Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 39335 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 18814 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSuç : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:1-) Yakınanın olayın hemen ardından tedavi gördüğü hastane acil servisinde polis tarafından alınan 04.03.2010 tarihli ifadesinde; işyerinden çıktıktan sonra taksiye bindiğini, taksinin önünü kesip kendisini taksiden aşağı indirerek bıçaklayan sanığın, çantasından 270 TL parasını zorla aldığını iddia edip, şikayetçi olduğu, Yakınanın 04.03.2010 tarihli genel adli muayene raporu ile 05.03.2010 tarihli Adli Tıp Kurumu raporuna göre; basit tıbbi müdahale ile giderilecek ölçüde hafif nitelikte sol göğüs hizasından iki adet ve sol uyruk kısmından 3 adet kesici alet yaralanması bulunduğunun ve olay anında 1.85 promil alkollü olduğunun tespit edildiği,Sanığın savunmalarında; yağma suçlamasını kabul etmeyerek, daha önce işlettiği birahanede yanında çalışan ve bir süre de birlikte yaşadığı yakınanı, olay gecesi yanında başka biriyle taksiye binerken görüp, yakınandan taksiden inmesini istediğini, yakınanın hakaret etmesi üzerine bıçaklama eylemini gerçekleştirdiğini söylediği,Yakınanın mahkemeye sunduğu 20.04.2010 günlü dilekçesinde; karakolda sanığın kendisini darp edip yağma eylemini yaptığını beyan ettiğini, ancak aradan geçen süreç içinde vicdanen bu ifadesinden rahatsızlık duyduğunu, sanığın darp eylemini kabullenemeyip büyük bir kin ve kızgınlıkla yağma eylemini de ilaveettiğini, kesinlikle böyle bir eylem olmadığını, ortada sadece darp eylemi mevcut olduğunu, bu nedenden yağma eylemine ilişkin şikayetinden vazgeçtiğini belirttiği, Yakınanın 22.04.2010 günlü oturumda alınan beyanında ise; sanığın önceden beri arkadaşı olduğunu, olay günü alkol aldığını, bayan arkadaşı ile birlikte taksiye bindiğini, o sırada kıskançlık gösteren ve taksinin içine gelen sanığın kendisini birkaç yerinden bıçakladığını, parasının alınmadığını, alkollü olmasının ve canının yanmasının etkisiyle parasının da alındığını söylediğini, şikayetinden vazgeçtiğini ifade ettiği,Bu açıklamalar ışığında; sanığın yakınana karşı silahla kasten yaralama eylemini gerçekleştirdiği yönünde herhangi bir şüphe olmadığı, ancak bu eylemi sırasında yakınanın parasını da alarak suçun yağmaya dönüşüp dönüşmediği hususunda bir duraksama bulunduğu muhakkaktır.Olaya ilişkin emniyet birimlerine ait vukuat raporu ile yakınanın tedavi gördüğü hastane kayıtları istenip incelenerek, suçun kim tarafından nasıl ve ne şekilde ihbar edildiği ile yakınanı hastaneye getiren ve varsa kayıt işlemini yaptıran kişi yada kişiler ve olay anında yakınanın içinde bulunduğu takside yolcu olarak bulunan arkadaşı ile taksi şoförünün kimlik bilgileri saptanıp ifadeleri alınarak, varsa suç mahallini gören güvenlik kamerası kayıtları getirtilip izlendikten sonra, sonuca göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği düşünülmeden eksik soruşturma ile yetinilip yazılı şekilde hüküm kurulması,2-) Bir başkasının, kendisinin veya yakınının; hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluşturur. Malın alınması veya verilmesini temin için zilyetin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmaktadır. Cebir ve tehdit karşısında mağdurun başka bir seçeneği kalmamakta ve bu durumda failin malı doğrudan alması söz konusu olmaktadır. Yani mağdur malı teslim etmektedir. Bu suçla korunan hukuki değer yalnızca malvarlığı değil, aynı zamanda kişi özgürlüğü ve vücut dokunulmazlığıdır. Yağma, icrai hareketle işlenebilen bir suç tipidir ve bu suçun maddi unsuru hareket kısmıdır. Kullanılan cebir ve tehdidin, kişiyi malı teslim etmeye veya alınmasına ses çıkartmamaya yöneltmeye elverişli olması gerekir. Somut olaya gelince; 08.03.2010 tarih 2010/10483 esas sayılı iddianame ile, sanığın, suç tarihinde gece sayılan saat 01:00 sularında yakınanı bindiği taksiden indirip, bıçakla basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıktan sonra yakınanın çantasından 270 TL parasını aldığı iddiasıyla yağma suçundan TCK'nın 149/1. maddesinin (a-h) bendleri uyarınca cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmış, mahkemenin yakınandan zorla para alındığına dair yeterli derecede kesin ve inandırıcı delil bulunmadığını kabul edip, sanığın yağma suçundan beraatine, kasten yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmiştir. Dava konusu eylemin bir bütün halinde etkili eylem suçunu oluşturduğunun kabul edildiği durumda, açılan davada dönüşen suç türüne göre hüküm kurulması ile yetinilmesi gerekirken, sanık hakkında iki suçu kapsayacak ve kesin hüküm oluşturacak şekilde ayrıca yağma suçundan beraat kararı verilmesi suretiyle hükümde karışıklığa neden olunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle istem gibi BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi gereğince sanığın ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 03.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.