Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 45391 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26966 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2012/177882MAHKEMESİ : Ankara 8. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/04/2012NUMARASI : 2011/288 (E) ve 2012/148 (K)SUÇ : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Mağdur T.. K..’nun, suç tarihinde polis merkezinde alınan ifadesinde özetle, “Madde bağımlısı olan oğlunun eve gelip kendisinden para istediğini, olmadığını söylediğinde mutfaktan aldığı bıçağı gösterip ‘Para vermezsen seni öldürürüm’ dediğini, saçından tutup çektiğini, küçük kızına polise haber vermesini söylediğini kızının dışarı çıktığını, oğlunun bıçak tehdidi ile kendisini evde tuttuğunu, bir süre sonra polislerin geldiğini” beyan ettiği; 04.06.2010 günlü “Olay, Yakalama ve Geçici Muhafaza Altına Alma” tutanağı içeriğine göre, “İhbar üzerine anne oğul olan mağdur ile sanığın birlikte yaşadıkları eve giden polis memurlarının elinde ekmek bıçağı bulunan sanığı yere yatırdığı mağdura, ‘Seni keserim, nasıl olsa daha önce çıktım yine çıkarım’ derken buldukları, bıçağı bırakıp teslim olması yönünde ikazda bulundukları, kabul etmeyen sanığı mağdura tekme atmak istediği esnada boşluğundan faydalanarak yakaladıklarının” tespit edilmesi karşısında, tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş; koşulları bulunmadığı gözetilmeden 5237 sayılı TCK’nın 150. maddesi ile uygulama yapılması, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. K.. ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından, TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına,” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.