Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 39180 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 28886 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 6 - 2008/172261MAHKEMESİ : Aksaray Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 08/01/2008NUMARASI : 2007/50 (E) ve 2008/1 (K)SUÇ : YağmaYerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 24.09.2008 ve 06.12.2012 tarihli tebliğnameleri ile Dairemize gönderilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I- Sanık Ö.. A.. hakkında kurulan hükmün incelemesinde;08.01.2008 günü sanık ve savunmanının yüzüne karşı verilen hükme yönelik, yasal süreden sonra 31.12.2008 tarihinde temyiz isteminde bulunan sanık Ö.. A..'ın bu konudaki isteğinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollaması ile 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi gereğince REDDİNE,II- Cumhuriyet savcısının temyizinin sanık T.. A.. hakkında mağdur A.. D.. ve E.. K..'a yönelik eylemleri ile ilgili olarak kurulan hükümlere yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;a) Mağdur A.. D.. ile ilgili olarak;Sanık hakkında, mağdur Ali'ye yönelik ilk eyleminde soruşturma aşamasında giderilen zarar ile ilgili olarak 168.maddesinin 3.fıkrası 1.cümlesine göre yapılacak indirim oranının en fazla 1/2 olması gerektiği gözetilmeden, aynı Yasanın 168/1. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılması sureti ile eksik cezaya hükmedilmesi, ikinci eylemini ise mağdur internet kafenin içindeyken gerçekleştirdiği halde 149/1-d maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanığın savunmasını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, dosyadaki bilgilerden mali geliri bulunmadığı anlaşılan sanığa yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinde, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “soruşturma aşamasında atanan avukat gideri 130TL, yargılama aşamasında atanan avukat gideri 200 TL'nin sanıktan tahsili”ne ilişkin bölümlerin çıkartılması suretiyle,diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, b) Mağdur E.. K.. ile alakalı olarak;Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Tek başına yürüyen mağdurun karşısına çıkıp para isteyen sanığın eyleminde 149/1-d maddesinin uygulanmayacağının gözetilmemesi, mağdurun 18.00-18.30 arası eylemin gerçekleştiğini belirttiği ve olay günü güneşin saat 17.09'da battığının anlaşılması karşısında; suçun gece sayılan zaman dilimi içinde işlendiğini gösteren kanıtların neler olduğu açıklanıp tartışılmadan yazılı şekilde 5237 sayılı TCK'nın 149/1-h maddesine göre uygulama yapılması,2-Mağdurun karşısına çıkıp para isteyip 25 kuruş aldıktan sonra mağdurun cep telefonu ile evini arayan sanığın, mağdurun parmağındaki gümüş yüzüğü fark edip onu da aldığı eyleminde, yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, sanığın özgülenen kastı, mağdurun etkilenimi ve olayın vahameti de gözetilmek suretiyle, değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda uygulanması mümkün olan 5237 sayılı TCK'nın 150.maddesinin uygulanması gerekirken, yazılı şekilde anılan maddenin uygulanmaması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.