MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-) Sanık ... hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından, sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;Katılan ...'a yönelik hırsızlık suçuna doğrudan doğruya katılan sanık ... hakkında, 5237 sayılı TCK'nın 37/1. maddesi yerine, aynı Yasanın 39/2-a-c maddesiyle yazılı biçimde uygulama yapılması ve yine sanık ... hakkında lehe kanun değerlendirilmesi yapılırken 5237 sayılı Yasaya göre hırsızlık suçunun yanı sıra konut dokunulmazlığı bozma ve mala zarar verme suçlarının da değerlendirmeye alınarak her iki kanun kül halinde uygulanıp sonucuna göre lehe kanunun saptanması gerektiğinin düşünülmemesi ile katılan ...'ye yönelik son eylemin haksız olarak elde edilen anahtar kullanılarak gerçekleştirildiğinin anlaşılması karşısından sanık ... hakkında TCK'nın 142/2-d maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedenleri yapılmamıştır.Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanıkların, 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından 53. maddenin uygulanmasına, ilişkin bölümler çıkartılarak yerine; “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum oldukları hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-) Sanık ... hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince; Sanığın eylemine uyan 5237 sayılı TCY'nın 151/1.maddesindeki mala zarar verme suçunun gerektirdiği cezanın türü ve üst sınırına göre; aynı Yasanın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımının suç tarihleri olan 02.11.2001 ve 02.12.2001 tarihlerinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.