Tebliğname No : 6 - 2011/251732MAHKEMESİ : Adana 4. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/05/2011NUMARASI : 2011/126 (E) ve 2011/155 (K)SUÇ : Yağma, Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) 5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda, ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken, cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir.Yapılan açıklamalar ışığında bir suçtan dolayı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır. Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi; suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçlar, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında, gerekçenin de dosya ile uyumlu olması zorunludur. Bu bakımdan sanık V.. G..'ün, yakınana ait market önünde kilitsiz vaziyette bulunan bisikletinin üzerine binerek gitmekte iken yakınanın bisikleti ve sanığı tuttuğu sırada sanık A.. A..'ın yakınana bıçak çekerek “bisikleti de arkadaşımı da bırak” sözlerini söylemesi biçiminde gelişen somut olayda, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile soyut bir anlamdan öte gitmeyen “suçun işleniş şekli, kastın yoğunluğu ve değer nazara alınarak” denilmek suretiyle sanıklar hakkında yağma ve hırsızlık suçları yönünden işlenen fiillerin ağırlığıyla orantısız şekilde, alt sınırdan uzaklaşılarak temel cezanın tayini, 2-) T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretlerinin, yeterli ödeme güçleri bulunmayan sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi,3-) Yargılama masrafının 6183 sayılı Yasa'nın 106. maddesinde belirlenen 20 TL’den az olması nedeniyle 6352 sayılı Yasa'nın 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesi gereğince Hazineye yükletilmesine karar verilmesi zorunluluğu,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar V.. G.. ve A.. A.. savunmanları ile sanık V.. G..'ün temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 16.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.