Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40459 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 25328 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/304365MAHKEMESİ : İzmir 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 22/02/2010NUMARASI : 2008/404 (E) ve 2010/27 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Oluş ve dosya kapsamına göre; Mağdur ilk beyanında olay günü işyerinin önüne park ettiğini, aracının alarmının çalması üzerine aracının yanına gittiğinde, aracının içerisinde olay nedeniyle ismini sonradan öğrendiği Sanık U.. O.. ile hemen aracının sol ön kapı tarafında E... O..'u gördüğünü, kişilere "ne yapıyorsunuz" diye seslendiğinde kişilerin üzerine hamle yapmaya başladıklarını ve kişilerle boğuşmaya başladığını, otonun içerisinde gördüğü sanık Uğur'un kendisine tornavida çektiğini, tornavidayı elinden aldığını, her ikisini yakalayıp polis karakoluna götürdüklerini...Aracına sol ön kapı camının kırılmak suretiyle girildiğini, teybin alınmaya çalışıldığını, oto teybini kontrol ettiğinde teybin yerinde olduğunu, ancak teybin çıkma ön panelinin yerinde olmadığını ve kaldırıma atılmış olarak bulup aldığını, Mahkemedeki ifadesinde ise; olay tarihinde B... K... lokalinde oturduğunu, saat 01:30 sıralarında, aracına ait alarm sesini duyunca dışarı çıktığını, aracın başında iki şahıs gördüğünü, arabanın ön sol camının k??rılmış olduğunu, gittiğinde arabanın çevresinde iki kişi olduğunu, "ne oldu?" diye sorduğunu, kendisine "bir şey yok" dediklerini, kendisinin "araba boşuna ötmez" dediğini, bu sırada kulüptekilerin dışarı çıktıklarını, arabanın teybinin olmadığını, daha sonradan teybi polislerin gelip yapılan aramada aracın yan tarafında bir yerde bulduklarını,halde sanıkları karakola götürdüklerini, polis gelmeden evvel bu iki şahsın kendisine karşı gelip tornavida ve bıçak çektiklerini beyan ettiği, Sanığın ise, hiç bir şekilde suçlamaları kabul etmediği bu olay sebebiyle mağdur olduğu halde sanık durumunda olduğunu ifade ettiği anlaşılmıştır. Yağma eylemi, bir malın zorla alınması, hırsızlık ise bir malın zilyedinin rızası dışında alınmasıdır, ama bu ikisinin aralarındaki tek fark, yağmanın cebir şiddetle bir malın alınmasına zilyedin karşı duruşunu engellemek amacıyla yapılmasıdır. Bir suçun işlenmesine başlanırken kast ve iradesi farklı olup belli bir aşamadan sonra değişirse, sanığın sonradan değişen bu kastıyla da sorumlu tutulacağı bir muhakkaktır. Somut olayımıza geldiğimizde, mağdurun sözkonusu arabasını camı kırılıp içerisindeki teybin çalınmak üzere Sanık Uğur tarafından sökülmeye çalışıldığı, teyp başlığının çıkarıldığı ancak teybin henüz yerinden çıkarılmadığı aşamada mağdurun gelip müdahale etmesiyle birlikte, sanığın eylemini sonlandırıp teyp başlığını atıp, kendini kurtarmak için mi, bıçak tevcih edip mağdura karşı yöneldiği, yoksa sökme işlemini tamamlayıp teybin tamamını alabilmek için yapılan zilyedin müdahalesini def etmek amacıyla mı yapıldığı konusunda duraksama meydana gelmiştir Hal böyle olunca; öncelikle teyp başlığının arabadan ne kadar uzaktaki bir mesafede ele geçirildiği ve/veya mağdurun müdahalesi üzerine sanık tarafından yere atılıp atılmadığı hususları mağdura ayrıntılı olarak sorulup beyanları arasındaki açık aykırılıklar giderilip sonucuna göre sanığın eylemindeki hukuki vasıflandırılmasının yapılması gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yerinde ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık U.. O.. savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.