Tebliğname No : 6 - 2011/373585MAHKEMESİ : Mersin 1.Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/09/2011NUMARASI : 2010/579 (E) ve 2011/373 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 5237 sayılı TCK’nın 150. maddesinin 2. fıkrasındaki “malın değerinin azlığı” kavramının, 765 sayılı TCK’nın 522. maddesindeki hafif ve pek hafif ölçütleriyle, her iki maddenin de cezadan indirim olanağı sağlanmak dışında benzerliği bulunmadığı, “değerin azlığı”nın 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, yasa koyucunun amacı ve suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, daha çoğunu alabilme olanağı varken, yalnızca gereksinimi kadar değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği; somut olayda sanık Hakan'ın, mağdura yanındaki bıçağı 15-TL'ye satmak istediği, mağdurun ise, 5-TL parasının olduğunu, onunla da berbere gideceğini söyleyerek, bıçağı satın almak istemediği, bunun üzerine sanığın bıçak çekerek, 'o zaman bana haraç vereceksin, o parayı bana vereceksin' dediği, sanığın özgülenen amacının mağdurun üzerinde bulunan paranın tamamını almak olduğu, bu sebeple TCK'nın 150/2. maddesinin uygulama koşulları oluşmadığının anlaşılması karşısında, tebliğnamede bu konuda bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık H.. B.. savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesi yazılmak suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.