Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 38717 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13680 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: Hükmün açıklandığı 05.11.2008 günlü oturumda 18 yaşından küçük olduğu anlaşılan sanıklar hakkındaki duruşmanın kapalı yerine açık yapılması, giderilmesi olanağı bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- 18 yaşından küçük olan sanıklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan veya aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması, 2- Mağdur ...’dan yağma sonucu alınan cep telefonunun sanıklar ... tarafından ikinci el cep telefonu alım satımı yapan tanık ...’a 150 TL’ye satıldığı, her iki sanığın tanık ...’ın işyerini göstererek iadeyi sağladıkları ve üstlerinde bulunan toplam 100 TL paranın ...’a verilmesi şeklinde gelişen olayda; tanık ...’dan cep telefonu almasından dolayı 50 TL olan zararın giderilip giderilmediği, giderilmiş ise, ne zaman giderildiği sorulup, sonucuna göre TCK.nın 168. maddesinin uygulama koşullarının takdiri gerektiğinin gözetilmemesi, Uygulamaya göre ise; Suça konu cep telefonunun soruşturma aşamasında satıldığı işyeri gösterilerek kısmi iadenin yapıldığı ve mağdurunda kısmi iadeye rıza gösterdiğinin anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 168/1-3. maddesi uyarınca 1/3 oranından fazla indirim yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, mali durumu olmayan sanıklardan, yargılandıkları suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretlerinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretinin sanık S.. V..’den alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... savunmanlarının temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın korunmasına, 23.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.