları kurcalayan üç şahsın bulunduğunun devriye görevini ifa etmekte olan kolluk görevlilerine anons edilmesi üzerine, olay yerine giden kolluk görevlilerinin yakınanın aracının yanında üç kişiyi gördükleri, kolluk görevlilerini gören şahısların kaçmaya başladığı, yaşı nedeniyle yargılaması ayrı yürütülen .....isimli şahsın kovalamaca sonucu yakalandığı, .... isimli şahsın kaçarken yakınanın aracından hırsızlanan dürbünü yere attığı, kaçan diğer iki şahsın ise kolluk görevlilerince tanınan sanıklar olduğunun 16.4.2007 tarihli yakalama tutanağı içeriğinden anlaşıldığı; yakalama tutanağı içeriğinin duruşmada tanık olarak dinlenen polis memurları ..., ... ve ... tarafından doğrulandığı;sanıkların da savunmalarında olay yerinde bulunduklarını ikrar etmiş oldukları anlaşıldığından,tebliğnamedeki bozma isteyen (1) no'lu düşünce benimsenmemiş; 5271 sayılı CMK'nın 231.maddesinde düzenlenmiş bulunan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşullarının bulunması gerektiği; zararı gidermeyen sanıklar hakkında anılan maddenin uygulanmasına yer olmadığına karar verilirken “zararın giderilmemiş olmasının” da gerekçe olarak gösterilmiş olması karşısında; tebliğnamedeki bozma isteyen (2) no'lu düşünce de benimsenmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, Sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'in temyiz itirazları ile tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımların çıkarılarak yerlerine “Sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 20.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.