Tebliğname No : 6 - 2009/86304MAHKEMESİ : İzmir 16. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 04/11/2008NUMARASI : 2004/200 (E) ve 2008/752 (K)SUÇ : Hırsızlık Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Olay günü İzmir’de güneşin saat 17.39’da battığı ve mağdurun kolluktaki ifadesine göre suçun saat 19.30 ile 22.30 arasında işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK’nın 6/1-e maddesi yollamasıyla, aynı Yasanın 143/1.maddesi gereğince cezada arttırma yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 2- Diğer mağdur M.. G..'ın araştırmaları sonucu, yakınandan çalınan MP3 VSD sanık Tamer'in ailesinden rızayen ele geçtiği, ancak kalan zararının ise kovuşturma aşamasında beraat eden sanık D.. Ö.. tarafından karşılandığı, sanıkların mağdurun zararının giderilmesine yönelik bir karşı duruşlarının olduğuna ilişkin kanıt bulunmadığının anlaşılması nedeniyle, yakınanın soruşturma aşamasında gerçekleşen kısmi iadeye onay verip vermediği sorularak, onay verdiği takdirde sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1-4. maddesinin uygulanması ve onay vermediği takdirde ise, sanıklar hakkında zararın kovuşturma aşamasında giderilmiş olması nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 168/2. maddesinin uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,3- Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCY’nin 53/1.maddesinin (a), (b), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiği gözetilmemesi,4- Sanıklar hakkında mahsup hükümleri uygulanırken, 5237 sayılı TCK'nın 63. maddesi yerine 40. maddesinin yazılması, 5-Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “müştereken ve müteselsilen” alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması,6-Sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCK’nın 493/1-son, 522/1 (hafif), maddelerine göre, 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 143/1, 168/2-4 (mağdurun rızasının olması halinde) 53, 116/1-4, 119/1-c, 53, 151/1, 53. maddelerinde öngörülen cezaların tür, alt ve üst sınırları ile mala zarar vermek suçu yönünden uzlaşma hükümleri bakımından, anılan Yasanın 7/2, 5252 sayılı Yasanın 9/3.maddeleri ışığında, lehe olan yasanın yeniden yerinde değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar T.. D.., A.. T.. ve Ç.. K..'un savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.