Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5500 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 25472 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi (TMK 10. Maddesi ile Görevli)SUÇ : Yağma, Suç örgütü kurmak ve yönetmek, Suç örgütüne üye olmak, Tehdit, Özgürlüğü kısıtlama, 6136 sayılı Yasaya aykırılıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Üye ...'un 6526 sayılı Kanunla Terörle Mücadale Kanununa eklenen geçici 14/4. maddesinin son cümlesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve milletlerarası andlaşmalara aykırı olduğu, bu nedenle iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması görüşü oyçokluğu ile reddedilerek yapılan incelemede:Cezanın türü ve süresine göre, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca REDDİNE, I-Sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ...’e yönelik özgürlüğü kısıtlama; sanık ... hakkında yakınan ...’e yönelik yağma; sanık ... hakkında yakınan ...’e yönelik tehdit ve özgürlüğü kısıtlama; sanıklar ..., ... ve ... hakkında katılan ...’a yönelik yağma; sanık ... hakkında katılan ...’a yönelik tehdit; sanıklar ... ve hakkında yakınan ...’a yönelik tehdit; sanık ... hakkında suç örgütü kurmak ve yönetmek; sanık ... hakkında suç örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Yakınan ...’den tehdit ile senet alınması ile yağma suçunun tamamlandığının gözetilmemesi; yakınan ...'e karşı yağma suçunun işyerinde işlenmesine karşın, sanık ... hakkında uygulanan madde ve bentlerin yanında TCK’nın 149/1. maddesinin “d” bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün, katılan ...'a karşı eylemle ilgili sanık ... yönünden Dairemiz Üyesi sayın ...'un muhalefeti ile oyçokluğu ile, diğer hükümler yönünden oybirliği ile, tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında yakınan ...’a yönelik tehdit ile 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın yakınan ...'a karşı eylemde tekerrüre esas alınan hükümlüğünün kesin nitelikte adli para cezası olduğu gözetilmeyerek, hakkında tekerrür uygulaması yapılması; 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunda ise silahlı örgüt kuruculuğu ve yöneticiliği suçundan mahkum olan sanık hakkında, TCK'nın 58/9. maddesi uyarınca tekerrür uygulaması yapılması gerekirken, anılan ilamın tekerrüre esas alınması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, yakınan ...'la ilgili hükümden tekerrür ile ilgili bölümün çıkartılması ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçunda ise, tekerrür uygulamasına ilişkin bölüm hükümden çıkartılarak yerine, “TCK'nın 58/9. maddesi gereğince sanığa hükmolunan cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra sanık hakkında, denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına” sözcüklerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanıklar ... ve ... hakkında yakınan ...’a yönelik yağma ve özgürlüğü kısıtlama; sanık ... hakkında yakınan ...’e yönelik yağma; sanıklar ..., ... ve Servet Güçlü hakkında suç örgütüne üye olmak suçundan kurulan hükümlerin incelenmesinde: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- a-Sanık ... ’nün her ikisi de arkadaşı olan yakınan ... ile sanık ... arasındaki sorunun çözümü için, yakınanın teklifi ile aracılık yapması dışında suç kastı ile hareket ettiği ve atılı suçlara katıldığına ilişkin dosya kapsamına göre delil bulunmamasına karşın, yağma ve özgürlüğü kısıtlama suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi, b-Kabule göre de; yağma suçu işyerinde işlenmesine karşın, sanık hakkında uygulanan madde ve bentlerin yanında, TCK’nın 149/1. maddesinin “d” bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-a-Yakınan ...'a karşı yağma suçunun birden fazla kimse tarafından birlikte işlenmemesine karşın, sanık ... hakkında TCK'nın 149/1. maddesinin “c” bendi ile uygulama yapılması, yine yağma suçu işyerinde işlenmesine karşın sanık hakkında anılan madde ve fıkranın “d” bendinin uygulanmaması, b-Sanık ...'nün, yakınan ...’ın şahsına zarar vermeksizin kendiliğinden serbest bıraktığının anlaşılması karşısında; özgürlüğü kısıtlama suçuyla ilgili olarak yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile sanık hakkında TCK’nın 110. maddesinin uygulanmaması,3-a-Yakınan ...'in 2009 yılı başlarında ... isimli şahısa kendi çek karnesinden hamiline yazılı biri 10.000 TL, diğeri 8.000 TL olmak üzere iki adet çek verdiği, Cahit Yıldız’ın çekleri sanık ...'a % 15 bedelle kırdırdığını söyleyerek yakınana 12.600 TL parayı verdiği; sanık ... tarafından da doğrulanan sanık ...'nün savunmasında, "Sanık ...’tan alacağının bulunduğunu, ...’ın yakınandan alacağını alması durumunda borcunu ödeyebileceğini" belirtmesi üzerine, yakınandan borcunu ödemesini istediğini ileri sürdüğü; yakınanın, parayı asıl satanın ... olduğunu sonradan öğrendiğine ilişkin beyanda bulunduğu ve sanık ... tarafından yakınandan bu borç nedeniyle alınan 30.000 TL tutarındaki senedin icra takibine konu edildiğinin anlaşılması karşısında; yakınana parayı verenin sanık ... olup olmadığı, sanık ...'ın sanık ...'a borcu olup olmadığı araştırılıp, söz konusu 18.000 TL borcun, vade tarihinden itibaren suç tarihine kadar işleyeceği yasal faizi ile birlikte oluşan miktarı duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanarak, sonucuna göre sanık ...’nün hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı biçimde karar verilmesi, b-Kabule göre de; yağma suçunun işyerinde işlenmesine karşın, sanık hakkında uygulanan madde ve bentlerin yanında, TCK’nın 149/1. maddesinin “d” bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Sanıklar ... ve ... hakkında suç örgütü yöneticiliği suçundan TCK’nın 220/1. maddesi ile cezalandırılması talebi ile kamu davası açıldığı, Mahkemece değişen suç vasfına göre suç örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet kararı verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, suç örgütü yöneticiliği suçundan beraat, suç örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyet kararı verilerek, hükümde karışıklığa yol açılması, 5-Sanık ... ’nün, yakınan ...’la ilgili yukarıda izah edilen aracılık eylemi dışında, diğer sanıklarla devamlı olarak suç işlemek amacıyla bir araya geldiği ve hiyerarşik yapıya dahil olduğuna ilişkin kesin, inandırıcı ve kuşkudan uzak hukuka uygun kanıt bulunmadığı gözetilmeden, suç örgütüne üye olmak suçundan beraatı yerine mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle, tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, yakınan ...'a karşı eylemle ilgili sanık ... yönünden, yakınan ...'e karşı eylemle ilgili sanık ... yönünden Dairemiz Üyesi sayın ...'in muhalefeti ile oyçokluğu ile, diğer hükümler yönünden oybirliği ile 20.03.2014 tarihinde karar verildi. ÜYE ...'İN KARŞI OYU: Sanık ...'ün yakınan ...'a karşı yağma ve özgürlüğü kısıtlama; Sanık ...'nün yakınan ...'e yönelik yağma eylemlerinde; Oluş ve dosya kapsamına göre sanıkların eylemleri sabit olup, mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, sayın çoğunluğun sübuta yönelik bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır. Hal böyle olunca; I) Mağdur ...'a yönelik olay ile uygulamalarda;1)Sanıklar ... ve ...'ün, mağdur ...'a karşı yağma olayında; oluş ve dosya kapsamına göre sanıkların eylemine TCK'nın 149/1-a-c-f-g bendleri yanı sıra (d) bendinin uygulanmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır, eleştirisi ile hükmün bu kısmının Onanması,2)Sanık ...'ün, mağdur ...'a karşı özgürlüğü kısıtlama suçundan ise; adı geçen yakınanın şahsına zarar vermeksizin serbest bırakılması karşısında, hakkında TCK'nın 110. maddesi ile uygulama yapılması gerektiği yönünden hükmün bu gerekçe ile Bozulması,II) Sanık ...'nün yakınan ...'e yönelik yağma eyleminin ise;Suçun vasıflandırması ile ilgili eksik tahkikattan bozma görüşü benimsenmemiş olup, oluş ve dosya kapsamına göre adı geçen sanık hakkında, TCK'nın 149/1-c-f-g bendleri yanı sıra (d) bendi ile uygulama yapılmaması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır eleştirisi ile hükmün bu kısmının da Onanması, gerektiği inancı ile sayın çoğunluğun düşüncesine iştirak olunmamıştır. ÜYE ...'UN KARŞI OYU: Karşı oyum, öncelikle 6526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/4. maddesinde yer alan son cümlenin, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olduğuna ilişkin olup; bu görüşün çoğunluk tarafından kabul edilmeyerek kararın esastan incelenmesine geçilmesinden sonra da, sanık ...’le ilgili olarak katılan ...’a yağma suçundan verilen mahkûmiyet kararına yöneliktir. I-6526 SAYILI KANUNUN 1. MADDESİ İLE 3713 SAYILI TERÖRLE MÜCADELE KANUNUNA EKLENEN GEÇİCİ 14/4. MADDESİNDE YER ALAN SON CÜMLENİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI VE AİHS’YE AYKIRI OLDUĞU: 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 105/6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan; ancak, aynı Kanunun geçici 2/4. maddesi uyarınca, bu mahkemelerde açılmış olan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bakmakla görevlendirilen, CMK’nın yürürlükten kaldırılan 250/1. maddesine göre görevli mahkemeler, 6 Mart 2014 tarihli, mükerrer 28933 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 'un 1.maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/1. maddesi gereğince kaldırılmışsa da, anılan maddenin 4. fıkrasına, “Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtayın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunur.” hükmü konulmuştur. Sözü geçen bu hüküm, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırıdır. Şöyle ki; 1-Özel yetkili mahkemeler, “Adil Yargılanma Hakkı” ve “Yargı Birliği”ni sağlamak amacıyla kaldırılmıştır. Bu husus, anılan Kanunun genel gerekçesi ile sözü geçen madde gerekçesinde belirtilmiş; tüm ağır ceza mahkemelerinin aynı usul kurallarına tâbi olması amaçlanarak, adil yargılanma hakkı için gerekli olan özel soruşturma ve kovuşturma usullerine son verilmesi amaçlanmıştır. Ancak, 6526 sayılı Kanunla Terörle Mücadele Kanunu’na eklenen geçici 4/4. maddesine eklenen son cümle ile özel-genel mahkeme ayrımı sürdürülmekle; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Kanun önünde eşitlik” başlıklı 10; “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36; “Kanuni hâkim güvencesi” başlıklı 37 ve “Suç ve Cezalara ilişkin esaslar” başlıklı 38. maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesine aykırı bir düzenleme yapılmış ve yargı birliği ilkesi ihlal edilmiştir. 2-Mahkemeler, bütün işlemlerinde, Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan “Kanun önünde eşitlik” ilkesine uygun hareket etmek zorundadır. 6526 sayılı Kanunla kanıt toplama yöntemleri değişmiş; yargılama hukuku, hukuka uygun ve güvenilir hâle getirilmiştir. Önceden, CMK’nın 250. maddesi kapsamında kalan soruşturma ve kovuşturmalarda, şüpheli ve sanıklar yönünden mevcut kısıtlayıcı hükümler kaldırılmakla, kişilerin hukuki güvenlik hakları ile yargılama eşitliği sağlanmıştır. 3-Keza bu cümle, Anayasa’nın 36. maddesinde yer alan, “Hak arama hürriyeti ile herkesin yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu”; 37. maddesindeki, “Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamayacağı” ve 38. maddesinde yer alan, “Kanuna aykırı olan elde edilmiş bulguların, delil olarak kabul edilemeyeceği” hükümlerine de aykırılık teşkil etmektedir.4-Çağdaş anayasaların temel kurallarından birisi de kanun koyucunun abesle iştigal etmeyeceği kuralıdır. Kanun koyucu, CMK’nın 250. maddesi ile görevli mahkemeleri kaldırmakla, Bu mahkemelerin, normal ağır ceza mahkemelerine göre daha güvencesiz olduğunu kabul etmiştir. 5-CMK’nın 250. maddesi ile görevli mahkemelerin kaldırılarak diğer ağır ceza mahkemelerine gönderilen davaların sanıklarıyla, kararları Yargıtay’da temyiz incelemesinde bulunan dosyaların sanıkları arasında fark yaratılması da Anayasa’nın 10. maddesinde yazılı eşitlik ilkesine aykırılık oluşturmuştur. 6-Anayasa’nın 90/son maddesinde yer alan “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır” kuralı gereği olarak da; yapılan düzenleme, AİHS’nin adil yargılanma hakkına ilişkin 6. maddesine aykırı olduğundan iptali gerekmektedir. Özetle, 5526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrasının son cümlesi, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’na ve Ülkemizin kabul ettiği milletlerarası antlaşmalara aykırı olduğundan, 152. madde uyarınca Anayasa Mahkemesine başvurulması ve verilecek karar sonucuna kadar temyiz incelemesinin geri bırakılması görüşündeyim. II- KATILAN ...’A YÖNELİK YAĞMAYA TEŞEBBÜS SUÇU SANIĞI ...’LE İLGİLİ OLARAK: Katılan ...’ın, sanıklardan ...’a 30.000. TL’ye sattığı Wolkwagen Golf marka otomobilin perte ayrılmasından sonra iade edilmeyen 2.000.- TL’nin ödenmesini sağlamak için yağmaya teşebbüs etmek suçundan hakkında dava açılan sanık ...’in aleyhinde atılı suçu işlediğine ilişkin mahkûmiyetine yeter ve cezalandırılmasını gerektirir nitelikte kanıt elde edilememiştir. Elde edilen kanıt, sadece anılan suçun sanıklarından ... ile arasında geçen telefon konuşmalarıdır. Sanık ... ile mağdur ... hiç yüz yüze gelmemiştir. Elde edilen telefon konuşmaları da başka kanıtlarla desteklenmiş değildir. Açıklanan nedenlerle; adı geçen sanık hakkında, yağmaya teşebbüs etmek suçundan verilen mahkûmiyet kararının, delil yokluğundan bozulması görüşündeyim. Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar SANIĞIN DENETİM SÜRESİ İÇİNDE YENİ BİR SUÇ İŞLEMESİ - ZAMANAŞIMI Normal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE MicrosoftInternetExplorer4 Sigortasız Çalıştırılan İşçinin İşçilik Alacakları İçin Hizmet Tespit Davası Açmaya Zorlanamayacağı Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait kuaför salonunda 01/06/2009- 07/03/2011 tarihleri arasında ça Tarafların görevsiz mahkemede yaptığı usuli işlemlerin geçerliliği - görevsiz idari yargıda açılan dava Taraflar arasındaki “menfi tesbit- ödeme emrinin iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Tokat (1.) İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 23.08.2006 gün ve 1135-629 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesinin 26.06.2007 g Yargıtay Yargıtay Karar Arama Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ? Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama Yargıtay Kanunu Yargıtay İş Bölümü Yargıtay Haberleri Karar Arama Yargıtay Kararları Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Yargıtay Ceza Dairesi Kararları BAM Kararları Danıştay Kararları Anayasa Mahkemesi Kararları Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları Karar Arama Nasıl Yapılır? Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir? Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır? BAM Karar Arama Nasıl Yapılır? Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır? Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?