Tebliğname No : 6 - 2013/238186MAHKEMESİ : Adana 3. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2012/415 (E) ve 2013/199 (K)SUÇLAR : Yağma, (yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal, hırsızlık) tehdit Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:29.01.2013 tarihli celsede, şikayetçi olduklarını beyan eden yakınanlar Ayşegül ve D.. O..'ın, davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmadan davaya katılan olarak kabullerine karar verildiği anlaşılmakla yapılan incelemede: I- Suç tarihinde geceleyin saat 18:30 sularında, binanın cümle giriş kapısını kilitleyerek 3. katta bulunan evine gelen tanık Mustafa'nın oğlu ve gelini yakınanlar Ayşegül ve Duran'a, 2. katta bulunan evlerinin kapılarının açık olduğunu söylediği, yakınan Ayşegül'ün işe gidecek olan eşi yakınan Duran'a “Hem seni yolcu edeyim, hem de şemsiye vereyim” dediği ve yakınanlar Ayşegül ve Duran'ın alt kata indikleri, evine giren yakınan Ayşegül'ün evde iki kişinin olduğunu söyleyip evden çıkması üzerine yakınan Duran'ın ani bir refleksle kapıyı dışarıdan üstüne çekip sanıkların evden çıkmasını engellemeye çalıştığı, yakınan Ayşegül'ün üst kata çıkıp yardım istemesi üzerine katılan Şengülen ve tanıkların aşağı indiği, bu sırada yakınan Ayşegül'ün evdeki cüzdanından aldıkları 85 TL para üzerlerinde bulunan sanıkların, parayla birlikte kaçabilmek için ellerindeki bıçak ve tornavida ile yakınan Duran'a vurmaya çalıştıkları ve kapıyı açtırdıktan sonra alt kata indikleri, dış kapının kilitli olması nedeni ile çıkamayıp yeniden üst kata çıktıklarında bu kez yakınanlar, katılan ve tanıklarla karşı karşıya kaldıkları, sanık Ragıp'ın elinde bulunan tornavidayla yakınan Duran'ı yaraladığı ve ikisi arasında boğuşma yaşandığı, sanık Hüseyin'inse elindeki bıçağı sallayıp katılan Şengülen'i iterek çıktığı çatıdan kaçtığı, yakınan Duran ve katılan Şengülen'in alınan kati raporlarına göre basit tıbbi müdahale ile giderebilir şekilde yaralandıkları ve olaydan sonra yapılan üst aramasında sanık Ragıp'da paranın çıkmadığının anlaşılması karşısında; sanıkların başlangıçta hırsızlık amacıyla girdikleri evde, yakınan Ayşegül'ün parasını aldıkları; evde olduklarının fark ve kendilerine müdahale edilmesi üzerine yakınanla katılana etkili eylemde bulunmak suretiyle eylemlerini yağmaya dönüştürdükleri ve sanıkların eyleminin bütün halinde yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, kanıtların takdirinde ve suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, II- Kabule ve uygulamaya göre de; 1-) Yakınan Ayşegül'ün cüzdanında bulunan 85 TL paranın olaydan sonra yapılan üst aramasında sanık Ragıp'ın üzerinden çıkmadığı ve olay yerinden kaçan sanık Hüseyin tarafından götürüldüğünün anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığının nazara alınmaması, 2-) 5237 sayılı Yasanın 143/1. maddesinin uygulanması sırasında yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden, en üst oranda artırım yapılması, 3-)Yakınan Duran'a yönelik yaralama eyleminin silahla işlediğinin anlaşılması karşısında; sanık Ragıp hakkında 5237 sayılı Yasanın 86/3-(e) maddesinin uygulanmaması, 4-) Konut dokunulmazlığını ihlal suçunun, silahla ve birden fazla kişi tarafından birlikte işlediğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 119/1-(a), (c) maddesinin uygulanmaması, 5-) Kasten işlemiş oldukları suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 6-) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Yasanın 108/2. maddesi uyarınca tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamayacağının anlaşılması karşısında; a) Sanık Hüseyin'in, Adana 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 23.09.2008 gün, 2007/208-277 sayılı ilamı uyarınca tehdit suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına ilişkin önceki hükümlülüğünün bulunduğu ve bu ilamın infaz tarihini içerir biçimde onaylı örneğinin dosyaya getirtilmesinden sonra, sanık hakkında tekerrüre esas alınması gereken ilamın belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi, b) Sanık Ragıp hakkında, tekerrüre esas alınan Adana 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 24.10.2005 gün ve 2000/1196 Esas, 2005/1245 Karar sayılı ilamında birden fazla suçtan mahkumiyetin bulunduğu ve bu suçların içinde en ağırının sahtecilik suçundan hükmedilen 1 yıl 11 ay 10 gün hapis cezası olduğu ve bu hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiğinin karar yerinde gösterilmemesi suretiyle infazda duraksamaya neden olunması, 7-) Suçta kullanıldığı anlaşılan tornavida, kontrol kalemi, levye ve pensin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 8-) Hüküm fıkrasında katılan Şengülen'in adının Songül olarak yazılması, 9-) Yargılama giderlerinin her bir sanığın neden olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 10-) TC. Anayasa’sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ve savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısı'nın temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.