MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, Özgürlüğü kısıtlama Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıkların, yüzüne yumrukla vurup cep telefonunu yağmaladıkları mağdurun burnunda kırık oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet verdiklerinin anlaşılması karşısında, aynı Yasanın 149/2. maddesi uyarınca ayrıca kasten yaralama suçundan da mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği halde, yerinde olmayan uygulama ile nitelikli yaralama suçundan uzlaşma nedeniyle düşme kararı verildiğinden,temyiz isteminin sadece yağma ve özgürlüğü kısıtlama suçlarıyla sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede: Sanıklar tarafından mağdurdan yağmalanan cep telefonunun kovuşturma başlamadan iade edildiği anlaşılıp, mahkemece de “etkin pişmanlığın soruşturma aşamasında gerçekleştirildiği” kabul edildiği halde; 5237 sayılı TCK'nın 168/3. madde ve fıkrasının 2.cümlesi gereğince, cezadan 1/2'ye kadar indirim yapılması gerekirken, 2/3 oranında indirim yapılarak eksik hapis cezasına hükmedilmesi ve;Sanık...'in adli sicil kaydındaki ... Asliye Ceza Mahkemesinin 10.06.2004 gün ve 2003/1277 esas 2004/766 sayılı kararıyla verilmiş cezanın infaz edilip edilmediği, yerine getirilmiş ise, infaz tarihi araştırılıp, denetime olanak sağlanması bakımından bu ilamın onaylı örneği dosyaya getirtilerek sonucuna göre; 5237 sayılı Yasanın 58/6-7. maddesinin değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak, yerine “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.