MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, yaralama, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, direnmeHÜKÜM : Kısmen Beraat, Kısmen Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Yakınan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümler yönünden davaya katılma talebinin, CMK’nın 237/2. maddesine göre kabulü ile yapılan incelemede;I- Katılan vekilinin 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve direnme suçları yönünden kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;Katılan vekilinin 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve direnme suçları yönünden verilen kararları temyiz yetkisi bulunmadığından, temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 317. maddesi gereğince tebliğneme gibi REDDİNE, II- a-Katılan ... ’nun kasten yaralama suçundan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler; b-Katılan ...’e yönelik kasten yaralama suçundan sanıklar ..., ... ve ... hakkında kurulan hükümler; c-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve memura direnme suçları yönünden kurulan hükümler; d-Sanık ... hakkında, 6136 sayılı Yasaya aykırılık ve memura direnme suçları yönünden kurulan hükümler; e-Sanık ... için memura direnme suçları yönünden kurulan hükümlere yönelik temyiz istemleri ile katılan ... vekilinin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Her ne kadar katılan ...’te meydana gelen yaralanmalar hakkında düzenlenen 02.12.2008 günlü adli tıp raporunda “yaralamalar, hayati tehlike oluşturmamıştır” denmesine karşın, aynı hekim tarafından bu rapordan bir yıl sonra verilen 03.12.2009 tarihli yeni raporda aynı yaralanmaların “hayati tehlikeye sebebiyet verdiği” bildirilerek, iki rapor arasında çelişki oluştuğunun görülmüş ise de; adı geçen katılana olay sonrası gerekli tıbbi müdahaleyi yapan ... Devlet Hastanesinde düzenlenen 18.07.2008 günlü rapor içeriğine göre katılanın yaralanması nedeniyle cerrahi operasyona ihtiyaç duyulmayarak medikal tedavi uygulandığı ve bıçak yaralamalarının toraksa nafiz olmadığının açıkca anlaşılması karşısında; tebliğnamede bozma isteyen düşünce benimsenmemiştir.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanları ile katılan ... Koyuncuoğlu vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, III- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında yağma suçu ile sanık ... hakkında katılan ...’e karşı kasten yaralama suçundan kurulan hükümlerin temyiz isteminin incelenmesine gelince;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- İçinde bulundukları araçla zikzaklar çizerek giden sanıkların arkasındaki araçta bulunan katılanların kullandığı aracın ışıklarıyla yaptıkları uyarıya sinirlenen ve araçlarını durdurarak, bir kısmının elinde bıçak olduğu halde, araçtan inip arkadan gelmekte olan katılanların aracını durdurup etkili eylemde bulunan sanıklara karşı, polis memuru olan ve kendilerini bu saldırıdan korumak isteyen katılan ...’in belindeki tabancasını çıkardığını gören sanık ...’ın, adı geçen mağdura kafa atarak, elindeki tabancayı alıp önce bu katılanın ayaklarına iki kez ateş ederek yaraladığı, daha sonra tarlaya doğru kaçmaya çalışan diğer mağdur ...’ya doğru da iki kez ateş ettiği, ancak isabet ettiremediğinin anlaşılması ve sanıkların hep birlikte katılan ...’e ait silahı da yanlarına alarak olay yerinden kaçmaları sonrasında, ihbar üzerine kollukça yakalanmak istenmeleri sırasında, sanıklardan İlhami’nin suça konu tabanca ile görevli polis memurlarına direndiği, ancak zor kullanılarak yakalandığı ve söz konusu silahın ele geçirildiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında nitelikli yağma suçunun oluştuğu ve ayrı ayrı cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden, yasal olmayan gerekçelerle yazılı biçimde beraatlerine karar verilmesi,2-Oluş ve dosya içeriğine göre; sanık ...’in olay sırasında katılan ...’ya salladığı bıçağın değmemesi üzerine tekme ile vurduğunun anlaşılması ve bu durumun adı geçen sanık ... tarafından da kabul edilmesi karşısında; sanık ... hakkında tamamlanmış kasten yaralama suçundan ceza tayini gerekirken, anılan katılana karşı eylemi nedeniyle yazılı biçimde hem kasten yaralamaya teşebbüs suçundan ceza verilip hem de aynı eylem nedeniyle beraat hükmü verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanları ile katılan ... Koyuncuoğlu vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 26/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.