Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 43201 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 21611 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-) Oluş ve dosya kapsamına göre; 23.07.2011 günü saat 00:45 sıralarında ... ili ... Mahalle.... Cad. No: ... sayılı yer önünde bıçakla yaralanan sanık ....'ın tıp fakültesinde genel cerrahi yoğun bakımda tedavi görmesi nedeniyle ifadesinin alınamadığı, bu olayla ilgili olarak mağdur ....'in tekel büfesi olarak çalıştırdığı işyerine gelindiğinde mağdur'un yakalama muhafaza altına alma ve teslim tutanağı içeriğine göre, üç şahsın alkollü olarak gelip, para vermeden bira istedikleri, kendisinin de bira vermeyince bu şahısların kendisini sopa ile darp ettiklerini, işyerinde bulunan küçük bir meyve bıçağıyla şahıslara müdahale ettiğini beyan ettiği, bu suçla ilgili olarak sorguya sevk edildiğinde, benzer nitelikte beyanda bulunup beraberinde, bira vermeyip parasını istediğinde, “ne parası” diyerek hakaret ve küfür etmeye başladıklarını, bu kişileri dışarıya doğru itekleyip çıkarmaya çalıştığı sırada şahısların bir tanesinin kafasına sopayla vurduğunu, sersemlediğini, kendisini dövdüklerini, bıçakla nasıl yaralandığını ise anımsamadığını ifade ettiği, Mahkemede ise, işyerinin kalabalık bir muhit olan beşyol ağzında olduğunu, olay tarihinde gece saat 24:00-00:30 sıralarında kendisini ilk kez gördüğü sanık ....'ın işyerine gelerek iki bira istediğini, hal ve hareketlerinden aşırı alkollü olduğu anlaşıldığını, konuşmakta güçlük çektiğini, istediği gibi iki birayı çıkartıp önüne koyduğunu, parasını istediğinde parasının olmadığını söyleyerek, “sonra veririm, ben mahallenin çocuğuyum” gibi laflar ettiğini, kendisinin de prensip olarak veresiye veremeyeceğini söyleyerek biraları alıp geri yerine koyduğunu, bu arada gelip giden müşterilerle de ilgilenmesi gerektiği için sanık ...'dan dışarı çıkmasını istediğini, kolundan tutup ittirdiğini, O'nun da kendisine karşı çıkınca geriye düştüğünü, başını rafa çarptığını, orada bulunan meyve bıçağını alarak ayağa kalktığını, ...'dan dışarı çıkmasını isterken kendisinin yaralandığını anladığını, basit bir yaralanma olarak düşündüğünü, çünkü elinin kesildiğini, sanık ... gittikten sonra gelen müşterilerle ilgilenmeye devam ettiğini, sonra dükkanını kapatıp evine gittiğini, sabahleyin de dükkanı açtıktan sonra polis tarafından karakola götürüldüğünü ifade ettiği,Sanığın aşamalardaki savunmasında, olay tarihinde gece parkta bira içtiğini, çok sarhoş olduğunu, içkisi bitince tekrar almak için mağdur Murat'ın işlettiği büfeye gittiğini, iki bira istediğini hayal meyal hatırladığını, parasını ödemek için elini cebine atınca parasının düşmüş olduğunu anladığını, bunun üzerine “mahallenin çocuğu olduğunu, parasını sonra vereceğini” söylediğini, olay yerinde başka bir görgü tanığının da olduğuna ilişkin bir bilginin dosyaya yansımadığı dikkate alındığında; Yağma olayları genelde tanıksız olan eylemlerdir, ancak burada bir iddia ve savunma varsa bunlardan hangisinin olayı doğru şekilde yansıttığı ancak mahkemenin birini diğerine neden üstün kıldığını saptamasıyla mümkün olacaktır. Sanığın aşamalardaki istikrarlı savunması ve mağdurun aşamalardaki değişen beyanı gözetildiğinde, birine diğerine göre ne şekilde üstünlük tanındığı denetime olanak verecek şekilde karar yerinde gösterilmeden, yeterli olmayan gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-) Kabule göre de; yağma eyleminin geceleyin, işyerinde, silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlendiğinin anlaşılması harşısında, sanık hakkında TCK'nın 149.maddesinin 1. fıkrasının “d” ve “h” bendlerinin yanısıra “a” ve “c” bendleri ile de uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık .... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.