MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü; Soruşturma ve kovuşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;5271 sayılı CMK'nın 232/2-c maddesine aykırı olarak gerekçeli karar başlığında yazılmayan suçun işlendiği yerin yerinde ilavesi mümkün görüldüğünden; sanıklar tarafından, yakınan ... kaçırıldıktan hemen sonra oğlu diğer yakınan ...'in, emniyete giderek yaptığı ihbar üzerine soruşturma başlatıldığı, yakalanmamak için yaklaşık 40 gün boyunca gece, gündüz gözleri kapalı bir şekilde, dört, beş ev değiştirerek hürriyetini kısıtladıkları ...’i, parayı tahsil edemeyeceklerini anlamaları üzerine yine gözleri bağlı bir şekilde trene bindirerek serbest bırakmaları şeklinde gerçekleşen olayda; sanıkların, soruşturma başlamadan önce yakınan Abdülkadir’i kendiliklerinden güvenli bir yerde serbest bırakma şeklinde bir eylemleri bulunmadığı halde cezalarından TCK 110. maddesi gereğince indirim yapılması ile sanıkların, yağma eylemini, birden fazla kişi ile birlikte, konutta ve gece vakti gerçekleştirdiklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinin yanı sıra (d) ve (h) bentlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden sadece anılan bent ile uygulama yapılması karşı temyiz olmadığından; kabule göre de, hüküm fıkrasında hürriyeti tahdit suçundan etkin pişmanlık sebebiyle indirim uygulanırken, 5237 sayılı TCK'nın 110. maddesinin yazılmaması mahallinde eklenmesi olanaklı maddi hata olarak görüldüğünden bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların yargılama giderlerinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerektiğinin gözetilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanları ile sanık ...’ın temyiz dilekçelerinde ve sanıklar ... ve ... savunmanı Av. ..., sanık ... savunmanı Av. ..., sanık ... savunmanı Av. ...'un duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak; hüküm fıkrasından yargılama giderlerine ilişkin ''yargılama giderinin sanıklardan alınarak'' cümlesinin çıkarılarak yerine “sanıkların sebebiyet verdikleri yargılama giderleri oranında ayrı ayrı sorumlu tutulmalarına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiriler dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ilişkin oybirliğiyle alınan karar 12.03.2014 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...'un katıldığı oturumda, sanıklar ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
VEKALET ÜCRETİ ALACAĞININ TAHSİLİ
Davacı, avukat olduğunu, davalıyı bir icra dosyasında alacaklı vekili olarak ve buna bağlı tasarrufun iptali davasında davacı vekili olarak temsil ettiğini ancak müvekkili olan davalının karşı taraf ile anlaşarak sulh olduğunu, 25/08/2010 tarihli azilname ile kendisini haksız olarak vekaletten azlet
Belirsiz alacak davası olarak açıldığı belirtilen davanın sonuç bölümünün kısmi dava niteliğinde olması
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.06.2016 gün ve 2011/680 E., 2012/303 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 10.07.2013 gü
Nispi harca tabi davanın reddi halinde maktu harç alınması gerekir
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.06.2006 gününde verilen dilekçe ile Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22.05.1997 günlü ve 1997/120-54 E. K. sayılı kararın yargılamasının yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 07.11.2013 g
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?