Normal
0
21
false
false
false
TR
X-NONE
X-NONE
MicrosoftInternetExplorer4
/* Style Definitions */
table.MsoNormalxTable
{mso-style-name:"Normal Tablo";
mso-tstyle-rowband-size:0;
mso-tstyle-colband-size:0;
mso-style-noshow:yes;
mso-style-priority:99;
mso-style-qformat:yes;
mso-style-parent:"";
mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt;
mso-para-margin:0cm;
mso-para-margin-bottom:.0001pt;
mso-pagination:widow-orphan;
font-size:14px;font-sizex:11.0pt;
font-familyx:"Calibri","sans-serif";
mso-ascii-font-familyx:Calibri;
mso-ascii-theme-font:minor-latin;
mso-fareast-font-familyx:"Times New Roman";
mso-fareast-theme-font:minor-fareast;
mso-hansi-font-familyx:Calibri;
mso-hansi-theme-font:minor-latin;
mso-bidi-font-familyx:"Times New Roman";
mso-bidi-theme-font:minor-bidi;}
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü,
süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
I-Sanık Mustafa Yıldırım hakkında hukuki alacağı tahsil etmek amacıyla yağma
suçu nedeniyle verilen hükme yönelik katılan Necati Kayaoğlu vekilince yapılan
temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Mahkemece sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar
verildiğinin sanık Mustafa savunmanınca yapılan itirazın Sakarya 1. Ağır Ceza
Mahkemesinin 04.02.2010 tarihli hükmü ile hem reddedilip hem de katılan
vekilince yeniden dilekçe yazılıp Yargıtay ilgili Ceza Dairesi Başkanlığına
gönderilmesi istenmişse de, 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca verilen
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın temyizi olanaklı
bulunmayıp aynı maddenin 12. fıkrası uyarınca itirazı olanaklı kararlardan
olduğunun anlaşılması karşısında; ceza yargılamasında yasa yolunun, yasa
sistematiği ve normları dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, yasanın
öngörmediği bir yasa yolunu yargı kararı ile yaratmanın mümkün olmadığı ve yasa
yolunu temyiz olarak değiştiremeyeceği anlaşılmakla; itiraz yasa yoluna tabi
olan kararla ilgili olarak, 5271 sayılı CMK'nın 264. maddesi uyarınca itirazı
incelemeye yetkili ve görevli mahkemeye iletilmek üzere, dosyanın
incelenmeksizin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına İADESİNE,
II-Sanıklar Eser Kanbur ve Esen Kanbur hakkında kasten yaralama suçu nedeniyle
verilen hükme yönelik sanıklar savunmanı ve katılan Necati Kayaoğlu vekili
tarafından yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince ise;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Olay tarihinden bir gün önce, sanık Eser'in, yakınanın işletmiş olduğu
ayakkabı dükkanına gelerek, katılan Ömer'e, babası katılan Necati'yi sorup cep
telefonu numarasını aldıktan sonra üzerinde “Mustafa Yıldırım, Övünç Ticaret,
4.500 TL.” yazan kağıdı verdiği, giderken katılan Ömer'e “Baban cuma gününe
kadar parayı hazırlasın.” dediği, ertesi gün sanıklar Eser ve Esen'in katılanın
işyerine yeniden gelip para istediği, katılanın borcu olmadığını söylemesi
üzerine sanık Eser'in ele geçmeyen bir silahın kabzasıyla katılan Necati'nin
başına, diğer sanık Esen'in katılan Ömer'in yüzüne yumrukla vurmak suretiyle
katılanları darp ettikleri, sanık Eser'in katılanı aradığı telefon numarasından
yakalandığı tüm dosya kapsamı ile sabit olduğu halde, sanığın eyleminin birden
fazla kişiyle birlikte, işyerinde, silahla yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu
gözetilmeden, mahkemece sanıkların eylemi açısından kabul edilen, başkasına ait
olan alacağın tahsili amacıyla cebir kullanılması halinde TCK’nın 150/1.
maddesinin uygulanma imkanı olmadığı dikkate alınmadan, delillerin taktir ve
değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
Uygulamaya göre de;
2-Sanığın TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı
tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan
yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu
üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu
yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi
gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Necati Kayaoğlu vekili ve sanıklar Eser
Kanbur ve Esen Kanbur savunmanının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce
bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle
BOZULMASINA, 20.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.