Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5197 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21332 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, Konut dokunulmazlığını bozmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Sanıkların, gündüz vakti müştekiye ait eve açık olan kapıdan girdikleri, oturma odası içerisinde bulunan kilitli dolabın anahtarını sakladığı dolabın üzerinden haksız olarak ele geçirdikten sonra içerisinde ziynet eşyası ve para bulunan çantayı almaya teşebbüs ettiklerinin anlaşılması karşısında; eylemlerinin 5237 sayılı TCK'nın 142/2-d maddesine girmesine rağmen, aynı Yasanın 142/1-b maddesi ile haklarında uygulama yapılması ve birden fazla kişi ile birlikte konut dokunulmazlığını ihlal etmeleri nedeniyle 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, 2-Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK.nın 326/2. maddesine aykırı biçimde “eşit şekilde tahsiline” biçiminde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak yerine, “Sanıkların, TCK’ nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesi ile yine hükümden “yargılama giderinin eşit şekilde tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” sözcüklerinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.