Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40225 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 26403 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Özgürlüğü kısıtlama, yağma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, Tehdit Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanıklar .... ve .... hakkında yağma ve özgürlüğü kısıtlama suçlarından verilen beraat; sanık ... hakkında tehdit suçundan ceza verilmesine yer olmadığına dair kararlara yönelik O yer Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebliğname gibi ONANMASINA, II-Sanık .... hakkında 6136 sayılı Yasaya muhalefet ve özgürlüğü kısıtlama suçları nedeniyle verilen hükme yönelik sanık savunmanı tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Sanığın özgürlüğü kısıtlama suçunu silahla işlemesine karşın, 5237 sayılı TCK'nın 109/3-a fıkra ve bendinin uygulanmaması, sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısım çıkarılarak, yerine “Sanığın, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanık .... hakkında yağma suçu nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise; Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;1- Sanığın,... iline gidip ablası yakınan ...'ın evinde kalan mağdur babası ...'in de göreceği şekilde ruhsatsız tabancasını koltuğun üzerine koyduğu, daha sonra “Benimle gelmezsen kızlarını öldürürüm.” diye tehdit edip zorla araca bindirerek... dönüşünde otomobil içinde belinde silahı da olduğu halde, “Ev ve dükkanı üzerime yapmazsan senin bacaklarına sıkarım.” dediği, yağma suçunun silah kullanılarak işlendiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,2-Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.