Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 40007 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18586 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2010/175204MAHKEMESİ : Düzce 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 17/12/2009NUMARASI : 2009/36 (E) ve 2009/388 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: 1-)Dosya kapsamına göre, yakınan 28.10.2008 tarihli kolluk ifadesinde; "Olay gecesi servisten inip eve giderken 67 plakalı bir araç yanımda durdu. Araçtan önce Levent indi. Benden 20.- TL para istedi. Veremeyeceğimi söyleyince, yarına kadar 50.- TL hazırla ben anlamam, dedi ve cebinden bir bıçak çıkartarak kolumdan yaraladı. Sonra araçtan Erkan indi. Bende Erkan'a Levent'i başımdan almasını, bela olacağını söyledim. Erkan'da bana, bu olayı polise söyleme, Levent'in infazı var, Çocuğu yakarsın dedi. Yanımdan gittiler. Ben hemen arkadaşım S.. K..'ı telefon ile aradım ve o civarda evi olan F.. Y..'un camına vurdum. Beni alıp hastaneye götürdüler," diye söylediği; yakınanı hastaneye götüren tanıkların aşamalarda, "Yakınanın kendilerine olaydan bahsetmediğini, sadece onu yaralı halde bulup hastaneye götürdüklerini" ifade ettikleri; yakınanın 28.10.2008 tarihinde Cumhuriyet Savcılığında, "Olay gecesi başlarında bere olan ve bali kokan iki şahıs yanıma geldi. Benden para istediler. Yok deyince beni bıçakla yaralayıp kaçtılar. Sonra sanıklar yoldan geçerken beni yaralı görüp durdular. Yardım etmek istediler, kabul etmedim. Küçükken sanıklara gıcık olduğum için polislere onların ismini verdim." dediği, 02.06.2009 tarihli mahkeme beyanında ise, "Olay günü iki kişi beni bıçakladı. Kimse benden para istemedi." şeklinde beyanda bulunduğu;Sanıkların ise tüm aşamalarda, "Olay günü yolda yakınanı gördük. Kolundan kan akıyordu. Yardım etmek istedik. Ancak bize gidin deyince, yanından ayrıldık." diyerek suçlamayı kabul etmedikleri; yakınanın aşamalarda çelişkili beyanlarda bulunduğu, kendisini hastaneye ötüren tanıklara dahi para isteme olayından bahsetmediği, yakınanın soruşturma beyanı dışında sanıkların yağmaya teşebbüs suçunu işledikleri yönünde kesin ve inandırıcı delillerin elde edilemediği, yargılama aşamasında da, kendisinden para istenildiği yönündeki soruşturma beyanından döndüğü de dikkate alındığında sanıkların eylemlerinin kasten yaralama suçunu oluşturduğu gözetilmeden, delillerin tayin ve takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Türkiye Cumhuriyeti Anayasa'sının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıklar için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin yeterli mali gücü olmayan sanıklardan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanık E.. B..'dan alınmasına hükmedilmesi,3-Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin “ayrı ayrı” yerine, “eşit” olarak alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2.maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar E.. B.. ve L.. Y.. ile savunmanlarının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.