MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...'ün adli sicil kaydından; açıklanması geri bırakılan hükümlülük kararları ile belirlenen denetim süresi içinde 14/05/2010 tarihinde işlediği hırsızlık suçu nedeniyle Denizli 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/10/2010 gün ve 2010/254 – 2010/640 E-K sayılı ilamı ile 8 ay, 17/04/2010 tarihinde işlediği kasten yaralama suçu nedeniyle Denizli 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/09/2011 gün ve 2010/425 – 2011/438 E-K sayılı ilamı ile 6 ay hapis cezaları aldığı ve bu kararların kesinleştiğinin anlaşılması; ayrıca sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının, 5395 sayılı Yasanın 23/5-6. maddesinde 5560 sayılı yasa ile yapılan değişiklikten sonra 15/10/2009 tarihinde kesinleşmesi nedeniyle, mahkemece 18/01/2008 tarihli hükümlerin açıklanmasında bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir. 1- Sanığın, mağdur ...'ye yönelik yağma suçundan hükümlülüğüne dair kararın yapılan temyiz incelemesinde;TCK'nın 31/2. maddesi, 168/3. maddesinden sonra uygulanarak anılan yasanın 61/5. maddesindeki sıralamaya aykırı uygulama yapılması kanuna aykırı ise de sonuca etkili olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye, uyulan bozmaya ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanık ...'ün temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA,2- Sanığın, mağdur ...'ya yönelik yağma suçundan hükümlülüğüne dair kararın yapılan temyiz incelemesinde;TCK'nın 150/2 maddesi, 35/2. maddesinden sonra uygulanarak anılan yasanın 61/5. maddesindeki sıralamaya aykırı uygulama yapılması ve 18/01/2008 tarihli hükümde TCK'nın 35. maddesi uyarınca sanığın cezasında 3/4 oranında indirim yapıldığı halde, açıklanan hükümde 1/2 oranında indirim yapılmasına karar verilmesi kanuna aykırı ise de açıklanan hususlar verilen cezanın miktarı itibariyle sonuca etkili olmadığı için bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 106/4. maddesi uyarınca, suç tarihi itibariyle 18 yaşını tamamlamayan sanık ... hakkında hükmolunan adli para cezalarının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği, ancak aynı maddenin 11. fıkrasına göre işlem yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'ün temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün TCK'nın 52/4. maddesinin uygulanmasına ilişkin fıkralarındaki “Para cezasının ödenmemesi durumunun hapse çevrileceği hususunun sanığa ihtarına (ihtarat yapıldı)” cümlesinin çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.