Hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından sanık ... yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin ... Çocuk Mahkemesinden verilen 04.06.2008 tarihli hükmün sanık savunmanının temyizi üzerine Dairemizin 14/09/2011 gün, 2009/482 esas ve 2011/39759 karar sayılı hırsızlık suçundan verilen onama yolundaki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/04/2015 tarih ve 2015/128783 sayılı yazıları ile; Dairemizin 14/09/2011 gün, 2009/482 Esas, 2011/39759 Karar sayılı hırsızlık suçundan onama kararının kaldırılarak, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, mahkemenin hükmünden "5395 sayılı Yasanın sanık hakkında koruyucu ve destekleyici tedbirler yönünden 5/1-a maddesine göre çocuğun bakımından sorumlu olan kimselere/ailesine çocuk yetiştirme konusunda; çocuğa da eğitim ve gelişimi ile ilgili sorunlarının çözümünde yol göstermeye yönelik danışmanlık tedbiri uygulanmasına" ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle hırsızlık suçlarına ilişkin .... Çocuk Mahkemesinin 04/06/2008 tarihli, 2007/78 esas, 2008/174 karar sayılı hükmünün düzeltilerek onanması istemiyle itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine;Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü: T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A5271 sayılı CMK'nın 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede; 1-) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İtirazının kabulüne, 2-) Dairemizin 14/09/2011 gün, 2009/482 esas ve 2011/39759 karar sayılı, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan verilen Onama ilamının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Sanığın park halindeki kilitli araçlardan oto teybi çaldığının anlaşılması karşısında, eyleminin 5237 sayılı TCK'nın 142/1. maddesinin (b) bendine uyduğu gözetilmeyerek aynı maddenin (e) bendi ile hüküm kurulması, sonuca etkili görülmediğinden; bozma nedeni yapılmamıştırDosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, 5237 sayılı TCK'nın 2. maddesinin “Kanunun açıkça suç saymadığı bir fiil için kimseye ceza verilemez ve güvenlik tedbiri uygulanamaz. Kanunda yazılı cezalardan ve güvenlik tedbirlerinden başka bir ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunamaz” hükmünü içerdiği, yaşı küçük sanıklar hakkında hangi hallerde çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanabileceğinin aynı Yasanın 31. maddesinde açık olarak belirtildiği, çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin ne olduğunu gösteren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 11. maddesinde de “Bu Kanunda düzenlenen koruyucu ve destekleyici tedbirler, suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından, çocuklara özgü güvenlik tedbiri olarak anlaşılır.” hükmü karşısında; sanık hakkında uygulama koşulları bulunmadığı halde, ayrıca 5395 sayılı Çocuk Koruma Yasasının 5. maddesi uyarınca tedbir kararı verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasındaki ‘‘5395 sayılı Yasanın 5. maddesinin uygulanmasına’’ ilişkin (5) numaralı bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 14/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.