Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 5625 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18922 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 6 - 2011/363658MAHKEMESİ : Yozgat Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/04/2011NUMARASI : 2010/139 (E) ve 2011/78 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmün esasını oluşturan kısa kararın sanık savunmanı Avukat C. K..'nun yüzüne karşı 06.04.2011 günü okunduğu, adı geçen avukatın 06.04.2011 havale tarihli süre tutum dilekçesinde, karara yönelik itirazlarını ileri sürerken, dilekçe içeriğinde hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazı ile birlikte, yağma suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yasa yolu başvurusunda da bulunduğu anlaşılmıştır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yönelik itirazın Sungurlu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından değerlendirilip “İtirazın reddine” karar verilmiştir. 06.04.2011 havale tarihli süre tutum dilekçesi ve 12.05.2011 havale tarihli temyiz dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde, sanık savunmanının temyiz başvurusunun yağma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin ve yasal süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede: Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Suç tarihinde 15 yaşını bitirmiş, 16 yaşını tamamlamamış olan sanık M.. C..'in gece vakti sokakta, suç tarihi itibariyle 10 yaşını bitirmiş, 11 yaşını tamamlamamış olan katılan B.. A..'ü durdurarak, boğazına bıçak dayayıp, küfür etmek suretiyle bira almak için para istediği, katılanın yakınlarının olay yerine gelmesi üzerine eylemini tamamlayamadan olay yerinden uzaklaştığı anlaşılıp kabul edildiğine göre; suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da dikkate alınarak, somut olayda 5237 sayılı TCY’nın 150/2. maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılması ve sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılaması, Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. C.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.