MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02/12/2009 ve 24/09/2013 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık... savunmanının sanık hakkında isnat edilen suçtan verilen beraat hükmünü temyizde hukuki yararı bulunmadığından, hükmün gerekçesine yönelik olmayan temyiz isteğinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yolmasıyla 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi gereğince REDDİNE,Sanık .'in zorunlu savunman atandığından haberdar edilmediği, hükmün yokluğunda verildiği, zorunlu savunmanın, yüzüne karşı verilen hükmü temyiz etmediği, kararın sanığa tebliğe çıkartılmamasına karşın, bir şekilde hükmü öğrenen ve 15.07.2013 tarihli dilekçesi ile kararı temyiz eden sanığın temyizi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;Katılanlar...'in, nüfus bilgileri ile sanıklardan...'in doğum tarihlerinin tam olarak gerekçeli karar başlığına nüfus kaydına uygun olarak yazılması, yerinde tamamlanması olanaklı eksiklik olarak kabul edilmiştir.I-Sanıklar ... ve... hakkında “yağma” suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik O Yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre O Yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükmün istem gibi ONANMASINA, II-Sanıklar... hakkında “yağma” suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğinin kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,2-) Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesine aykırı biçimde "eşit olarak tahsili" biçiminde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık... ve savunmanı, sanık ... savunmanı, sanık ... ve savunmanı, sanık... ve savunmanı ile sanık .'in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından “TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına” ve “sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölümler çıkartılarak, sırasıyla yerlerine “Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” ile “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” cümlelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III- Sanık ... hakkında “yağma” suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesine gelince; 1-) Katılan ...'in evinin kurşunlanması olayından sonra, katılan tarafından, zanlılar albümünden sanık ...'ın teşhis edilip, yakalandıktan sonra, kollukta ve sorguda alınan ayrıntılı ve samimi ifadeleri sonucunda diğer sanıklardan ... yakalanmış, sanık Selami'nin bu savunmalarında geçen ve sadece isimlerini bildiğini belirttiği sanıklar ... ve ...'in dosyası, açık kimlikleri tespit edilemediği için dosyası tefrik edilmiş, devamındaki soruşturma sonucunda, sanıklar ... ve ...'in, açık kimlikleri tespit edilerek, .... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 23.02.1999 tarih ve 1999/156 sayılı iddianamesiyle, ... Ağır Ceza Mahkemesi'ne dava açılıp, Mahkeme'nin, 11.03.1999 tarih, 1999/64 E. 1999/29 Karar sayısı ile diğer sanıklar ile olan dosya ile birleştirilmesine karar verildiği, ancak sanık ...'in, kimlik tespitine ilişkin dosyadaki tek kolluk araştırmasının, sanık ...'in abisi olan ...'e ait sürücü belgesinden elde edilen bilgiler sonucu oluşturulmuş olduğu, sanık ...'in, yargılama boyunca tek savunması olan ve yakalama emri sonrasında ... Asliye Ceza Mahkemesi'nde 01.11.2002 tarihinde yaptığı "Üzerine atılı suçlamaların hiçbirisini kabul etmediğini, müştekileri tanımadığını, üç yıldan beri ... olduğunu, davadan arandığını dahi bilmediğini, kendisinde silah yakalanmadığını" şeklindeki inkara dayalı savunması olmakla, diğer sanıkların da özellikle ev kurşunlama olayında birlikte olduğu belirtilen sanıklar .., . ve ... savunmalarında, sanık ...'in kimliği hakkında açıklayıcı bir ifadelerinin bulunmaması karşısında, sanık ....'in, olay sırasında bir arada bulunduğu belirtilen diğer sanıklar ..., ... ve ... ile katılanlar ... ve .....'e canlı veya suç tarihine yakın tarihte çekilmiş fotoğraf temin edilerek teşhis işlemi yaptırıldıktan ve adı geçen sanığa, diğer sanıkları tanıyıp, tanımadığına dair ayrıntılı savunması da alındıktan sonra, dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilip, hangi delil ve kimlerin beyanlarına niçin üstünlük tanındığı belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetne karar verilmesi,2-) Uygulamaya göre de;Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCY’nın 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezalarından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık... ve savunmanının temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 04.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.