MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Hırsızlık, mala zarar verme, işyeri dokunulmazlığını bozmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay 22.Ceza Dairesinin 06/11/2015 tarihli görevsizlik kararı ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-Sanıklar ... ve ...'ın, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme; sanıklar ... ve ...'ın hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal ve mala zarar verme suçlarından hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde, Sanık ... hakkında TCK'nın 143. maddesi ile uygulama yapılırken hüküm fıkrasına artırım oranının 1/3 yerine 1/6 olarak yazılması cezanın 4 yıl olarak belirlenmesi karşısında yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hata olarak görülmüştür.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,2 - T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının, sanıklar ..., ..., ... savunmanı ile sanık ...'nin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesi yazılarak ve hükmün yargılama giderleri ile ilgili bölümündeki sanıklara yükletilen zorunlu savunman ücretlerinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 2-Sanıklar ... ve ...'ın, hırsızlık suçundan hükümlülüklerine dair kararların yapılan temyiz incelemesinde, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Oluşa ve dosya içeriğine göre; sanıklar ... ve ...'ın, arkadaşları ... ve ... ile birlikte gece vakti hırsızlık yapmak için yakınan ...'e ait markete geldikleri, sanıklar ... ve ... dışarıda gözcülük yaparken, ... ve ...'nin marketin içine girdikleri, bu sırada yakınan ..., devreye giren alarm nedeniyle olayı öğrenip marketi kontrol etmek üzere geldiğinde marketin önündeki arabanın içinde gözcülük yapan sanık ...'ün arabadan inip elindeki silahla ...'yi olay yerinden kovaladığı, sanık ... ile birlikte marketin içindeki sanıklara durumu haber verip aldıkları sigaralarla birlikte kaçtıklarının anlaşılması karşısında, sanıklar ... ve ...'in sübut bulan eylemlerinin gece vakti silahla birden fazla kişi ile birlikte yağma suçunu oluşturduğu düşünülmeden, delillerin takdirinde ve suç vasfının tayininde yanılgıya düşülerek yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması, 2- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış haklarının korunmasına, 27/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.