MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : Yağma (Suç vasfının değişmesi ile tehdit)Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmolunan ceza miktarına göre, sanıklar savunmanının duruşmalı inceleme talebinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi gereğince REDDİNE; 1-) Yakınan .....'ın, ... Cumhuriyet Başsavcılığı'na 03.04.2006 tarihli müracaatında ve alınan ifadesinde özetle; .... isimli firması bulunup elektrik taahhüt işleri yaptığını, sanıklar...ve .....'ın ortağı olduğu ....'nin ... Adliyesi çevresi ve ...... yol düzenlemesi ve elektrik hatları işlerinin ihalelerini aldığını, sanıklara ait bu firma ile kısmen yazılı olarak yaptığı anlaşma ile ihale konusu bu işlerin alt taşeronluğunu üstlendiğini, kullanılacak malzemelerin... tarafından sanıklara ait firmanın şantiyesine teslim edildiğini, ihtiyaç duyulan malzemeyi buradan aldığını, Ocak 2006'da ihale konusu işleri tamamladığını, ön kabullerinin yapıldığını, ancak ... tarafından yapılan ölçümlerde bir kısım malzemenin eksik olduğunun ve sayımda ise... şantiyesinden 15.000 TL, .... şantiyesinden 45.000 TL değerinde ...'a ait kablonun çalındığının tespit edildiğini, aralarında yapılan anlaşma gereği şantiye güvenliği ve malzemelerin sorumluluğunun ...'nde olmasına rağmen sanıklarca bu zararın kendisinden istendiğini, sanıklardan ... ve ... tarafından telefonla aranıp, zararı tazmin etmezse öldürüleceği, eşine ve ailesine zarar verileceği yönünde tehdit edildiğini, yaklaşık bir ay önce yine sanıklardan ... ve ...'in bellerinde görünür şekilde silah bulunduğu halde işyerine gelerek, görüşme talep edip yazıhanelerine davet ettiklerini, çalışanı olan tanık ...'yı da yanlarına alarak sanıkların işyerine gittiklerini, orada bulunan tanıklar ... ve ... huzurunda tüm sanıkların kendisini öldürecekleri, ayaklarına sıkacaklarına dair tehditle 4 adet her biri 15.000 TL bedelli olan senedleri zorla imzalattırdıklarını, bu olaydan bir gün sonra sanık ...'in tekrar işyerine gelip aldıkları senetlerin zararı tam olarak karşılamadığını belirterek kendisini tekrar bürosuna götürdükten sonra hangi bankaya ait ve kimin adına olduğunu bilmediği 47.500 TL bedelli bir çeki ciro etmesini sağladıklarını, buna rağmen işyerine gelmeye devam eden sanıkların tehdit ve küfürle her hafta 5.000 TL daha para istediklerini, en son 24.03.2006 günü sanıklar ... ve ...'nın işyerine gelerek müşteri tahsilatından dönen sekreteri tanık ...'ten keşidecisi .... olan iki adet her biri 1.600 TL değerinde olan çeki tehdit edip ciro yaptırarak zorla aldıklarını iddia edip sanıklardan şikayetçi olduğu,Tanık ...'ın aşamalarda özetle; olay tarihinde.....'ne çağrıldığını, sanıklar ve yakınan ile tanık ...'nın bulunduğu ortamda eksik kalan elektrik kabloları nedeniyle iş teslimi yapamadıkları için kendisinden yardım istendiğini, noksan malzemeyi temin edebileceğini belirtmesi üzerine yakınanın 4 adet toplam 60.000 TL değerinde senet verdiğini doğrulayıp, yakınanın tehdit edildiğine ve senetlerin zorla alındığına dair bir beyanda bulunmadığı,Tanık ...'nın 23.03.2011 günlü oturumda alınan ilk ifadesinde özetle; olay tarihinde yakınanın yanında çalıştığını, şantiye sahalarından kablolar eksildiğini, polisi aradığını, ... polis karakolundan polis ekibi geldiğini, yapılan iş için çekilen kablo ile verilen kablo metrajının birbirini tutmadığını, bundan dolayı sanıklarla arasında uyuşmazlık çıktığını, yakınanın borcu kabul edip, karşılığında zorlama olmaksızın senet verdiğini, ayrıca yakınanın sanıkların işinde kullanması gereken kabloları başkalarına sattığını ve başka işlerde kullandığını gördüğünü söylediği,Tanık ...'in 03.04.2006 tarihli kolluk beyanında özetle; yakınanın işyerinde sekreter olarak çalıştığını, yaklaşık 10 gün önce sanıklar ... ve ...'nın işyerine gelerek elinde bulunan müşteri çeklerini istedikleri, olumsuz yanıt vermesi üzerine yakınana zarar verecekleri tehdidinde bulunup, yakınanı telefonla arayıp “ya bu çekleri bize vereceksin ya da öleceksin” dediklerini, yakınanında cep telefonundan kendisini arayıp çekleri kaşeleyip vermesini söylediğini, çekleri istenilen şekilde sanıklar ... ve ...'ya teslim ettiğini ifade ettiği, kovuşturma aşamasındaki 22.01.2009 ve 23.03.2011 günlü beyanlarında ise; olay günü işyerindeyken sanık ...'in tek başına gelip yakınana zarar vereceği tehdidi ile iki adet müşteri çekini zorla aldığını, olay anında yakınana ulaşamadığını, sonradan bilgi verdiğini, yakınanla birlikte karakola müracaat edip ifade verdiklerini belirttiği,Tanıklar ... ve ...'ın aşamalarda alınan ifadelerinde; olay tarihinde yakınanın işyerinde çalıştıklarını, tehdit edildiğine dair görgüye dayalı bilgilerinin olmadığını, zaman zaman şantiyeden ve ihale konusu yerlerden döşedikleri kabloların çalındığını beyan ettikleri,Sanıklara ait şirketin şantiye sorumlusu olan tanık ... ve bekçisi olan....'ın 11.04.2006 tarihli hazırlık ifadelerinde; yakınanın ...'tan getirdiği malzemeleri getirip şantiyelerine bıraktığını, ihtiyacı oldukça alıp kullandığını, bu süre zarfında herhangi bir hırsızlık olayı olmadığını söyledikleri,Sanıkların savunmalarında, zorla çek ve senet aldıkları yönündeki suçlamayı kabul etmeyerek, alt taşeronları olan yakınanı alınan ihalelerin tamamlanması için...'a ait depodan malzeme alması hususunda tam olarak yetkilendirdiklerini, ... yetkilileri ile bu konuda anlaşmada yaptıklarını, yakınanında istediği gibi malzeme aldığını, bu süreçte kendilerine hırsızlıktan bahsetmediğini, işlerin teslimi aşamasında ... yetkililerince yapılan kontrolde kullanılan malzemenin iki katının depodan alındığının tespit edilmesi üzerine 100.000 TL değerindeki eksik malzemenin ... tarafından istenilip, ihale bedelinin ödenmediğini, durumu yakınandan sorduklarını, bir takım hırsızlık olayları olduğundan bahsettiğini, halbuki ihale konusu işlerin sigortalı olduğunu, hırsızlık varsa zamanında bildirilmesi gerektiğini söylediklerini, yakınanın sorumluluğu kabul edip, öncelikle 20.05.2006 tarihli 47.500 TL bedelli bir çek getirdiğini, bu çeki teminat göstererek eksik malzemeyi almaya çalıştıklarını, çek ilk anda kabul edilmeyince, yakınanın işyerlerine gelip tanıklar ... ve... huzurunda 4 adet her biri 15.000 TL bedelli senetler verdiğini, tanık ...'ın yardımıyla çek ve senetlerin teminat gösterilerek başka bir firmadan malzeme alınıp ...'a verilerek işlerin teslimi gerçekleştirildikten sonra ihale bedelini aldıklarını, yakınanın payını da ödediklerini beyan ettikleri,Dosya arasındaki suça konu senetlerin ve çekin sureti incelendiğinde; senetlerin her birinin 15.000 TL bedelli 01.01.2006 keşide tarihli, alacaklısı......, borçlusunun ... Elektrik ....., ödeme tarihlerinin 04.04.2006, 04.05.2006, 05.06.2006 ve 05.07.2006 olduğu, çekin ise, ... ve ...'nin... Bankası ... Şubesi hesabına ait olup, ... adına ödenmek üzere düzenlendiği, 20.05.2006 tarihli ve 47.500 TL bedelli olduğu, yakınanın firması tarafından bila tarihte ciro edildiği, ikinci cironun sanıkların firmasına ait olduğu, ardından tekrar başka bir firma tarafından ciro yapılıp bankaya ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Bu açıklamalar ışığında; yakınanın, her biri 1.600 TL değerindeki 2 adet müşteri çekinin tehditle alındığına dair iddiasının tanık ....'in anlatımlarıyla sadece sanık... yönünden doğrulandığı, 47.500 TL değerindeki çek ile toplam 60.000 TL değerindeki 4 adet senedin zorla imzalatıldığına dair beyanlarının ise diğer tanıklarca desteklenmediği halde yakınanın anlatımlarına neden üstünlük tanındığı ve sanıkların yakınanı birden fazla kez tehdit ettiklerine dair delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde açıklanıp tartışılmadan, yakınanın firmasının taşeronluğunu yaptığı İzmir ... bölgesi, ...adliyesi çevresi ve ...... yol düzenlemesi ve elektrik hatları ihalelerine ilişkin malzeme tesliminin kim ya da kimlere ne miktarda yapıldığı, teslim edilen malzeme ile işlerin tamamlanması için kullanılan malzeme arasında fark oluşup oluşmadığı, var ise eksik malzemenin değeri ve eksikliğin kim tarafından giderildiği hususları ...'dan sorulup, bu malzemelerin depo, şantiye veya ihaleye konu alanlardan çalındığına dair yakınan yada çalışanları tarafından yapılmış bir ihbar veya müracaatın olup olmadığı ve yine tanık .....'ten tehditle yakınana ait müşteri çeklerinin alınması olayıyla ilgili yakınan ve tanık ..... tarafından 03.04.2006 tarihinden yaklaşık 10 gün önce polise yapılmış bir müracaatın bulunup bulunmadığı araştırılıp, gereğinde bu olaylara ait soruşturma evrakları da getirtilip incelenerek, taraflar arasındaki hukuki alacağın niteliği ve miktarı kesin olarak saptandıktan sonra deliller bir bütün halinde değerlendirilip, sonuca göre, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, eksik soruşturma ile yetinilerek, yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) 5237 sayılı Yasanın 61. maddesiyle cezanın belirlenmesinde, izlenmesi gereken yöntem açık ve denetime imkan tanıyacak bir biçimde ortaya konulmuştur. Buna göre somut olayda ilgili suç tanımında belirtilen cezanın alt ve üst sınırı arasında ceza tayin edilirken cezanın belirlenmesine ilişkin madde hükmündeki ölçütler dikkate alınacaktır. Bu düzenleme ile soyut gerekçelerle cezanın alt ve üst sınırdan belirlenmesi şeklindeki yanlış uygulamanın önüne geçilmek istenmiştir. Bu açıklamalar ışığında, bir suçtan dolayı TCK’nın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin birinci fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurulacak ve somut gerekçeler de belirtilmek suretiyle kanundaki cezanın alt ve üst sınırı arasında takdir hakkı kullanılacaktır. Ayrıca temel ceza belirlenirken aynı Yasanın 3. maddesinin birinci fıkrasındaki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur.” şeklindeki hüküm de gözetilmek zorundadır.Hakimin temel cezayı belirlerken değindiği gerekçesi suçun işleniş biçimi, işlenmesinde kullanılan araçları, işlendiği zaman ve yer, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, failin kast veya taksirine dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saik ile dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerin isabetle değerlendirildiğini gösterir biçimde yerinde ve yeterli olmalıdır. Ceza hukukunun temel ilkelerinden olan cezanın şahsileştirilmesi kuralının da amacı ceza ve sanık arasında uygun dengeyi sağlamaktır. İki sınır arasında cezayı belirleme hakime ait ise de, bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması bu bağlamda suçun işleniş şekli, önemi, sebepleri, kanun ve nizamlara muhalefet derecesi, kastın yoğunluğu, sanığın sosyal durumu, geçmişi, topluma kazandırılması hususlarının göz önünde tutulmasının yanında bu konudaki gerekçenin dosya ile uyumlu olması zorunludur. Sanıkların hukuki alacaklarını tahsil etmek amacıyla alacak ile orantılı miktarda senet ve çeki yakınandan zorla aldıklarının kabul edildiği somut olayla ilişkilendirme yapılıp denetime olanak verecek şekilde temel cezanın saptanması gerekirken, TCK'nın 61. maddesindeki kelimelerin tekrarı ile yetinilip, gerekçeden yoksun bir şekilde temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar .....ve .... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.