MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03/07/2013 tarihli kenar yazısı ile Daireye gönderilmekle başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde; 5271 sayılı CMK’nın 231/5. maddesi gereğince verilen “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin karara karşı itiraz yolu açık olup, temyizi olanaklı bulunmadığından; O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanıklar savunmanlarının bu konudaki isteminin, 5271 sayılı CMK’nın 231/12 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi gereğince REDDİNE; 5271 sayılı CMK'nın 264/1.maddesi uyarınca, yasa yolu ile merciinde yanılmanın, başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2.fıkrasına göre, itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye dosyanın incelenmeksizin yerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na İADESİNE,II-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesine gelince; 5237 sayılı TCK’nın 53.maddesinin uygulandığı kararda belirtilmemişse de, hükümlülüğün yasal sonucu olarak infazda gözetilmesi olanaklı kabul edildiğinden; suç tarihi 27.08.2005 olduğu halde, gerekçeli kararda 28.08.2005 olarak gösterilip, suç yeri ve zaman diliminin gösterilmemesi, yerinde düzeltilebileceğinden; oluş ve dosya içeriğine göre, olay tarihinde gece vakti Türk Telekom A.Ş'ye ait kablolar ile TCDD ve Karayolları Genel Müdürlüğüne ait levha ve direkleri çalarak aracına yükleyip çaldığı bu eşyanın adı geçen kurumlara ait olduğunu bilen sanık hakkında, yakınan sayısınca hırsızlık suçundan cezalandırılması yerine, teselsül hükümlerinin uygulanması, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanığın yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı sorumlu tutulması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, O Yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin "sanıklardan müteselsilen alınarak" cümlesinin çıkarılarak yerine, “sanığın sebebiyet verdiği yargılama giderleri oranında ayrı sorumlu tutulmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.