Tebliğname No : 6 - 2012/162376MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/12/2006NUMARASI : 2006/352 (E) ve 2006/752 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/06/2012 tarihli kenar yazısı ile Dairemize gönderilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Kasıtlı suçtan önceki hükümlülüğü bulunan sanık hakkında 8.2.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK.nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanamayacağının anlaşılmasıyla yapılan incelemede;5237 sayılı TCK’nın 141 ve 142. maddelerinde tanımlanan hırsızlık suçu ile, 765 sayılı TCK’nın 493/1. maddesinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu, hırsızlık suçunun Argıncık İlköğretim Okulunun bilirkişi raporuna göre sağlam ve muhkem olan pencere korkuluklarının eğilerek ve pencere camı ile müdür yardımcısı odasının kapısı kırılarak açılıp işlenmiş olması nedeniyle; eylemin 5237 sayılı Yasanın 142/1-a, 143 maddelerinde belirtilen hırsızlık suçunun yanı sıra anılan yasanın 116/2-4, 119/1-c ve 152/1-a maddelerindeki işyeri dokunulmazlığının ihlal ve mala zarar verme suçlarını da oluşturduğu gözetilmeden bu konuda değerlendirme yapılmaması, karşı temyiz olmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Temel ceza alt sınırdan belirlendiği halde, eylemin geceleyin gerçekleştirilmesi nedeniyle 5237 sayılı TCY’nın 143. maddesiyle yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeden en üst hadden artırım yapılması, 2-) TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. G.. savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.