Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4390 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18704 - Esas Yıl 2011





Tebliğname No : 6 - 2009/58086MAHKEMESİ : İzmir 28. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 09/10/2008NUMARASI : 2007/602 (E) ve 2008/544 (K)SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlali Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; hırsızlık suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak,1-Sanık F.. M..'in 31.08.2005 tarihinde saat 17:00 sıralarında yakınanlara ait 35 AD 0343 plakalı aracın anahtarını yakınan M.. A..'ın elinden kaparak aracı çalıştırmak suretiyle çaldığı, çalınan aracın anahtarı yanında yakınanlar A.. A.. ve M.. A..'a ait evin anahtarlarının bulunduğu, aynı gün içerisinde sanığın yakınanlara ait eve bu anahtarla girerek 12000 TL değerinde ziynet eşyasını çaldığı, araca yönelik hırsızlık eylemi nedeniyle 2005/20705 esas sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 01.05.2006 tarihli kararı ile sanığın 5237 sayılı TCY'nin 142/2-d, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, verilen karar??n temyizi üzerine Yargıtay 13. Ceza Dairesi'nin 08.05.2012 tarihli kararıyla, hükmün TCY'nin 53. maddesinin yanlış uygulanması nedeniyle bozulmasına ve hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar verildiği, Sanık hakkında yakınanlara ait eve aynı gün girerek yapılan hırsızlık eyleminden ayrı dava açıldığı, sanığın "kısa aralıklarla aynı yakınanların aracını çalması ve evlerine girip hırsızlık yapması biçimindeki eylemlerinin zincirleme suç niteliğinde bulunduğu", sanık hakkında iki ayrı iddianameyle ayrı mahkemelere açılan kamu davalarının ayrı ayrı yürütülmesi sonucu İzmir 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nce verilip kesinleşen 01.05.2006 tarihli kararda sanığın 5237 sayılı TCY'nin 142/2-d, 62, 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olduğu göz önünde tutularak, ikinci ve derdest bu davada sanığın, sadece zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırmadaki miktar kadar ek bir ceza ile cezalandırılması zorunluluğu,2-Kabule göre de;-31.08.2005 tarihinde işlenen gündüz konut dokunulmazlığını ihlal suçunun, 5237 sayılı TCY'nin 142. maddesine 5560 sayılı Yasa ile eklenen 4. fıkrasının yürürlüğe girdiği 19.12.2006 tarihinden önce işlendiği ve bu nedenle suçun kovuşturmasının şikayete tabi olduğu, yakınanların 09.10.2008 tarihli oturumda şikayetlerinden vazgeçtiklerini belirtmeleri karşısında, sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak, sonucuna göre 5237 sayılı TCY'nin 73/4-6 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, -Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. M..'in temyiz itirazları ve kısmen tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.