Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3894 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15129 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, Özgürlüğü kısıtlama, YaralamaHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında mağdur ...’a karşı işledikleri yaralama suçu nedeniyle verilen hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5237 sayılı TCK'nın 50/5. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmolunan cezanın tür ve miktarı bakımından, 5219 sayılı Yasa ile değişik 1412 sayılı CMUK.nun 305/1. maddesi gereğince hükmün temyizi olanaklı bulunmayıp kesin nitelikte olduğundan, sanıklar ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK.nun 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE,II-Sanık ... hakkında mağdur ...’a karşı işlediği yağma suçu; sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...’a karşı işledikleri özgürlüğü kısıtlama suçu nedeniyle verilen hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5271 sayılı Yasanın 326. maddesine aykırı olarak yargılama giderlerinin sanıklardan “eşit oranda” alınmasına karar verilmesi, 2-Sanıkların 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’un 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 5237 sayılı Yasanın 53. maddesinin uygulanmasına ve yargılama giderlerine ilişkin kısımlar çıkarılarak, yerlerine “Sanıkların, TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” ve “Yargılama gideri 155,50 TL’nin sanıkların sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı alınmasına” cümleleri yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,III-Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında mağdur ...’a karşı işledikleri yağma suçu nedeniyle verilen hükme karşı yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde ise; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Mağdure ...’ın soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcılığına verdiği dilekçe içeriğine göre, sanık ...’in yakınlarının tüm zararı giderdiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Yasanın 168. maddesinin 1-3. fıkraları uyarınca sanığın cezasından (1/3) oranından daha fazla indirim yapılması gerektiğinin düşünülmemesi,2-Sanıklar ..., ... ve ...’in,diğer sanık ... ile birlikte, mağdure ...’nin parasını ve altın yüzüğünü yağmaladıkları olayda, sanık ...’in yakınlarının soruşturma aşamasında mağdurenin tüm zararlarını giderdiği ve sanık ...’in 5237 sayılı Yasanın 168. maddesindeki “etkin pişmanlık” tan yararlanması gerektiği kabul edildiğine göre, sanıklar ..., ... ve ...’in bu iadeye yönelik “karşı durum (olumsuz irade)” göstermedikleri anlaşıldığından, haklarında anılan Yasa maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması, 3- Sanıkların TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde uygulama yapılması,Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle kısmen istem gibi BOZULMASINA, 03.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.