MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, tehditHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen sanık ... savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ...’a yönelik tehdit suçundan; sanıklar ..., ... ve ... hakkında yakınan ...’a yönelik yağma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde; Hükmedilen cezaların sürelerine göre, sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK.nun 318. maddesi gereğince REDDİNE, Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve nitelendirmede Yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Sanıkların, hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b-c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildiği takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması, 2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıkların savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, sanıklar ..., ... ve ...’ye yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., savunmanlarının, sanık ... ve savunmanının, sanık ...’nin temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" ibaresinin yazılması, ayrıca hükümden ‘462.-TL zorunlu müdafiilik giderinin sanıklar ..., ... ve ...’den ayrı ayrı tahsil edilerek hazineye gelir kaydına’ ilişkin bölümün çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında yakınan ...’a yönelik tehdit suçundan kurulan hükmün incelemesine gelince; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve nitelendirmede Yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Yakınan Kumral Yanık’tan 11.000.-TL bedelli senedin, daha önce verilen borca dayanılarak sanık ..., ... ve ... tarafından tehdit edilmek suretiyle zorla alındığı, akabinde sanık ...’ın, bu ilişkide taraf sıfatı olmayan ...’ın babası olan yakınan ...’tan, oğlunun daha önceki borcu ile yakınanın oğlunun, sanıklar hakkında savcılığa şikayette bulunmasının bedeli olarak sanık ...’ın yakınan ...’tan daha önceden talep ettiği 1000.-TL para da dahil olmak üzere toplamda 60.000.-TL parayı tehdit ederek istemesi şeklinde gelişen olayda, sanığın eyleminin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde tehdit suçundan hüküm kurulması, Uygulamaya göre de; sanığın, yakınan ...’a karşı eyleminin tek suç oluşturduğu gözetilmeden, TCK’nın 43.maddesi ile uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 01.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.