Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 513 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 29433 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Çocuk Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Bir başkasının, kendisinin veya yakının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyedin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmakta, bu cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamaktadır.Oluş ve dosya içeriğine göre; olay günü, yanlarında iki kişi daha varken sanıklar .... ve ......'in, olay yerine gelerek yakınanlara "bisikletiniz ile biraz gezebilir miyiz? isterseniz siz de arkaya oturun" dedikleri, yakınanların ise “geç oldu veremeyiz” şeklinde olumsuz cevap verdiği, ancak sanıkların ısrar etmesi üzerine bisikletlerini verdikleri, bir tur atıp, yakınanların yanına geri geldikleri esnada, yakınan ....ın cep telefonunun çaldığı, sanık ....'in, ...'a hitaben "senin cep telefonun da mı var? ver bana kız arkadaşıma hava atacağım" dediği, ...'ın, vermek istemediği, ancak sanık ....'in, ses tonunu yükseltmek suretiyle yakınanın elinden cep telefonunu çekip alarak, aldıkları bisikletlerle birlikte olay yerinden kaçtıkları somut olayda, malın teslimi sırasında yağma suçunda aranan boyutta objektif nitelikteki ciddi, korkutucu seviyede cebir/tehdit içeren söz veya harekette bulunmadıkları, sanıkların bali veya tiner koklayan kişilere benzer tiplerinin olması ile yakınanlardan cep telefonu ve bisikletlerini isterlerken ses tonlarını yükseltmiş olmalarından etkilenen yakınanların salt kendi iç dünyalarındaki korku ve endişeleriyle malın teslimine yöneldiklerinin anlaşılması karşısında, sanıkların, hırsızlık suçundan mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken suçun vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabul ve uygulamaya göre de;2-) Yakınanlar, sanıklar ve tanıklar, aşamalardaki ifadelerinde, suçun işlendiği saat olarak, 21:30'u belirtmiş olmaları ve Mahkeme'nin kabulünün de bu yönde olması karşısında; suç tarihinde, ...........’da, güneşin yaz saati uygulamasına göre saat 20.34'da battığının anlaşılması nedeniyle; suçun geceleyin işlendiğine ilişkin kanıtların nelerden ibaret olduğu karar yerinde gösterilip tartışılmadan yağma suçundan 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (h) bendinden de hüküm kurulup, olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olduğu gerekçesiyle de aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması,3-) Mahkemece 5271 sayılı Yasa'nın 150/3. maddesi uyarınca sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, atanan savunmana ödenen avukatlık ücretinin, onsekiz yaşından küçük oldukları anlaşılan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olduğunun gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar .... ve ..... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 10.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.