Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40156 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18386 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/182324MAHKEMESİ : Düzce 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/12/2009NUMARASI : 2008/23 (E) ve 2009/352 (K)SUÇLAR : Yağma, hırsızlık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocuğun cinsel istismarı, kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesiYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanığın Düzce 2.Sulh Ceza Mahkemesi'nin 2003/417 Esas, 2004/195 Karar sayılı tekerrüre esas hükümlülüğü bulunduğu halde hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.I-Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve çocuğun cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-) TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,2-) T.C. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. A.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması, hüküm fıkrasından yargılama giderleri bölümünün çıkarılarak yerine “Sanığın yapılmasına sebebiyet verdiği posta gideri olan 3,00 TL, davetiye gideri olan 94,00 TL, rapor gideri olan 78,50 TL ile katılanlar için görevlendirilen vekil ücreti olan 800 TL olmak üzere toplam 975,50 TL yargılama giderinin sanık tahsiline” kelimelerinin eklenmesi suretiyle eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanık hakkında yağma, hırsızlık ve kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; yağma suçunun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-) Katılanın olaydan önce sanık ile aynı mahallede oturması nedeniyle sanığı tanıdığı, sanığın olay günü okul bahçesinde bulunan katılan ve arkadaşlarını yanına giderek “Ben uzman çavuşum içtima yaptıracağım hepiniz tek sıraya geçin, üzerinizde ne varsa boşaltın” dediği, katılan ve yanındaki arkadaşlarının üzerlerindeki banka koyduktan sonra üzerlerini aradığı ve çıkan eşyalardan katılanın arkadaşına ait 2 sigara dışındaki eşyaları geri verdiği, katılanın arkadaşlarının iki tanesinin babasının çağırması nedeniyle, diğer iki arkadaşının ise evlerinin babaları tarafından çağırılan diğer arkadaşlarının evinin yanında olduğunu söylemeyerek, bir arkadaşının ise gitmem gerekiyor diye beyan ederek, sanıktan izin alarak ayrıldıkları, sanığın katılana “Ben senin babanı tanıyorum, baban bana sigara içerse onu döv dedi, okulda hırsızlık olmuş, ver lan telefonunu, bende dursun, jandarmaya gidiyoruz” dediği, katılanın telefonunu verdiği, sanığın katılanın koluna girdiği birlikte yürümeye başladıkları, sanığın katılana tokat atarak “Bağırma, hırsızlıkla ilgili jandarma karakolunda ifade vereceksin, cüzdanını ver bakalım, jandarmadan çıktıktan sonra alırsın” diye söylediği, katılanın cüzdanını da verdiği, katılana fotoğraf gösterip “Benim adım A..B..., F.. b... artık” dediği, birlikte çay ocağına gittikleri, burada 5-10 dakika oturduktan sonra sanığın “Kalıcı konutlara gideceğiz büfeci arkadaşım var ordan seni yollarım” diyerek katılan ile birlikte otobüsle kalıcı konutlara gittikleri burada sanığın büfelerden birini işaret ederek diğer büfeciye “Bu büfecinin kardeşini vurdum, bundan beni sakla” dediği, büfecinin de yüzünü sakla geç arkaya diye karşılık verdiği, sanığın burada 2 adet bira içtiği, katılanın ısrarla beni bırak gideyim babam beni merak eder diye söylemlerine sanığın ben seni götüreceğim diye karşılık verdiği, büfecinin geç oldu büfeyi kapatacağım diye söylemesi üzerine sanığın katılanı boş araziye götürdüğü, burada katılana “Çıkart üzerindekileri seni sinkaf edeceğim” dediği, katılanın üst tarafındaki kıyafetleri çıkardığı, sanığın kendi üst tarafındaki kıyafetleri çıkardıktan sonra katılana pantolonunu da çıkart dediği, katılanın çıkarmaması üzerine katılanı yere düşürüp elleri ve ayaklarını kemerle bağlamaya çalıştığı, katılanın ittirmesi sonucu kemerin koptuğu, sanığın katılanın boğazını sıktığı, yumruk attığı, yüzünü toprağa vurduğu, katılanın tekrar sanığı ittirdiğinde sanığın katılanın kıyafetlerini giydiği, katılanında sanığın kıyafetlerini giydiği, tekrar büfenin olduğu yere gittikleri, sanığın katılana cüzdanını verdiği ancak kredi kartını iade etmediği, birlikte taksiye bindikleri, katılanın telefonunu ve kartını istediğinde sanığın babana vereceğim dediği, yolda sanığın indiği, taksicinin katılana evine kadar götürdüğü, olaydan 2 gün sonra katılanın babasının katılana ait cep telefonunu aradığında telefona sanığın babasının çıktığı ve katılanan babasının telefonun kendilerine ait olduğunu söylediğinde sanığın babasının telefonu gelin alın dediği ve telefonu katılanın babasına iade etmesi şeklinde gelişen olayda;2-) Katılanın sanığın daha önceden tanıması nedeniyle sanığın katılanı baskı altına almak için kolluk güçlerinin yapmayacağı hareketler sergileyerek ve zaman içerisinde de katılana cebir kullanmak suretiyle katılanın cep telefonu, cüzdan ve kıyafetlerini alması şeklindeki eylemlerinin bir bütün halinde, gece vakti yağma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde “yağma ve hırsızlık” suçlarından mahkumiyetine karar verilmesi,3-) Sanığın bindikleri takside ekonomik değeri olan cüzdanı katılana, soruşturma aşamasında sanığın babası tarafından suça konu cep telefonun katılanın babası S.. G..'e iade edildiğinin anlaşılması karşısında; katılana kısmi iadeye rıza gösterip göstermediği sorularak sonucuna göre 5237 sayılı Yasanın 168. maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükmünün uygulama olanağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,4-) Aynı mahallede oturduğu için önceden tanıdığı sanığın okul bahçesinde bulunan katılan ve arkadaşlarına kendisini uzman çavuş olarak tanıtıp ardından da muhtelif talimatlar verip uyguladığı, sonra katılan ile yalnız kalan sanığın bu aşamadan önce ve sonrasında uzman çavuş mesleği ve görevi ile ilgili işlem ve eylemler niteliğinde bulunmayan söz ve fiili davranışlarda bulunup katılan üzerinde baskı kurduğu böylece sanığın kamu görevlisi sıfatından söz etmek suretiyle katılana karşı yasaya aykırı başka eylemlere vasıta kıldığı olayda kamu görevini usulsüz üstlenme suçu değil eylemlere uyan diğer suçların oluşacağı düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması;5-) Sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükümde TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık F.. A.. savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 13.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.