MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme, çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak ve yardım etmek, tefecilik, yağma, yağmaya kalkışma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, fuhuş ve fuhuşa teşvik, tehdit, 6136 sayılı Yasaya aykırılık, insan ticaretiYerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ..., ..., ..., .., ..., ..., ... savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;Olay 6’daki yakınan ...’e yönelik eylemleri nedeniyle sanık ... hakkında, “örgüte yardım etmek ve tehdit” suçlarından 5271 sayılı CMK’nın 231/5.maddesi gereğince kurulan “Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” ilişkin kararların, aynı Yasa maddesinin 12. fıkrası gereğince temyizi olanaklı bulunmadığından ve o yer Cumhuriyet Savcısı’nın bu konudaki isteminin 5271 sayılı CMK’nın 231/12 ve 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317.maddesi gereğince REDDİNE, 5271 sayılı CMK'nın 264/1.maddesi uyarınca, yasa yolu ile merciinde yanılmanın, başvuru hakkını ortadan kaldırmayacağından, aynı maddenin 2.fıkrasına göre, itirazı incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere adı geçen sanık yönünden dosyanın incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,Hükmedilen cezaların türü ve sürelerine göre; duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için sanıklar ... savunmanı ve ... savunmanının, duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421.maddeleri gereğince; 10.04.2013 tarihli oturumda sanıklar ... ve ...’in yokluğunda, adı geçen sanıklar savunmanının ise yüzüne karşı açıklanan kısa kararda, temyiz süresinin “tefhim veya tebliğden itibaren başlayacağının” belirtildiği; Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 13.12.2011 gün ve 247/261 sayılı kararı ışığında, mesleği avukatlık olan sanıklar savunmanının temyiz süresinin başlangıç tarihini bilecek konumda olduğu ve bu nedenle yasa yolu açıklamasının T.C.Anayasası’nın 40/2, 5271 sayılı CMK’nın 34/2, 231/2, 232/6 ve 291.maddelerinde öngörülen biçim ve yönteme uygun yapıldığı kabul edildiğinden; 18/07/2013 tarihinde olmak üzere yasal süresinden sonra temyiz başvurusunda bulunan sanıklar ... ve ... savunmanının bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,“Tefecilik” suçu yönünden 5237 sayılı CMK'nın 237/2.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak "Yakınan . ...'nin kamu davasına katılan olarak kabulüne" karar verilerek yapılan incelenmede:I-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan beraatlerine;Sanıklar..., ..., ..., ..., .., ...,..., ..., ... ve ... hakkında “tefecilik” suçundan beraatlerine,Olay 1’deki yakınanlar ... ve ....’ya yönelik eylemler nedeniyle sanık .... hakkında “nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından beraatlerine,Olay 2’deki yakınanlar ... ve ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan beraatine,Olay 3’deki yakınanlar ... ve ...'na yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan beraatlerine,Olay 8’deki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan beraatine,Olay 11’deki yakınan ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “fuhuş” suçundan beraatlerine,Olay 14’teki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve... hakkında “tehdit” suçundan beraatlerine,Olay 15/B’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “yağma” suçundan beraatine,Olay 15/C’deki yakınan...’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “insan ticareti” suçundan beraatlerine,Olay 18’deki yakınan ...’ye yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ..., ..., ...,... ve... hakkında “nitelikli yağma” suçundan beraatlerine yönelik hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu’nun takdirine göre, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ..., ..., ...,..., ... ve ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyetlerine;Sanık ... hakkında “tefecilik” suçundan mahkumiyetine,Sanıklar .., ..., ... ve ... hakkında “6136 sayılı Yasaya aykırılık” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 1’deki yakınanlar ... ve ...’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar .., ..., ... ve ... hakkında da “nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından mahkumiyetlerine,Olay 2’deki yakınanlar... ve...’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 3’deki yakınanlar... ve...'na yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 4’teki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar Olay 5’deki yakınanlar ... ve ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 6’daki yakınan...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 8’deki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar .... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 9’daki yakınan ..’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ..., ..., ... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 10’daki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 11’deki yakınan ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 12’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 14’teki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve .... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 15/A’daki yakınan ...'a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine,Olay 15/C’deki yakınan ...’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar ...., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma ve fuhuş” suçlarından mahkumiyetlerine,Olay 20’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde;Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... hakkında yakınanlar ... ve ...’nın özgürlüğünün kısıtlanması ve yağma, yakınanlar .... ve ...’na karşı yağma, yakınanlar .... ve ....’e karşı yağma; sanık ... hakkında yakınanlar ... ve ....’nın özgürlüğünün kısıtlanması ve yağma, yakınanlar .... ve ...’na karşı yağma, yakınanlar .... ve ...’e karşı yağma, yakınan ....’e karşı yağma, yakınan ...’ün özgürlüğünün kısıtlanması ve yağma, yakınan...’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik; yakınan ....’e karşı yağma; sanık ... hakkında yakınanlar .... ve ....’na karşı yağma; sanık .... hakkında, yakınan....’ün özgürlüğünün kısıtlanması ve yağma, yakınan ....’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik; sanık ... hakkında, yakınan ....’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik suçlarından duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;Sanık ... hakkında çıkar amaçlı suç örgütü kurma ve yönetme suçundan, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., .., ... ..., ..., .., ...,... ve ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan da cezalandırıldıkları, suç örgütü üyelerinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde işledikleri suçlardan kurulan mahkumiyet kararlarında TCK’nın 58/6-9. maddesi gereğince cezanın tekerrürlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde kararlarda bu husus belirtilmemiş ise de; yasal zorunluluk nedeniyle "infazda" gözetilmesi olanaklı olduğundan;Olay 1’deki yakınanlar ... ve ....’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ...’ın, yağma suçunu, örgüt mensuplarının buluşma yeri olan ...Mahallesi, .. Sokak üzerinde bulunan eski adı ...yeni adı ... Otomotiv adlı işyerinde, silahla, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c), (f) ve (g) bentlerinin yanı sıra (a) ve (d) bentinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan bentler ile uygulama yapılması,Olay 3’deki yakınanlar ... ve ...'na yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ...., ..., ... ve ...’nun, yağma suçunu, örgüt yöneticisi ve üyelerinin buluşma yeri olan ...Mahallesi,..Sokak üzerinde bulunan eski adı .. yeni adı ... Otomotiv adlı işyerinde, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c), (f) ve (g) bentlerinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan bentler ile uygulama yapılması,Olay 6’daki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ...., ... ve ....’in, yağma suçunu, gece vakti, yakınana ait işyerinde, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c), (f) ve (g) bentlerinin yanı sıra (d) ve (h) bentlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan bentler ile uygulama yapılması,Olay 10’daki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ... ve...’ın, yağmaya kalkışma suçunu, yakınana ait ... Caddesi, ... İş Hanı Zemin Kattaki ..Giyim isimli işyerinde, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c), (f) ve (g) bentlerinin yanı sıra (d) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan bentler ile uygulama yapılması,Olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden; Olay 9’daki yakınan ...’a yönelik tehdit suçunu değişik tarihlerde zincirleme şekilde gerçekleştirmiş olan sanık M.. K.. hakkında TCY'nin 43/1.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından;Olay 1’deki yakınanlar ... ve ...’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ..., .... ve ... ile olay 11’deki yakınan .. ..’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve ....’un “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunu; silahla ve birden fazla kişi ile birlikte işlediklerinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 109.maddesinin 3.fıkrasının (b) bendinin yanı sıra (a) bendinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden anılan bent ile uygulama yapılması, olayda birden fazla nitelikli halin gerçekleşmiş olması ve aynı Yasanın 61. maddesi gereğince temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılarak ceza tayin edilmesi nedeniyle sonuca etkili görülmediğinden; ayrıca bu suç için nitelikli hallerin düzenlendiği madde uygulanırken, TCK.nın 109/3-b maddesi yerine, 109/2-b yazılması yerinde düzeltilmesi olanaklı maddi hata olarak kabul edildiğinden;Olay 14’teki sanık ...’in, yakınan ....’a yönelik “tehdit” suçunu oluşturan eyleminin, var olan suç örgütünün korkutucu gücünden yararlanarak gerçekleştiğinin anlaşılması karşısında; şartları oluşmadığı halde 5237sayılı TCK'nın 106/2. maddesinin (c) bendi ile de uygulama yapılmışsa da, alt sınırdan ayrılınmamış olması gerekçesiyle sonuca etkili olmadığından;Olay 15/C’deki yakınan...’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar .., ... ve ... hakkında “fuhuş” suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı Yasanın 227/2-4-6, 43/1. maddeleri uyarınca belirlenen 7’şer yıl 17’şer ay 7’şer gün hapis cezasından, anılan Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 7’şer yıl 10’şar gün yerine, 7’şer yıl 7’şer gün hapis cezası belirlenip, hesap hatası sonucu eksik ceza tayinine hükmedilmesi, aleyhe temyiz olmadığından; Bozma nedeni yapılmamıştır.Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Suçu birlikte işleyen sanıkların neden oldukları yargılama giderlerinden ayrı ayrı sorumlu tutulmaları yerine 5271 sayılı CMK'nın 326/2.maddesine aykırı biçimde "eşit olarak tahsiline" biçiminde karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., .., ... savunmanları ile sanıklar..., ..., ... ve ...’ın temyiz dilekçelerinde, sanıklar ..., ... ve ... savunmanı Av. ..., sanık ... savunmanları Av. .... ve Av. ...., sanık .... savunmanı Av. ... (..) ..., sanık .... savunmanı Av. .. ...'nün temyiz dilekçeleri ile duruşmada ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA; bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hükümden “sanıklardan eşit olarak tahsiline” ilişkin bölüm çıkarılarak, “sanıklardan neden oldukları yargılama giderinin ayrı ayrı alınmasına” kelimeleri eklenmek suretiyle eleştiriler dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III-Sanık M.. U.. hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan, sanık ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etmek” suçundan mahkumiyetlerine; sanıklar ... ve... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan beraatlerine; sanıklar ..., ... (gerekçeli karara göre) ve ..., hakkında “tefecilik” suçundan beraatlerine, sanık ... hakkında “6136 sayılı Yasaya aykırılık” suçundan mahkumiyetine, Olay 1’deki yakınanlar ... ve ...’ya yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetine, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise beraatine, Olay 2’deki yakınanlar ... ve ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan beraatine, Olay 4’teki yakınan ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanık... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetine, Olay 7’deki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar .., ..., ... ve ... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine, Olay 8’deki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan beraatine, Olay 9’daki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine, Olay 12’deki yakınan.. ..’e yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan beraatine, Olay 13’deki yakınan... ve ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ...,... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine, Olay 15/B’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., .. ve ... .. hakkında “yağma” suçundan beraatlerine, Olay 15/D’deki yakınan ...’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ... ve .. hakkında “nitelikli yağma ve fuhuş” suçlarından mahkumiyetlerine, Olay 19’daki yakınan ...’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ... ve .. hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine, Olay 20’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetine yönelik hükümlerin incelenmesinde;Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık ... hakkında yakınan ..’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik, yakınan...’ya yönelik yağma; sanık ... hakkında yakınan ...’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik; sanık ... hakkında, yakınan ...’ya karşı yağma ve fuhuşa teşvik, yakınan ...’ya yönelik yağma; sanık ... .... hakkında yakınan ...’e yönelik yağma suçlarından duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;A) O yer Cumhuriyet Savcısının ek temyizine konu emanete ilişkin hükmün incelenmesinde;Mevcut dosyadaki yargılama konusu yapılan olaylar ve taraflarla bir ilgisi olmayan, başka bir dosyanın emanet eşyası olduğu değerlendirilen şeyler hakkında, hüküm kısmının (31-a, b, c) numarasındaki kararlarının, maddi hata sonucu hükme eklendiği anlaşılmakla birlikte, asıl “...Cumhuriyet Başsavcılığı, Adli Emanet Memurluğu’nun 2010/286 sırasında kayıtlı cep telefonları, sim kartlar, CD.’ler, 2010/290 sırasında kayıtlı tabanca, şarjör ve mermiler ile 2010/294 sırasında kayıtlı CD’lerin, TCK’nın 54. maddesi gereğince müsaderesi, 2010/286 sırasında kayıtlı çek ve senetlerin de, üzerlerine iptal şerhi vurulup, dosya içerisinde delil olarak saklanması” şeklindeki talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir kararın verilmemiş olması,B) Sanık ... hakkında “6136 sayılı Yasaya aykırılık” suçundan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;Sanık ...’nin, A./S.,... Mahallesi, .. Sokak,... Apartmanı, Kat:.. adresindeki evinde dava dışı ... isimli şahıs ile birlikte kaldığı tespit edilmiş ve 19.05.2010 tarihinde yapılan aramada, ...ın kaldığı odada, suça konu 8 adet 9 mm. çapında, 6136 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ekspertiz raporu ile sabit olan fişekler elde edilmiş ise de, sanık .... aşamalarda “… bekar olduğu için zaman zaman ...’ın da, kendisinin evinde kaldığını, evde bulunan fişeklerden haberinin olmadığına” dair özetle inkara dayalı savunmada bulunmuş; nitekim bu savunması, soruşturma aşamasında beyanı alınan ...’ın, “Yaklaşık 1,5 yıldır arama yapılan evde, .... ile birlikte ikamet ettiğini, yakalanan fişeklerin, üniversite yıllarından kalan kendisine ait fişekler olduğunu, fişekleri tespih başına püskül olarak yaptığını, bu fişeklerin de o dönemden kaldığını, fişekleri kimden aldığını hatırlamadığı” şeklindeki ifadesi ile hem sanık ....’nin savunmasının doğrulanması, hem de ... Cumhuriyet Başsavcılığınca, ...hakkında yürütülen soruşturma neticesinde, adı geçenin örgütle bağlantısı tespit edilemediği gerekçesiyle 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan dosyasının tefrik edilmesi birlikte değerlendirildiğinde; sanık ....’nin, 6136 sayılı Yasaya aykırılık” suçundan beraati yerine, yazılı biçimde mahkumiyetine karar verilmesi,C) Sanıklar ...., .... (gerekçeli karara göre) ve .... hakkında “tefecilik” suçundan beraatlerine dair hükmün incelenmesinde;1-) Sanık...’nin, Olay 13’deki yakınan ....’e faizle para verilmesi konusunda suç örgütü lideri sanık ...’a aracılık ettiğinin anlaşılması karşısında; sanık .... hakkında “tefecilik” suçundan hükümlülüğü yerine, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı biçimde beraatine karar verilmesi;2-) Sanıklar ... ve ... hakkında “tefecilik” suçuna yönelik iddiaya ilişkin; hüküm fıkrasında ve hükmün özünü oluşturan kısa kararda adı geçen sanıklar için herhangi bir karar verilmemişken, gerekçeli kararda sanıklar .. ... ve ...’in de “tefecilik” suçundan beraatlerine karar verildiğinin belirtilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturularak CMK'nın 230 ve 232.maddelerine aykırı davranılması,D) Olay 1’deki yakınanlar ... ve ...’ya yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak ve nitelikli yağma” suçlarından mahkumiyetine, “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise beraatine dair hükümlerin incelenmesinde;1-) Oluş ve dosya içeriğine göre; sanık...’un, ...’da .. Yetkili Satış bayisi olduğu, yakınan ...’ın babası...’nın vefat etmeden önce sanık ..’tan taksitle beyaz eşya satın aldığı, bu nedenle tarafların ortak kabulü ve dosyaya ibraz edilen ticari belgelerden anlaşıldığı üzere 10-11.000 TL arasında sanık .’a borcu olduğu, ... vefat ettikten sonra, sanık ..’ın, bu alacağını birkaç kez yakınan ...’tan telefonla ve yüz yüze görüşüp istemesine rağmen alamayınca, kendi alacağını tahsil etmek amacıyla yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu işleyen sanık ... hakkında, yakınanlar ... ve ..’a yönelik 5237 sayılı TCK'nın 150/1 ve 37/.maddeleri yollamasıyla TCK'nın 86/2, 3-e ve 109/2-3, a, b (iki kez) maddelerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,2- Sanık ...’un, örgüt lideri sanık .... ve adamlarından, yakınan ...’dan olan alacağının hukuk dışı yollardan tahsili talebinde bulunduğu bu olayda suç örgütüne dahil olduğunu bilerek diğer sanıklarla iletişime geçtiğinin anlaşılması karşısında sanık ...’un, suç işlemek amacı ile kurulan “örgüte yardım etme” suçu yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek “örgüte üye olmak” suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,E) Olay 2’deki yakınanlar ... ve ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan beraatine dair hükmün incelenmesinde;Yakınanların birbirleri ile tutarlı ve aşamalardaki istikrarlı iddiaları, taraflar arasındaki telefon dinleme kayıtları, suça konu edilen dubleks eve ait tapu senedi ve ekindeki belgeler, 08.02.2010 tarihli fiziki takip tutanağı, bankalardan getirtilen para transfer hareketleri bir arada değerlendirildiğinde; sanık ....’ın, yöneticisi olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün üyesi olan...’nun; olayın başlangıcından itibaren fikir ve eylem birliği içerisindeki örgüt üyesi diğer sanıklarla birlikte hareket ettiği, aralarındaki iş bölümüne göre; örgüt liderinin talimatı doğrultusunda, suç örgütü üzerinde şüphe oluşturmaması amacıyla yakınan...’dan alınan dubleks evin tapusunun sanık ... adına tescil edildiği, sonrasında da örgüt üyesi diğer sanıkların yakınanları tehdit ederek, para istedikleri, nihayetinde de sanığın, örgüt liderinin istediği bir kişiye evi satmakla görevlendirilmek suretiyle örgütün, yakınanlara yönelik gerçekleştirdiği “yağmaya kalkışma” suçuna iştirak ettiği gözetilerek hükümlülüğü yerine, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı biçimde sanığın beraatine karar verilmesi; F) Olay 4’teki yakınan ...’e yönelik eylemler nedeniyle sanık ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etmek ve tehdit” suçlarından mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;1-) Oluş ve dosya içeriğine göre; .. ilçesinde ikamet eden ve telefon alım-satımı üzerine işyeri bulunan sanık ... ..’ın, iddia konusu edilmeyen, ancak geçmiş tarihte, ... ilindeki iki şahısla olan arasındaki bir alacak-verecek meselesinden kaynaklanan sorunu halledebilmek için örgüt mensuplarından sanıklar .... ve ... ile anlaşıp, adı geçen sanıklar tarafından sorununun çözülmüş olması münasebetiyle tanıdığı suç örgütüne; kendisi gibi esnaflık yapan diğer sanık ....’un, yakınan ....’den olan alacağını alamadığını kendisine söylemesi ile öğrendikten sonra, örgüt üyelerinden sanık .... ile irtibat kurarak, arkadaşı ...’in, yakınan ...’ten olan alacağını tahsil edebilmesi amacıyla örgüt üyeleri ile tanışıp, görüşmesine aracı olduğu sabit kabul edilen olayda; sanık ...’un, yakınan ... ...’den olan alacağını tahsil edebilmek amacıyla çıkar amaçlı suç örgütü üyeleri olan sanıklar ... ve ... ile anlaşma yapmalarına aracı olan sanık...’ın, böylece bu örgütün sıfat ve faaliyetlerini bilerek örgüte başvurmak suretiyle çıkar amaçlı suç örgütüne yardım etmek suçunu işlediği sabit olmasına karşın; sanık ....’un, yakınan ....’den olan alacağının tahsili amacıyla azmettirdiği örgüt mensuplarının yakınana yönelik gerçekleştirmiş oldukları eylemde, yakınan ...’den herhangi bir alacağının olmadığı sabit olan sanık ....’ın, örgüt mensupları ile birlikte yakınan ..’i tehdit ettiğine veya onları azmettirdiğine, yahut sanık...’in alacağının tahsili için maddi bir menfaat sağladığına dair kanıtların neler olduğu denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde sanık .... hakkında “hukuki bir alacağı tahsil amacıyla tehdit suçuna azmettirmekten” dolayı hükümlülüğüne karar verilmesi,Kabule göre de;2-)Hükmün gerekçesinde, sanığın geçmişi, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önüne alınarak yeniden suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması, yakınanın, aynen iadesi veya önceki hale getirilmesi yahut tazmin edilmesi gereken bir zararı tespit edilemediğinden sanık hakkındaki eylemleri nedeniyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği belirtilmesine karşın, hüküm fıkrasında ve hükmün özünü oluşturan kısa kararda sanığın kişilik özellikleri ve suçun toplumsal boyutu göz önünde tutularak yeniden suç işlemeyeceğine dair mahkemede olumlu kanaat oluşmadığından söz edilerek hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi suretiyle hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturularak CMK'nın 230 ve 232.maddelerine aykırı davranılması,3-) Sanık ...’ın, haksız çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş olan suç örgütüne yardım eden olduğunun anlaşılıp, kabul edilmesi karşısında, hakkında TCK'nın 58/9.maddesinin uygulanamayacağının gözetilmemesi,G) Olay 7’deki yakınan...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde;Yakınan ...’ın oto kiralama işi yaptığı, 2007 yılında, bankadan kredi kullanarak satın aldığı .. Plakalı,..... marka aracı temyiz dışı olan sanık ...’e, 10.000 TL’sini peşin alarak sattığı, ancak arabanın üzerinde banka ipoteği olduğu için resmi devrini yapamadığı, ilerleyen tarihlerde yakınanın işlerinin bozulması ve icralık duruma düşmesi sonucu, sanık ...’e satmış olduğu aracın haczedildiği, dolayısıyla da haczedilen bu araca satış bedeli olarak ödenen 10.000 TL nedeniyle alacaklı olan sanık ...’in, ödeme güçlüğüne düşen yakınan ...’dan parasını tahsil edemeyince, suç örgütü üyelerinden .... ve ....’a başvurduğu, farklı tarihlerde olmak üzere sanıklardan ...’in bir kez, ....’ın da, kimliği tespit edilmeyen 4-5 adamı ile birlikte bizzat gitmesinden bir hafta sonra gönderdiği iki adamdan başka son olarak oğlu sanık ....’ın da gittiği yakınanın işyerinde, ayrıca bir kez de sanık ...nın, yakınanı aracı ile seyir halinde iken yakalayıp, yakınanı tehdit etmek suretiyle, sanık ....’in alacağını istediklerinin, nitekim bu tahsilât işi için örgüt üyesi ....’in, sanık ...’den para almak suretiyle maddi menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında; suç örgütü yönetici ve üyeleri hakkında eylemin yağmaya teşebbüs suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, (F-7, b) numaralı hükümde, yazılı şekilde 5237 sayılı TCK’nın 106/2-c-d maddesiyle uygulama yapılması,Kabul ve uygulamaya göre de;1-Sanıklar...., ..., .... ve .... hakkında “yağmaya kalkışma” suçundan kamu davası açıldığı halde, CMK’nın 226.maddesi uyarınca usulüne uygun olarak ek savunma hakkı tanınmaksızın, yazılı biçimde hüküm kurulması,2-Yakınana yönelik tehdit eylemlerini Değişik tarihlerde zincirleme şekilde gerçekleştirmiş olan adı geçen sanıklar hakkında TCY'nın 43/1.maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,3-Tehdit suçunun, 5237 sayılı TCK'nın 106.maddesinin 2.fıkrasının (c-d) bentlerine aykırı biçimde; "birden fazla kişi ile birlikte ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak” işlenmesi karşısında, aynı Yasanın 61.maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,4- Suç örgütü üyelerinin örgüt faaliyetleri çerçevesinde işledikleri bu suçtan kurulan mahkumiyet kararında TCK’nın 58/6-9.maddeleri gereğince cezanın tekerrürlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesi gerektiği halde kararda bu hususun belirtilmemesi;Ğ) Olay 8’deki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanık... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçu ve sanıklar .... ve ... hakkında “çıkar amaçlı suç örgütüne üye olmak” suçundan beraatlerine dair hükümlerin incelenmesinde;1-) Yakınan ....’ın, suç örgütü üyeleri hakkında henüz operasyon yapılmamışken, yaklaşık bir yıl öncesinde .. İl Emniyet Müdürlüğü’ne başvurarak 10.06.2009 tarihindeki ilk şikayeti ile operasyon yapıldıktan sonra yeniden kolluk ve mahkemede alınan tüm ifadelerinde istikrarlı ve tutarlı bir biçimde iddialarını tekrar etmesi, yakınanın isimlerini verdikleri sanıklar ve telefonda tehdit ederken kullandıkları telefon numaralarının sanıklar tarafından kullanıldığının anlaşılması ve örgüt faaliyetleri kapsamında benzer faaliyetler içerisinde olmaları bir arada değerlendirildiğinde; sanık....’ün de, diğer mahkum olan sanıklar .... ve .. ile birlikte, fikir ve eylem birliği içerisinde yakınan ...’a karşı işledikleri sabit olan “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan hükümlülüğü yerine, beraatine karar verilmesi;2-) Sanık ... hakkındaki, “suç örgütü üyesi” olduğuna dair iddianın, sanık ...’ın kurucusu olduğu çıkar amaçlı suç örgütünün eylemleri kapsamında iştirak halinde hareket ederek yakınan ...’a karşı tehditle para tahsil etmek istemesinden kaynaklandığı anlaşılmakla; bir üst bentte ayrıntısı belirtilen bozma nedenine göre, adı geçen sanığın da “örgüt üyeliği” suçundan hükümlülüğü yerine, beraatine karar verilmesi;3-) Sanık ...’ın, mahkum olan örgüt üyesi diğer sanık ...’ın mülk sahibi olduğu ...’daki genelevin işletmeciliğini yapıyor olması ve bu genelevde bir dönem çalışan yakınan ...’a yönelik suç örgütü mensuplarının yağmaya kalkışma eylemleri esnasında; yakınanın yerini tespitedebilmek amacıyla araştırma yaparak yakınanın yeni çalıştığı genelevi ve yakınanın çocuğunun babası olan .. .’ın, ...’de sürekli uğrağı kahvehanenin yerini tespit edip, örgüt mensuplarına haber verdiği, nitekim örgüt lideri ... ile birlikte kahvehaneye giderek, ...’in telefon numarasını yakınana ulaştırıp, onu araması için ... lakaplı kişiye bıraktığı olayda suç örgütüne dahil olduğunu bilerek diğer sanıklarla iletişime geçtiğinin anlaşılması karşısında sanık...’ın, suç işlemek amacı ile kurulan “örgüte yardım etme” suçundan mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,H) Olay 9’daki yakınan ...’a yönelik eylem nedeniyle sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında “tehdit” suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde;Yakınan ...’ın, örgüt lideri sanık ...’a olan borcunu ödemediği için örgüt yöneticisi ve üyesi bir kısım sanık tarafından tehdit edildiği sabit ise de; suç örgütü üyelerinden sanıklar .., ..., ... ve ...’nın, yakınanla aralarında geçen telefon görüşmelerinde, yakınanı tehdit ettiklerine ilişkin sözler ve kanıtların neler olduğu denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde adı geçen sanıkların hükümlülüklerine karar verilmesi;I) Olay 12’deki yakınan ....’e yönelik eylem nedeniyle sanık .... hakkında “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçundan beraatine dair hükmün incelenmesinde;Kolluk görevlilerince düzenlenen 09.09.2009 tarihli fiziki takip tutanağına göre; “olay esnasında, olayın gerçekleştiği ...Otomotiv isimli işyeri girişinin sol tarafından sanıklar ...., ... ve ... ile eşkalleri belirlenen ancak açık kimlikleri tespit edilemeyen dört kişinin bulunduğu, sanık ...’in, .. plakalı araca binerek işyerinden ayrıldığı, saat 15.30 sıralarında, yine aynı araçla işyerinin önüne gelerek, yakınan .... ile birlikte araçtan indikleri, sanık ... ile yanındakilerin, yakınanı tekmelemeye başladıkları, işyeri içerisine götürerek darp etmeye devam ettikleri, yaklaşık beş dakika kadar sonra, ...’in, dışarıya çıkarak banka oturduğu, saat 15:45 sıralarında, sanık ... ve diğer örgüt üyelerinin içeriden çıkarak, darp edilen yakınanı, ...’in önüne getirdikleri, yakınanın elleri önünde bağlı olarak önünde durduğu ...’in, yakınana el kol hareketi ile bağırarak bir şeyler söylediği” belirtilmiş; yakınan ... de kollukta vermiş olduğu “… olay günü, parka doğru yürüyerek giderken, ...’in beyaz bir araç ile yanında durup, kendisinden arabasına binmesini istediğini, kendisinin de korktuğu için, arabaya bindiğini, yaklaşık 100 metre ilerideki işyerine geldiklerinde, işyeri önünde 7-8 kişinin bulunduğunu, araçtan indiğinde, orada bulunan kimliğini bilmediği şahısların hepsi birden üzerine saldırdıklarını, şahısların zorla tekme-tokat kendisini işyeri içine soktuklarını, sürükleyerek bodruma indirdiklerini, yaklaşık 10-15 dakika hiç durmadan dövdüklerini, yine aynı şekilde sürükleyerek yukarı çıkardıklarını, sonra ....in önüne getirdiklerini, ...’in de “…. bundan çok daha beterini yaparım” diye tehdit edip, kovduğu” şeklindeki ifadesi, telefon görüşmelerinde de; sanık...’in, bu olayla ilgili olarak dostu ...’e “… ....ı yakaldık, burada komaya soktuk” dediğinin tespiti bir arada değerlendirildiğinde; olay anında, olay yerinde bulunduğu ve eyleme diğer sanıklarla birlikte doğrudan katıldığı sabit olan, sanık...’ın, yakınan ....’e karşı “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçunu işlediği gözetilerek hükümlülüğü yerine, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı biçimde beraatine karar verilmesi; İ) Olay 13’deki yakınanlar .... ve ....’e yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ...., ...., ... ve ... hakkında “nitelikli yağmaya kalkışma” suçundan mahkumiyetlerine dair hükmün incelenmesinde;1-) Yakınan ...’in, sanık ... vasıtasıyla örgüt lideri sanık ...’dan, olay tarihinden 1,5 yıl önce almış olduğu faiz karşılığı 50.000 TL'yi zamanında ödeyememesi üzerine borcun yeniden yapılandırılıp, vadesinin uzatıldığı, Haluk’un, İstanbul’da eczacı olan ve aralarında ticari ilişki bulunan ...’ye, bu borcuna karşılık sanıklara çek vermesini söylediği, bu dönem içerisinde sanık ...’ın, yakınan ...in eczanesine bir grup adam gönderip, işyerinde bulunmalarını, böylece kendileri haricindeki alacaklılara ...’in kendi koruma ve himayeleri altında bulunduğunu gösterdikleri, nihayetinde, 06.01.2010 tarihinde, ..’in, sanık ...’in talimatı ile işyerine gelen sanıklar .... ve ....’ye 140.000 TL’lik, ileri tarihli çek verdiği, ancak ..’in, yakınan...’tan para alamaması nedeniyle, bankaya bu çekinin çalıntı olduğunu belirtip, çek bedelini ödemeyince, sanık ....’ın talimatıyla sanık ..’nin, yakınan...’u borcunu acilen ödemesi konusunda tehdit edip, yakınan ..i de araştırmaya başladıkları, ancak örgütün üzerinde baskı kuracağını bilen ...’in işyerini satıp, yurtdışına kaçtığının anlaşılması karşısında, yakınan..’un kollukta, borcuna karşılık 65.000 TL’lik, üç ay vadeli bir senedi ...’e verdiğini, ayrıca borcun bir kısmını ... aracılığıyla ödediğini iddia etmesi, buna karşın sanık ....’nin, yakınan ..’un, ...’den aldığı borç para karşılığında senet vermediğini savunması birlikte değerlendirildiğinde böyle bir senedin olup olmadığı, varsa icraya konulup konulmadığı, ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmışsa ne kadar yapıldığı, yine ...’den alınan 140.000 TL meblağlı çekin tahsiline yönelik dava veya icra takibi bulunup bulunmadığı, ödenmeyen borç miktarı ve ödenmediği sürenin de belirlenmesinden sonra yasal faizi de dikkate alınıp, tespit edildikten sonra sonucuna göre sanık ... ile kardeşi .... ve bu işe aracı olan ...’nin, yakınan ....’e yönelik eylemlerinin alacağını tahsil etmek amacıyla birden fazla kişi tarafından birlikte ve suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgütün korkutucu gücünden istifade ederek tehdit suçundan TCK'nun 150/1. maddesi yollaması ile 106/2-c,d maddelerinde tanımlanan suçu oluşturup oluşturmayacağının değerlendirilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip, yerinde, yeterli ve yasal olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Yakınan ...’in, örgüt lideri sanık ....’a olan borcunu ödemediği için örgüt yöneticisi ve üyesi bir kısım sanık tarafından tehdit edildiği sabit ise de; suç örgütü üyelerinden sanık ....’ın, yakınanla doğrudan telefonda veya yüz yüze görüşmesi bulunmadığı anlaşılmakla, diğer örgüt mensupları ile birlikte yakınanın sözlü veya fiili tehdit edilmesi, yahut alacağın tahsili amacıyla hangi tür eylemlerde bulunduğuna ilişkin kanıtların neler olduğu denetime olanak verecek biçimde gösterilmeden, somutlaştırılmadan yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde adı geçen sanığın hükümlülüğüne karar verilmesi;Kabul ve uygulamaya göre de;3-) Hükmün gerekçesinde, aynen “sanıkların, yakınanları tehdit ederek, alacaklarının çok üstünde olan çekleri mağdurlardan tahsil ettikleri” şeklindeki kabulü ile sanıkların yağma eylemlerini tamamladıkları sonucunun ortaya çıkacağı, oysa hüküm fıkrasında ve hükmün özünü oluşturan kısa kararda sanıkların eylemlerinin kalkışma aşamasında kaldığı belirtilerek cezalarından TCK’nın 35/2. maddesi uyarınca indirim kararı verilmesi suretiyle, hüküm ile gerekçe arasında çelişki oluşturularak CMK'nın 230 ve 232.maddelerine aykırı davranılması,J) Olay 15/B’deki yakınan ...’e yönelik eylem nedeniyle sanıklar ...., ... ve ... hakkında “yağma” suçundan beraatlerine dair hükmün incelenmesinde;... takma adıyla hayat kadınlığı yapan yakınan ...’in kolluktaki iddiaları, sanık ... ile yakınan arasında geçen 17.02.2010 tarihli telefon görüşmesi, kendisi gibi genelev işleten Türkiye genelindeki sosyalev sahipleri ile irtibatlı ve onların üzerinde söz sahibi olabildiği anlaşılan sanık ...’ın, suç örgütünün diğer mensupları ve örgüt içerisinde yer almayan, ancak genelev işleticileri ve bayanları ile arasında geçen telefon konuşmalarında; kendisine borcu olan hayat kadınını kastederek “… onu Türkiye’de alacak, ona sahip çıkacak adamın çocuğunu, karının çocuğunu da s…rim, o noter senedini kadının malı mülkü var diye yapmadığını, şayet Emniyete düşerse, “kendisinin, o kadından alacağım var” diyebilmek için yaptığına” dair görüşmeleri, dosya arasında bulunan ve taraflar arasında bahsi geçen 04.03.2010 tarihli, 25.000 TL meblağlı, düzenleme şeklindeki noter borç senedi ile yakınanın 20.05.2010 tarihli şikayeti sonrası, hemen ertesi gün, 21.05.2010 tarihinde, yakınan ...’nın, borcu kalmadığına dair noterde düzenlenmiş olan ibraname bir arada değerlendirildiğinde; yakınanın kolluktaki iddialarının, dosyadaki mevcut somut delillerle ispatlandığı, dolayısıyla üstünlük Tanınan bu iddialar çerçevesinde oluşa göre; sanık .....’ın, yakınan ...’nın kızının hesabına toplam 14.500 TL para yatırdığı, bu borca karşılık da sanık ...’ın dostu olan diğer sanık ....’ün, yakınana “sen ev kuruyorsun, daha sonra tekrar ...ağabeyinden ihtiyacın için para istersin, bu sefer ... ağabeyin vermez, onun için senedi 25.000 TL’lik yapalım” demesi üzerine, yakınanın teklifi kabul ettiği, sanıklar .... ve.... ile birlikte 04.03.2010 tarihinde, notere gidip, borçlusu yakınan, alacaklısı da sanık ... olan 25.000 TL meblağlı düzenleme şeklindeki borç senedini düzenledikleri, aldığı 14.500 TL’lik paraya karşılık, yakınan ...’nın 20.000 TL ödemesine rağmen, bu borç senedini iade etmedikleri gibi sanık ....’ın yakınanı telefonla arayıp, 5.000 TL daha para istediği, parayı vermezse senedi icraya koyacağını, neyi var neyi yok hepsini alacağını” ayrıca “alacaklarım ile yetinmem, zaten benim bin tane yeğenim var, bir tanesini sana feda ederim” diye de tehdit ettiği olayda; yakınanın, sanık ...’dan aldığı 14.500 TL’lik borca karşılık kendisinden 25.000 TL’lik noter borç senedi alındığı gibi, yakınan tarafından bu borcun çok üzerine olan 20.000 TL ödenmesine rağmen, tehditle halen para istenmesi ve senedi icraya koyup, tüm malvarlığını elinden almakla korkutulması suretiyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri anlaşılan sanıklar ... ve dostu, aynı zamanda senet alacaklısı olarak gözüken R.. Ş.. ile suç örgütünün faaliyeti kapsamında işlenen bu eylemden dolayı örgütün yöneticisi sıfatıyla TCK’nın 220/5 maddesi yollaması ile sorumlu olan ...’ın, “yağma” suçunu işledikleri gözetilerek hükümlülükleri yerine, yerinde olmayan gerekçelerle yazılı biçimde beraatlerine karar verilmesi; K) Olay 15/D’deki yakınan ....’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., ... ve ... hakkında “nitelikli yağma ve fuhuş” suçlarından mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde;Yakınanın sadece kolluk anlatımda ifade ettiği; 2000 yılında... isimli şahsa kaçıp, 1,5 yıl resmi nikah olmaksızın birlikte yaşadıkları, 2002 yılında da ...a taşındıktan birkaç gün sonra ..ın kendisini geneleve bırakıp, kaçması ile burada çalışmak zorunda kaldığı, 2003 yılında ...’dan hamile kalmasıyla ....’ya geldiği, burada, ..’ın babası vasıtasıyla tanıştığı sanık ....’ın,..’a 15.000 TL para yardımında bulunduğu, daha sonra bu verdiği parayı kendisinden istemesi üzerine, 2004 yılının, sonlarındaki bir gün, kayınbabası ... ile birlikte sanık ....’ın bulunduğu, diğer sanık ....’e ait ... (yeni adı İ.) Sürücü Kursuna gittikleri, ...’in, parasını istediği, ödeyemeyeceğini söylediğinde, senet düzenleyeceklerini belirttikleri, buna karşı çıkması üzerine sanık ....’ın, çocuğunun başına silah dayayıp, kayınbabasını da darp ederek, sanık ...’in düzenlediği 25.000 TL’lik senedi imzalamak zorunda kaldığı, akabinde de bu borcu ödeyebilmek için sırasıyla ...., ...lakaplı ve .. isimli şahısların genelevlerinde çalışıp, borcunu fazlasıyla ödemesine rağmen, sürekli borçlandırıldığı, en son ...’ün evine giriş yaptığında, 150.000 TL borcu olduğu, bu işin içinden çıkamayacağını anlayınca 2006 yılında işi bırakıp, ...’dan da ayrıldığı” şeklindeki soyut iddiaların gerçekliğini değerlendirebilmek amacıyla, olay hakkında doğrudan görgü ve bilgileri olduğu anlaşılan yakınanın eşi...ve kayınpederi....’in ayrıntılı ifadelerinin alınması, yakınanın 2004-2006 yılları arasında, .... ...., ... lakaplı ve ... isimli şahısların işlettikleri genelevlerde çalışıp çalışmadığına dair belgelerin ilgili birimden getirtilmesinden sonra dosyadaki tüm deliller birlikte irdelenip, hangi delil ve kimlerin beyanlarına niçin üstünlük tanındığı belirtilmek suretiyle hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile yetinilip, delillerin neler olduğu gösterilmeden, yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde sanıkların mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;1- Sanıkların, yakınana karşı işledikleri iddia edilen yağma suçunun, Mahkemece 2004 yılının sonlarındaki bir günde gerçekleştirildiği kabul edilmesine karşın; 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca, sanıklar yararına olan hüküm önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak ortaya çıkan sonuçların birbiriyle karşılaştırılması suretiyle bulunacağı ve 5237 sayılı TCK'nın 148 ve 149.maddelerinde tanımlanan yağma suçu ile 765 sayılı TCK'nın 495 ve 497.maddelerinde yer alan suçun öğelerinin farklı olduğu gözetilip; her iki Yasaya göre denetime olanak sağlayacak şekilde uygulanan Yasa maddeleriyle, verilmesi gereken cezalar ayrı ayrı tespit edilip, sonuç cezalar karşılaştırılarak, lehe olan yasa belirlenerek uygulama yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik biçimde hüküm kurulması, ayrıca yağma suçunun, sanık H.. Ü..’e ait sürücü kursu olan işyerinde, silahla, birden fazla kişi ile birlikte, suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla ve suç örgütünün oluşturduğu korkutucu güçten yararlanarak işlediklerine dair Mahkemenin kabulüne rağmen; 5237 sayılı TCK'nın 149.maddesinin 1.fıkrasının (c), (f) ve (g) bentlerinin yanı sıra (a) ve (d) bentlerinin de uygulanması gerektiği gözetilmeden sadece anılan bentler ile uygulama yapılması,2-) Yakınan ....’ya yönelik eylemler nedeniyle sanıklar ..., .... ve .... hakkında “fuhuş” suçundan eylemlerine uyan 5237 sayılı Yasanın 227/2-4-6, 43/1.maddeleri uyarınca belirlenen 7’şer yıl 17’şer ay 7’şer gün hapis cezasından, anılan Yasanın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılırken, 7’şer yıl 10’ar gün yerine, 7’şer yıl 7’şer gün hapis cezası belirlenip, hesap hatası sonucu eksik ceza tayinine hükmedilmesi,L) Olay 19’daki yakınan ....’ya yönelik eylem nedeniyle sanıklar ...., .... ve.... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetlerine dair hükümlerin incelenmesinde;Oluş ve dosya içeriğine göre; ...’da genelev işleten yakınan ....’nın, yaşadığı maddi sıkıntı nedeniyle, örgüt lideri sanık ....’dan 2006 yılında, faizle 80.000 TL borç para aldığı, karşılığında da 3-4 parça senet imzaladığı, ancak bu borca karşılık 60.000 TL ödeyebildiği, maddi sıkıntıları devam ettiği için kalan kısmını ödeyemediği, bunun üzerine sanık ....’ın, yanında üvey kardeşi .... ve işyerinde çalışanı olan .... ile birlikte, ... Sosyal evler yanında görüştükleri yakınanı; borcunu ödemediği için yumrukla darp edip, yakınana “ya borcunun tamamını ödeyeceksin, ya da Sosyal Evlerdeki işyerini bize vereceksin” dedikleri, yakınanın da, sanıkların bu cebir ve zorlamasından korkarak, ... Sosyal Evlerdeki ... nolu işyerini .... ve... isimli şahıslara satıp, borcunu faizi ile birlikte ....’a ödemesi ile sonuçlanan olayda; sanık ....’ın, yakınandan olan alacağını tahsil edebilmek amacıyla diğer sanıklardan işyerinde çalışanı olan .... ve üvey kardeşi .... ile birlikte yakınana yönelik gerçekleştirdikleri eylemlerinin, 5237 sayılı TCY'nin 150/1 ve 37/1.maddeleri yollamasıyla “kasten yaralama” suçunu oluşturduğu, yakınana ait doktor raporunun da bulunmaması sanıklar lehine değerlendirilerek, yakınandaki yaralanmanın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olduğu kabul edilmekle; TCK’nın 86/2. maddesindeki kasten yaralama suçu yönünden yakınanın, şikayetçi olmadığı da göz önünde bulundurularak uygulama yapılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşürülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,M) Olay 20’deki yakınan ....’e yönelik eylem nedeniyle sanık ... hakkında “nitelikli yağma” suçundan mahkumiyetine yönelik hükmün incelenmesinde;Yakınan ....’in; “sanık...’nun dışındaki diğer sanıkların, kendisine karşı gerçekleştirmiş olduğunu beyan ettiği eylemlerine, adı geçen sanığın da, doğrudan katılarak veya yardım ederek iştirak ettiğine” dair hiçbir aşamada böyle bir iddiasının bulunmaması, yine, bu olayda esas alınan telefon görüşmelerinde, sanık ...nin, yakınan ile doğrudan veya dolaylı bir telefon görüşmesi olmadığı gibi, sanığın haricinde bu olayla ilgili taraflar arasında yapılan telefon konuşmalarında isminin dahi zikredilmemiş olması, yakınan ile örgüt lideri sanık .... arasındaki alacak verecek ilişkisinde hiçbir zaman bir rol üstlenmediği, ayrıca tüm aşamalarda, yakınanı tanımadığını beyan ederek, özetle inkara dayalı savunmada bulunması ile son olarak, mahkemece, olayın kabul ediliş şekli açıklanırken bile adı geçen sanığın isminden ve sübut bulunan bir eyleminden bahsedilmemiş olması karşısında; sanık ....’nun, yakınan ....’e yönelik “yağma” suçundan beraati yerine yazılı biçimde hükümlülüğüne karar verilmesi;Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı, katılan ... vekili, sanıklar ....,...., ...., ..., ...., ...., ...., ...., ... savunmanları ile sanıklar ...., .... ve ....’ın temyiz dilekçelerinde, sanık .... savunmanı Av. ..., sanık ... savunmanları Av. .... ve Av....., sanık ... savunmanı Av. .... (...) ... sanık .... savunmanı Av.....'nun temyiz dilekçeleri ile duruşmada ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, üye Mehmet Kurt'un usule yönelik karşı oyuyla ve oyçokluğuyla alınan karar 13.05.2015 tarihinde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı katıldığı oturumda sanıklar ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.KARŞI OY:6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 105/6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan; ancak, aynı Kanunun geçici 2/4. maddesi uyarınca, bu mahkemelerde açılmış olan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bakmakla görevlendirilen, CMK’nın yürürlükten kaldırılan 250/1. maddesine göre görevli mahkemeler, 6 Mart 2014 tarihli, mükerrer 28933 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/1. maddesi gereğince kaldırılmışsa da, anılan maddenin 4.fıkrasına, “Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunur.” hükmü konulmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin, konumu gereği; başta terör olmak üzere, örgütlü suçlarla mücadele edebilmesi için; Kanun Koyucunun özel yetkili mahkemeleri kaldırırken; kaldırma gerekçesinde ortaya koyduğu sakıncaları taşımayan; evrensel hukuk kurallarına uygun; yetki ve görev sınırları iyi çizilmiş; alt yapısı iyi oluşturulmuş; ihtisas mahkemelerine ihtiyaç olduğu, inancını taşıyorum. Düşüncem bu olmakla birlikte, benim muhalefetim; bu mahkemeler kaldırılırken; dosyası henüz sonuçlanmamış sanıklarla; dosyası karara bağlanıp, Yargıtay'a gönderilmiş olan sanıklar arasında ayrım yapan yukarıda açıklandığı şekilde bir hükme yer verilmesinin, kaldırma nedenleriyle örtüşmediği ve çeliştiği noktasına ilişkindir. Çünkü;5271 sayılı Kanunun 2/f maddesi "kovuşturma: iddianamenin kabulü ile başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi" ifade eder, şeklinde tanımlanmış olup, bu tanıma göre, temyiz aşamasındaki dosyalar kovuşturması evam eden derdest dosyalardır. Bu tanım karşısında, henüz kovuşturma süreci tamamlanmamış dosyalardan; özel yetkili mahkemelerce karar verilmemiş olanların genel (normal) ağır ceza mahkemelerine gönderilmesi; temyiz aşamasındakilerin ise Yargıtay tarafından incelenmesi yolunda düzenleme yapılmak suretiyle ayrıma gidilmesinin doğru bir çözüm şekli olmadığını düşünüyorum. Sebeblerini aşağıda açıklayacağım üzere, bu Kanun hükmüne rağmen; Yargıtay'da bulunan dosyalarında, aynen, karar verilmemiş dosyalarda olduğu gibi; hiçbir incelemeye tâbi tutulmadan salt, söz konusu mahkemelerin kaldırıldığı gerekçesi ile genel bir kanun bozması yapılıp, mahalline iade edilmeleri ve muhakemelerinin; genel (normal) mahkemelerde yapılmasının sağlanması görüşündeyim. Aksi bir çözüm, yani esasa girilerek bu dosyaların inceleneceği kuralına uyulması 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve 4 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olur.Şöyle ki;1- Özel Yetkili Mahkemeler, "Adil Yargılanma Hakkı" ve "Ağır Ceza Mahkemeleri" arasındaki ayrıma son vermek amacıyla kaldırılmış olup, bu husus anılan Kanunun genel ve sözü geçen madde gerekçesinde belirtilmiş; böylece, bütün Ağır Ceza Mahkemelerinin aynı usul kurallarına tâbi olması sağlanarak, adil yargılanma hakkı için gerekli olan özel soruşturma ve kovuşturma usullerine son verilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda baktığımızda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ve Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunacağına ilişkin düzenlenme yapılması; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 10. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerine uygun düşmez.Zira, Kanun Koyucu, bizzat kendisi, özel yetkili mahkemeleri adil yargılanma hakkını temin etmek amacıyla kaldırıldığını, Kanun gerekçesinde yer vermesine ve bu mahkemelerin normal ağır ceza mahkemelerine göre, daha güvencesiz olduğunu kabul etmesine rağmen; bu mahkemelerce kurulan hükümlerin, normal ağır ceza mahkemelerinden verilen kararlar gibi incelenmesini öngörmesi; kaldırma gerekçesi ve amacıyla çelişen bir sonuç yaratır.2- Mahkemeler, bütün işlemlerinde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadırlar. 6526 sayılı Kanunla delil toplama yöntemleri değiştirilmiş; önceden CMK'nın 250. maddesi kapsamında kalan soruşturma ve kovuşturmalarda şüpheli ve sanıklar yönünden kısıtlayıcı hükümler kaldırılarak, hukukî güvenlik ile yargılama eşitliği sağlanmıştır. Ancak Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması sonucu, bu mahkemelerce karara bağlanmayan ve diğer ağır ceza mahkemelerine gönderilen davaların sanıkları ile; kararları Yargıtay'da temyiz incelemesinde bulunan dosyaların sanıkları arasında ayrım yapılarak, fark yaratılması; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 7. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerden ayrım gözetilmeksizin, herkesin yararlanmasını hüküm altına alan 14. maddesine ve iç hukukumuz yönünden de, Anayasamızın "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10; "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36; "Kanunî Hâkim Güvencesi" başlıklı 37; "Suç ve Cezalar" başlıklı 38. maddelerine aykırılık oluşturur.Görüldüğü üzere;Söz konusu Kanunî düzenleme, bu hâliyle, hem Anayasamıza aykırıdır, hemde tarafı olduğumuz ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalarla çatışmaktadır.Şimdi, burada sorun, Anayasamıza ve yukarıda açıkladığımız milletlerarası antlaşmalara aykırılık oluşturan, anılan Kanun hükmünü aşıp aşamayacağımız; aşabilecek isek, bunu nasıl yapabileceğimiz noktasında toplanmaktadır.Aslında, bu konu, bir sorun iken, Anayasamızın 90/5. maddesinde 07.05.2014 tarih ve 5170 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle, milletlerarası antlaşma hükümlerine üstünlük tanınarak, temelinden çözülmüş olup, bu gün için tartışma kalmamıştır.Şöyle ki; Anayasamızın 90/5. maddesi ile; bir kanun hükmüyle usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen bir antlaşma kuralının çatışması hâlinde, antlaşma hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmiştir.Bu hükümden hareketle somut olayımızı değerlendirecek olursak, 6526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrası son cümlesinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Ülkemizin kabul ettiği milletlerarası antlaşmalar ile çeliştiği açıkça görülmekte olup, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yukarıda açıklanan hükümlerine üstünlük tanınması suretiyle sorunun çözülmesi ve özel yetkili mahkemelerce verilen hükümlerin; başka yönleri incelenmeksizin, kanun önünde eşitlik ilkesi ve adil yargılanma hakkı gereğince, bütünüyle bozularak, genel (normal) ağır ceza mahkemelerinde; muhakemelerinin yapılması ve sonucuna göre, hüküm kurulması için bozulması gerekmektedir. Aksi bir düşüncenin kabul edilmesi; kanun koyucunun bu mahkemeleri kaldırma gerekçesi ve amacıyla çelişen sonuçlar doğuracağı gibi hukukun; adalet, yerindelik ve hukukî güvenlik başlıkları altında toplanabilecek temel değerlerine de aykırı olur, kanaatindeyim. Bu nedenlerle söz konusu dosyada; yüksek çoğunluğun esasa girerek inceleme yapma görüşüne ve bu görüşe bağlı olarak verdiği karara katılmıyorum.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
BOŞANMA DAVASINDA DAVALI TAŞINMAZINA İHTİYATİ TEDBİR KONULAMAYACAĞI
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sırasında mahalli mahkemece verilen, ihtiyati tedbire itiraz üzerine verilin 31.01.2013 tarihli karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:Boşanma veya ayrılık davası açılınca alınabilecek tedbirler Türk Medeni Kanunu'nun 1
TEMYİZ HARCI • NİSBİ HARCA TABİ DAVA MAKTU HARCA TABİ DAVA
Taraflar arasındaki “fazla mesai alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Muratlı Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 16.09.2010 gün ve 2009/61 E., 2010/224 K. Sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin
Vekalet sözleşmesinin kapsamı-İlamın icrasının ayrı bir iş sayılacağı-ilamın icraya konulmaması talebinin azil sayılamayacağı
Taraflar arasındaki “avukatlık ücret alacağı” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 19.03.2010 gün ve 2010/1 E., 2010/115 K. sayılı kararın incelenmesi davacı tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 23.
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?