Tebliğname No : 6 - 2013/390557MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 10. Ağır Ceza Mahkemesi (CMK 250. Madde İle Görevli)TARİHİ : 08/01/2013NUMARASI : 2008/230 (E) ve 2013/4 (K)SUÇLAR : Yağma, Yağmaya teşebbüs, Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, Hırsızlık, Ehliyet ve nüfus cüzdanında sahtecilik, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, Plakalarda sahtecilik, Kasten yaralamaYerel Mahkemece verilen hüküm sanık N.. S.. savunmanı, sanık M.. C.. savunmanı ve sanık A.. Y.. savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda: Sanık N.. S.. ve savunmanı duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde duruşmaya gelmedikleri ve bir mazeret de bildirmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanık yönünden duruşmasız; diğer sanıklar M.. C.. ve A.. Y.. yönünden duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda; dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;Sanık N.. S.. hakkında, suç işleme amacıyla örgüt kurma, katılanlar B.. A.., A.. T.., R.. M.., İ... Ö..., H.. K.., S.. K.., S.. D.., R.. Y.. ve yakınan S.. T..'e yönelik hırsızlık, sahtecilik ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanıklar M.. C.. ve A.. Y.. hakkında, suç işleme amacıyla kurulan örgüte üye olma, sahtecilik ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanıklar N... S.. veM.. C.. hakkında, katılan S.. Ç..'a yönelik kasten yaralama katılanlar R.. Ş.., Ü.. K.., A.. A.. ve yakınan K.. G..'e yönelik hırsızlık, katılan R.. Ş..'e yönelik kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanıklar N.. S.., M.. C.., A.. Y.. hakkında, yakınan B.. B..'ye yönelik yağmaya teşebbüs ve katılan M.. K..'a yönelik hırsızlık suçları yönünden hükmolunan cezaların miktarına göre, sanıklar savunmanlarının duruşmalı inceleme isteminin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK'nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık M.. C..'in, katılanlar L.. Ö.., S.. Ç.., F.. Ö.., R.. Ş.. ve yakınan C.. E..'e yönelik yağma; sanıklar M.. C.. ile A.. Y..'un, yakınanlar İ.. S.. ile İ.. S.., katılan R.. B..'e yönelik yağma eylemleri nedeniyle duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;I- Sanık N.. S.. hakkında, suç işlemek amacıyla örgüt kurma; sanıklar A.. Y.., C.. K.., M.. C.., F.. K..., H.. Y.. hakkında, suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma; sanık N.. S.. hakkında, katılanlar A.. T.. ve H.. K..'a yönelik hırsızlık, yakınan Ö.. B..'a yönelik yağma, ehliyet ve nüfus cüzdanındaki sahtecilik ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet; sanıklar N.. S.. ve C.. K.. hakkında, katılanlar B.. A.., S.. D.., R.. Y.., İhsan Özveren ve R.. M..'e yönelik hırsızlık, katılanlar B.. S.., Gülşen Sönmez, H.. E.., B.. T.., V.. A.., M.. K.., M.. Ç.. ve H.. E..'e yönelik yağma; sanıklar N.. S.. ve M.. C.. hakkında, katılanlar R.. Ş.. ve Ü.. K..'e yönelik hırsızlık, katılan R.. Ş..'e yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma; sanıklar N.. S.., C.. K.. ve M.. C.. hakkında, katılan F.. Ö..'e yönelik yağma; sanıklar N.. S.., C.. K.., A.. Y.. ve M.. C.. hakkında, yakınan B.. B..'ye yönelik yağmaya teşebbüs, katılan M.. K..'a yönelik hırsızlık, katılan R.. B..'e yönelik yağma; sanıklar N.. S.., C.. K.., M.. C.., F.. K.. ve H.. Y.. hakkında, katılan A.. A..'ya yönelik hırsızlık; sanıklar A.. Y.., C.. K.., M.. C.. hakkında, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanık N.. S.. ve C.. K.. hakkında, katılan R.. M..'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı Yasa'nın 142/2-b maddesine göre belirlenen 3 yıl 9 ay hapis cezası üzerinden, aynı Yasa'nın 62. maddesiyle 1/6 oranında indirim yapılırken 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası yerine hesap hatası sonucu2 yıl 11 ay hapis cezasına hükmolunması, karşı temyiz bulunmadığından; sanık Nadir Sayber hakkında 5237 sayılı Yasa'nın 204/1. maddesine göre belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezası üzerinden, aynı Yasa'nın 43. maddesiyle 1/4 oranında arttırım yapılırken, 2 yıl 13 ay 15 gün hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına hükmolunması, sonuç cezaya etkili olmadığından, bozma nedeni yapılmamıştır.Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanıklar M.. C.. ve A.. Y.. hakkında, duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunma doğrultusunda yapılan incelemede;Sanıklara yükletilen dava konusu eylemlerin yasada öngörülen suç tiplerine uygun olarak nitelendirildiği,İddiaya, savunmalara ve toplanıp karar yerinde gösterilen yeterli kanıtlara göre, belirtilen suçların sanıklar tarafından işlendiği,Soruşturma aşamalarında ileri sürülen iddia, itiraz ve savunmaların incelenip tartışıldığı ve kanıtlara uygun olarak değerlendirildiği,Yasal ve takdiri arttırıcı ve indirici nedenlerin gözetildiği,Duruşma sonunda oluşan vicdani kanı ve uygulama maddeleri uyarınca, cezaların doğru olarak belirlendiği,Anlaşıldığından, sanıklar N.. S.., C.. K.., M.. C.., A.. Y.., F..K.. ve H.. Y.. savunmanlarının temyiz dilekçelerindeki itirazları ve sanık M.. C.. savunmanı Av. İ.. B.., sanık A.. Y.. savunmanı Av. M.. G..'ün duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin ONANMASINA,II- Sanıklar N.. S.. ve C.. K.. hakkında, yakınan S.. T..'e yönelik hırsızlık, katılan S.. K..'ya yönelik hırsızlık; sanıklar N.. S.., C.. K.. ve M.. C.. hakkında, yakınan K.. G..'e yönelik hırsızlık; sanık N.. S.. hakkında, plakalardaki sahtecilik suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;Sanıklar N.. S.., C.. K.. ve M.. C..'in yakınan K.. G..'e yönelik eylemleri nedeniyle mala zarar verme ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.Sanıklar N.. S.. ve C.. K.. hakkında yakınan S.. T..'e yönelik hırsızlık suçundan kurulan hükümde, suçun gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, TCK'nın 143. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; Sanıklar N.. S.. ve C.. K.. hakkında yakınan S.. T.. ve katılan S.. K..; sanıklar N.. S.., C.. K.. ve M.. C.. hakkında, yakınan K.. G..'e karşı işlenen hırsızlık eylemlerine yönelik kurulan hükümlerde, belirlenen 4'er yıl ve sanık N.. S.. hakkında, plakalarla ilgili sahtecilik suçundan kurulan hükümde belirlenen 4 yıl 6 ay hapis cezasından, aynı Kanun'un 62. maddesinin uygulanması sonucu 3 yıl 4'er ay hapis yerine, 3 yıl 6 ay ve 3 yıl 9 ay yerine, 3 yıl 11 ay hapis cezası verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar N.. S.., C.. K.. ve M.. C.. savunmanlarının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından 3 yıl 6'şar ay ve 3 yıl 11 ay hapis olan sonuç cezaların, 3 yıl 4'er ay ve 3 yıl 9 ay hapis cezasına indirilmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III- Sanıklar N.. S.., Mehmet Deniz Caşgir, C.. K.. hakkında, katılanlar L.. Ö..'e yönelik yağma; sanıklar N.. S.., A.. Y.., M.. C.. hakkında, yakınanlar İ.. S.., İ.. S..'a yönelik yağma; sanıklar N.. S.. ve M.. C.. hakkında, katılan S.. Ç..'a yönelik yağma ve nitelikli yaralama ile yakınan C.. E..'e yönelik yağma suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;1- Sanıklar N.. S.., M.. C.. ve C.. K..'ın, katılan L.. Ö..'e yönelik yağma eyleminde, katılan L.. Ö..'ün, olay tarihinde emlakçıda çalışan M... M..O.. ile birlikte A.. Tapu Sicil Müdürlüğü'ne dairesini satmak için giderek 130.000 TL'yi alıp, tanık Merve ile birlikte tapu dairesinden ayrılarak iş yerine döndükleri ve araçtan indiği sırada kar maskeli bir şahsın silah doğrultarak çantayı elinden aldığı, bu sırada tanık Merve'nin “Yapmayın” diye bağırması üzerine, kar maskeli başka bir şahsın da otomobil camından sarkarak silahın mekanizmasını çektiği, “Çekilin vururum.” diye tehditte bulunup 34..... plakalı araca binerek olay yerinden uzaklaşmaları şeklinde gelişen eylemde; katılanın 08.11.2007 tarihinde Emniyet Müdürlüğünde yaptırılan çoklu teşhis işleminde, “Yüzlerini tam göremedim. Kar maskelilerdi. Ancak göz ve vücut yapısından çantayı alan kişiyi sanık M.. C.. olarak teşhis ettim.” dediği, tanığın ise aynı teşhis işleminde “Yüzlerini tam göremedim. Kar maskelilerdi. Ancak göz ve vücut yapısından çantayı alan kişiyi sanık M.. C.., bu kişinin arkasında bekleyen maskeli kişiyi de sanık C.. K..'ı olarak teşhis ettim.” diye söylediği, katılan Levent'in mahkemede yine sanık Mehmet Deniz'i teşhis ettiği, ancak tanık Merve'nin sanıkları olay sırasında kar maskeli olduklarından tanıyamadığını belirttiği, 2- Sanıklar N.. S.., M.. C.. ve A.. Y..'un yakınanlar İsmet ve İ.. S..'a yönelik yağma eyleminde, yakınanlar İ.. S.. ve İ.. S..'ın olay tarihinde taşınmazlarını satıp ellerinde bulunan 125.000 TL'yi .. Ziraat Bankası'na yatırmaya gittikleri sırada arkadan gelen kar maskeli bir kişinin, "Bırak lan poşeti" diyerek para poşetine sarıldığı, bu kişi ile İsmet'in boğuşmaya başladıkları, boğuşmaya yakınan İ.. S..'ın da katıldığı, boğuşma esnasında eyleme katılan diğer kişilerin içinde olduğu Ford marka aracın yanına kadar geldikleri, araçta bulunan kar maskeli başka bir şahsın silah doğrultarak “Çantayı bırak.” dediği, bunun üzerine yakınan İsmet'in çantayı bıraktığı ve şahısların oradan uzaklaşıkları olayda; yakınan İsmet'in 08.11.2007 tarihinde Emniyet Müdürlüğü'nde yaptırılan çoklu teşhis işleminde, silah doğrultup çantayı alan kişi olarak sanık M.. D..'i, sabıkalılar albümünden ise, tapu dairesinde kendileriniizleyen kişi olarak A.. Y..'u teşhis ettiği, ancak her iki yakınanın mahkeme huzurunda, olayı gerçekleştiren kişilerin yüzlerinde kar maskesi olduğunu ve teşhis etmelerinin mümkün olmadığını belirttikleri, yakınan İsmet'e soruşturma aşamasında yaptırılan teşhis işlemi sorulduğunda, “Ben orada da kesin teşhis yapmamıştım.” diye beyanda bulunduğu,3- Sanıklar N.. S.. ve M.. C..'in, katılan S.. Ç..'a yönelik yağma ve kasten yaralama eylemlerinde, olay tarihinde katılanın emlakçı olan Y..V..B.. ile beraber satış işlemini gerçekleştirmek üzere Ataşehir Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gittikleri, satış işleminden sonra 170.000 TL'nin yakınan Y.. V.. B..'nin çantasında olduğu, parayı yatırmak için bankaya yürüdükleri sırada kar maskeli bir kişinin para çantasını Y.. V... B..'nin omzundan çekerek aldığı, bu sırada yakınanın yere düştüğü, onun arkasında bulunan katılan S.. Ç..'ın kaçan kişiyi durdurmaya çalıştığı, bu kişinin katılana çarparak kolunun kırılmasına sebebiyet verdiği, 34 ... plakalı kendisini beklemekte olan araca binerek kaçtıkları olayda; soruşturma aşamasında katılan Sezen'in, sanık Mehmet Deniz'i vücut yapısından teşhis ettiği, yakınan Y...V..'nin ise, şahısları kar maskeli olması nedeniyle tanıyamayacağını söylediği, ancak yargılama aşamasında katılan Sezen'in, “Kişinin yüzünde maske vardı. Ancak gözleri ve ağzı açıktı. İnce dudaklı idi. Gözgöze geldik. Teşhisi kafa ve göz şeklinden yaptım. Şimdi de aynı kişiyi teşhis ediyorum.” dediği, yakınanın ise, “Emniyette tanıyamayacağımı söylemiştim. Ancak şimdi sesinden, fiziğinden, duruşundan teşhis ettim.” diyerek sanık M...D...'i teşhis ettiği,4- Sanıklar N.. S.. ve M.. C..'in, yakınan C.. E..'e yönelik yağma eyleminde, yakınan C.. E..'in tanık A... Ş.. ile birlikte emlakçılık yaptığı, olay tarihinde aracılık yaptıkları bir daire satışı sebebi ile Ataşehir Tapu Sicil Müdürlüğü'ne gittikleri, yakınan C.. E..'in çantasında 80.000 TL, naylon poşette ise 13.000 TL bulunduğu, tapu dairesinden çıkışta maskeli bir şahsın üzerine doğru gelerek çanta ve poşeti almaya çalıştığı, yakınanın çantayı ve poşeti vermeyip tapu dairesine koşması üzerine, beklemekte olan 34 ..... plakalı araçtan inen güneş gözlüklü bir kişinin yakınanın üzerine doğru gelip hedef gözetmeksizin iki el ateş ettiği, bunun üzerine yakınanın duraksadığı, “Kafanıza sıkarım, çantayı poşeti bırakın gebertirim." şeklinde tehditlerde bulunduğu, bu sırada olay yerinde bulunan tanıklar ve yakınan ile aralarında arbede yaşandığı, para olan çanta ve poşete sarıldığı, yakınanın çantayı vermemesi üzerine içerisinde 13.000 TL bulunan poşeti çekip alarak kaçmaları şeklinde gelişen olayda; yakınan ve tanığın Emniyetteki çoklu teşhiste, M.. C..'i yüzü maskeli olmasına rağmen vücut yapısından teşhis ettikleri, ancak yakınanın yargılama sırasında, “Boy ve fiziki yapı olarak sanık M...D..'in olabileceğini söylüyorum. Emniyette de kesin olarak teşhis ediyorum dememiştim. Yüzünde maske olan bir şahsı kesin olarak teşhis etmem de mümkün değildir.” dediği; tanığın ise, sanık M.. D..'i göstererek, “Boy ve fizik olarak bu şahsa benziyordu. Ancak maske olduğu için net teşhis etmem mümkün değildir.” dediği,Sanıkların ise suçlamaları kabul etmediklerinin anlaşılması karşısında;Faillerin atılı suçları maske ile gerçekleştirmeleri, bu eylemlerde kullanılan araçlar ile failler arasında bir bağlantı olduğunun ortaya konulamaması, katılanlar ile yakınanların kovuşturma aşamasında, soruşturma sırasında verdikleri ifadelerinden rücu ederek teşhislerinin kesin olmadığını belirtmeleri, neticede sanıkların mahkumiyetlerine yeterli her türlü şüpheden uzak kesin delil elde edilememesi nedeniyle beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar N.. S.., C.. K.., A.. Y.. ve M.. C.. savunmanlarının temyiz dilekçelerinde ve sanık M.. C.. savunmanı Av.A.. İ...B.. ile sanık A.. Y.. savunmanı Av.M..G..'ün duruşmada ileri sürdükleri itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, usule ilişkin üye M... K..'un karşı oyuyla ve oyçokluğuyla alınan karar 15.04.2015 günü Yargıtay Cumhuriyet Savcısı M... A..’ın katıldığı oturumda, sanıklar savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.KARŞI OY: 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 105/6. maddesi ile yürürlükten kaldırılan; ancak, aynı Kanunun geçici 2/4. maddesi uyarınca, bu mahkemelerde açılmış olan davalara, kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bakmakla görevlendirilen, CMK’nın yürürlükten kaldırılan 250/1. maddesine göre görevli mahkemeler, 6 Mart 2014 tarihli, mükerrer 28933 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren6526 sayılı Terörle Mücadele Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 1. maddesi ile 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14/1. maddesi gereğince kaldırılmışsa da, anılanmaddenin 4.fıkrasına, “Bu mahkemelerce verilip Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında veya Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunur.” hükmü konulmuştur. Türkiye Cumhuriyetinin, konumu gereği; başta terör olmak üzere, örgütlü suçlarla mücadele edebilmesi için; Kanun Koyucunun özel yetkili mahkemeleri kaldırırken; kaldırma gerekçesinde ortaya koyduğu sakıncaları taşımayan; evrensel hukuk kurallarına uygun; yetki ve görev sınırları iyi çizilmiş; alt yapısı iyi oluşturulmuş; ihtisas mahkemelerine ihtiyaç olduğu, inancını taşıyorum. Düşüncem bu olmakla birlikte, benim muhalefetim; bu mahkemeler kaldırılırken; dosyası henüz sonuçlanmamış sanıklarla; dosyası karara bağlanıp, Yargıtay'a gönderilmiş olan sanıklar arasında ayrım yapan yukarıda açıklandığı şekilde bir hükme yer verilmesinin, kaldırma nedenleriyle örtüşmediği ve çeliştiği noktasına ilişkindir. Çünkü;5271 sayılı Kanunun 2/f maddesi "kovuşturma: iddianamenin kabulü ile başlayıp, hükmün kesinleşmesine kadar geçen evreyi" ifade eder, şeklinde tanımlanmış olup, bu tanıma göre, temyiz aşamasındaki dosyalar kovuşturması devam eden derdest dosyalardır. Bu tanım karşısında, henüz kovuşturma süreci tamamlanmamış dosyalardan; özel yetkili mahkemelerce karar verilmemiş olanların genel (normal) ağır ceza mahkemelerine gönderilmesi; temyiz aşamasındakilerin ise Yargıtay tarafından incelenmesi yolunda düzenleme yapılmak suretiyle ayrıma gidilmesinin doğru bir çözüm şekli olmadığını düşünüyorum. Sebeblerini aşağıda açıklayacağım üzere, bu Kanun hükmüne rağmen; Yargıtay'da bulunan dosyalarında, aynen, karar verilmemiş dosyalarda olduğu gibi; hiçbir incelemeye tâbi tutulmadan salt, söz konusu mahkemelerin kaldırıldığı gerekçesi ile genel bir kanun bozması yapılıp, mahalline iade edilmeleri ve muhakemelerinin; genel (normal) mahkemelerde yapılmasının sağlanması görüşündeyim. Aksi bir çözüm, yani esasa girilerek bu dosyaların inceleneceği kuralına uyulması 10 Aralık 1948 tarihli İnsan Hakları Evrensel Beyannamesine ve 4 Kasım 1950 tarihli Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı olur.Şöyle ki;1 – Özel Yetkili Mahkemeler, "Adil Yargılanma Hakkı" ve "Ağır Ceza Mahkemeleri" arasındaki ayrıma son vermek amacıyla kaldırılmış olup, bu husus anılan Kanunun genel ve sözü geçen madde gerekçesinde belirtilmiş; böylece, bütün Ağır Ceza Mahkemelerinin aynı usul kurallarına tâbi olması sağlanarak, adil yargılanma hakkı için gerekli olan özel soruşturma ve kovuşturma usullerine son verilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda baktığımızda; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığında ve Yargıtay'ın dairelerinde bulunan dosyaların incelenmesine devam olunacağına ilişkin düzenlenme yapılması; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 10. ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerine uygun düşmez.Zira, Kanun Koyucu, bizzat kendisi, özel yetkili mahkemeleri adil yargılanma hakkını temin etmek amacıyla kaldırıldığını, Kanun gerekçesinde yer vermesine ve bu mahkemelerin normal ağır ceza mahkemelerine göre, daha güvencesiz olduğunu kabul etmesine rağmen; bu mahkemelerce kurulan hükümlerin, normal ağır ceza mahkemelerinden verilen kararlar gibi incelenmesini öngörmesi; kaldırma gerekçesi ve amacıyla çelişen bir sonuç yaratır. 2- Mahkemeler, bütün işlemlerinde eşitlik ilkesine uygun hareket etmek zorundadırlar. 6526 sayılı Kanunla delil toplama yöntemleri değiştirilmiş; önceden CMK'nın 250. maddesi kapsamında kalan soruşturma ve kovuşturmalarda şüpheli ve sanıklar yönünden kısıtlayıcı hükümler kaldırılarak, hukukî güvenlik ile yargılama eşitliği sağlanmıştır. Ancak Özel Yetkili Mahkemelerin kaldırılması sonucu, bu mahkemelerce karara bağlanmayan ve diğer ağır ceza mahkemelerine gönderilen davaların sanıkları ile; kararları Yargıtay'da temyiz incelemesinde bulunan dosyaların sanıkları arasında ayrım yapılarak, fark yaratılması; İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 7. maddesinde öngörülen eşitlik ilkesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin, sözleşmede yer alan hak ve özgürlüklerden ayrım gözetilmeksizin, herkesin yararlanmasını hüküm altına alan 14. maddesine ve iç hukukumuz yönünden de, Anayasamızın "Kanun önünde eşitlik" başlıklı 10; "Hak Arama Hürriyeti" başlıklı 36; "Kanunî Hâkim Güvencesi" başlıklı 37; "Suç ve Cezalar" başlıklı 38. maddelerine aykırılık oluşturur.Görüldüğü üzere;Söz konusu Kanunî düzenleme, bu hâliyle, hem Anayasamıza aykırıdır, hemde tarafı olduğumuz ve usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmalarla çatışmaktadır.Şimdi, burada sorun, Anayasamıza ve yukarıda açıkladığımız milletlerarası antlaşmalara aykırılık oluşturan, anılan Kanun hükmünü aşıp aşamayacağımız; aşabilecek isek, bunu nasıl yapabileceğimiz noktasında toplanmaktadır.Aslında, bu konu, bir sorun iken, Anayasamızın 90/5. maddesinde 07.05.2014 tarih ve 5170 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikle, milletlerarası antlaşma hükümlerine üstünlük tanınarak, temelinden çözülmüş olup, bu gün için tartışma kalmamıştır.Şöyle ki; Anayasamızın 90/5. maddesi ile; bir kanun hükmüyle usulüne uygun olarak yürürlüğe girmiş, temel hak ve özgürlükleri düzenleyen bir antlaşma kuralının çatışması hâlinde, antlaşma hükümlerinin uygulanacağı kabul edilmiştir.Bu hükümden hareketle somut olayımızı değerlendirecek olursak, 6526 sayılı Kanunun 1. maddesi ile Terörle Mücadele Kanununa eklenen geçici 14. maddenin 4. fıkrası son cümlesinin; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve Ülkemizin kabul ettiği milletlerarası antlaşmalar ile çeliştiği açıkça görülmekte olup, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin yukarıda açıklanan hükümlerine üstünlük tanınması suretiyle sorunun çözülmesi ve özel yetkili mahkemelerce verilen hükümlerin; başka yönleri incelenmeksizin, kanun önünde eşitlik ilkesi ve adil yargılanma hakkı gereğince, bütünüyle bozularak, genel (normal) ağır ceza mahkemelerinde; muhakemelerinin yapılması ve sonucuna göre, hüküm kurulması için bozulması gerekmektedir. Aksi bir düşüncenin kabul edilmesi; kanun koyucunun bu mahkemeleri kaldırma gerekçesi ve amacıyla çelişen sonuçlar doğuracağı gibi hukukun; adalet, yerindelik ve hukukî güvenlik başlıkları altında toplanabilecek temel değerlerine de aykırı olur, kanaatindeyim. Bu nedenlerle söz konusu dosyada; yüksek çoğunluğun esasa girerek inceleme yapma görüşüne ve bu görüşe bağlı olarak verdiği karara katılmıyorum.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
Şirket adına çek ciro etme yetkisinin sözlü verildiği iddiası ispatlanabilir ise sahtecilik suçunun oluşumunu engeller
Kararı
VerenYargıtay
Dairesi : 11. Ceza DairesiMahkemesi :
ANKARA 6. Ağır CezaGünü :
05.06.2007
Sayısı :
264-181
Davacı :
K.H.Sanık :
Orhan
Resmi
belgede sahtecilik suçundan sanık Orhan ’in lehe kabul edilen 765
sayılı TCK’nun 342/1 ve 59/2. maddeleri uyarınca
FERAGAT EDİLEN DAVANIN TEKRAR AÇILMASI MAHKEMENİN YAPACAĞI İŞ
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalının aleyhine, müvekkillerinin de paydaş olduğu taşınmazın haksız kullanımı nedeniyle 8.000.00 liralık ec-rimisil davası açtığını, davadan feragat edildiği gerekçesiyle davanın reddedildiğini, ancak şu andaki davanın davacıları olan müvekkillerinin, ilk ecrimis
BONO • TEMİNAT SENEDİ • İSPAT YÖNTEMİ
Alacaklının bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlattığı takibe karşı borçlu, dayanak senedin 21.06.2012 tarihli araç kiralama sözleşmesi kapsamında alındığını ve teminat senedi olduğunu ileri sürerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurmuş; mahkemece, bononu
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?