Tebliğname No : 6 - 2010/102634MAHKEMESİ : Denizli 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/11/2009NUMARASI : 2008/405 (E) ve 2009/374 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun hükümlüler tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Dairemizin 10.06.2008 gün, 2007/524 Esas ve 2008/13122 Karar sayılı 2 nolu bozma ilamında; yakınanın başvurusu üzerine, soruşturma yapılırken, sanık İ.. Y..’nın yakınanla birlikte kolluğa gittiği ve sözlü görüşmede suça konu senedi diğer sanık Yılmaz’ın kendisine emaneten verdiğini belirtmesi üzerine, senet aslının bu sanıktan alınarak el konduğunun anlaşılması ve hükümlüler savunmanının, 14.06.2005 tarihli Dairemizce bozulmasına karar verilen ek karara karşı yasa yoluna başvurduğu 29.06.2005 günlü dilekçesinde, yakınana ödeme yapıldığından söz etmesi karşısında, bu durum araştırıldıktan sonra, sonucuna göre 200.- liralık bölüm ödenmedi ise, yakınandan 168/son maddesi anlamında rızası bulunup bulunmadığı da sorulduktan sonra, hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Yasanın 168/3.maddesinin uygulanma olanağının değerlendirilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi nedeniyle Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.06.2006 gün, 2006/285-325 Esas ve Karar sayılı hükmünün bozulduğu, bozmaya uyulduğu, yakınanın 28.09.2009 günlü oturumda, sanıklardan şikayetçi olmadığını, davaya katılmak istemediğini, sanıkların kendisinden aldığı nakit para ve senedin iade edilmediğini, kısmi iade dahi olmadığını, sanık İbrahim'in dayısının oğlu olduğunu, bu olaydan sonra küstüklerini ve bir daha görüşmediklerini belirttiği olaya ilişkin olarak, borçlusu yakınan A.. C.., 05.11.2001 ödeme günlü, 1.000.-TL meblağlı hükümlülerce yakınana yağma suretiyle imzalatılan senedin hükümlü İ.. Y.. tarafından hazırlık aşamasında kolluk güçlerine getirilip bizzat teslim edilmesinden sonra adli emanetin 2001/1767 sırasına kaydedilen ve dosyada delil olarak saklanmasına karar verilen suça konu senedin yakınana hükümlülerce teslim edilmesinin söz konusu olamayacağının anlaşılması karşısında; anılan bozma ilamı doğrultusunda, kısmi iadeye rızası sorulmayan yakınana 168/son maddesi anlamında kısmi iadeye rızası bulunup bulunmadığı sorularak, sonucuna göre hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Yasanın 168/3.maddesinin uygulama olanağının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, 2- 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan hükümlülerin yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, hükümlüler Y.. Y.. ve İ.. Y.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, infaz aşamasında verilen uyarlama kararlarının kazanılmış hak oluşturmayacağının gözetilmesine, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.