Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4433 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20678 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, görevli memura direnme ve hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık ... hakkında hırsızlık ve görevli memura direnme suçları nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olacak biçimde, mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, Baroya yazı yazılarak sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunmanın görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa, yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, 2-Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, 3-5237 sayılı Yasada cezaların toplanmasına ilişkin bir düzenlenmenin bulunmadığı, her bir suç için hükmolunan cezaların birbirinden bağımsız oldukları ve ayrı ayrı infazları gerektiği gözetilmeden yazılı biçimde toplanmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderlerine, cezaların toplanmasına ve 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımlar çıkarılarak, yerlerine “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” ve “'Yargılama sırasında yapılan tebligat giderleri olan 52,50 TL'nin sanıktan tahsiline” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün istem gibi DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık ... hakkında görevli memura hakaret suçu nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCK'nın 266/1,102/4,104/2. maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nın aynı suça uyan 125/1-3-a, 66/1-e, 67/4. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3.madeleri ışığında, zamanaşımı bakımından 765 sayılı Yasa hükümlerinin sanık yararına olması ve suçun işlendiği 02.10.2002 tarihinden inceleme tarihine kadar aynı Yasanın 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık sürenin geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.