Sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından sanık Ecevit, Mahir, Kazım ve İsmet haklarında yapılan duruşma sonunda; sanık İsmet'in beraatine, diğer sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin (Ankara Üçüncü Ağır Ceza Mahke-mesi)'nden verilen 13.03.2003 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi katılan vekili, sanıklar Ecevit ve Mahir savunmanları ile duruşmalı olarak sanık Kazım savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan onama isteyen 06.04.2004 tarihli tebligname ile 21.04.2004 tarihinde Daireye gönderilmekle, yapılan inceleme sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:I- Sanık İsmet hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, kararın dayandığı gerekçeye ve takdire göre, katılan banka vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve kanuna uygun ve takdire dayalı bulunan hükmün tebligname gibi ONANMASINA,II- Sanıklar Ecevit, Mahir ve Kazım hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçları nedeniyle kurulan hükümlerin temyiz incelemesine gelince;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1- Kredi alımı sırasında teminat olarak gösterilen araçların trafik kaydına "rehin şerhi" işlendiğine ilişkin krediyi veren banka şubesine yönelik, Trafik Tescil Şube Müdürlüğü'nce yazılan yanıt yazılarının sahte olduğunun anlaşılması karşısında; anılan belgenin niteliği gereği 765 sayılı TCY'nin 342/1. maddesi anlamında belgelerden olduğu gözetilmeden sanıklar hakkında sahtecilik suçu nedeniyle adı geçen Yasa'nın 342/1, 80. maddeleri yerine yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Sanıkların eylemine uyan 765 sayılı TCY'nin 342/1, 80; 504/1, 80, 522. maddelerine göre, hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin aynı suça uyan 61. maddesi de gözetilerek 204/1, 43; 158/1-j, 43. maddelerinde öngörülen özgürlüğü bağlayıcı cezanın türü, alt ve üst sınırları bakımından, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında sanıklar yararına olması ve 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yeniden değerlendirme ve uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan Banka vekili ile sanıklar Kazım, Ecevit ve Mahir savunmanlarının temyiz itirazları ile tebliğname içeriği bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 20.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.