MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I-Oluş ve dosya içeriğine göre, katılanın aşamalarda, “Sanıkların olay tarihinde işyerine gelip ...'ü sorduklarını”, ardından “Kendisinde bulunan ve adı geçene ait tankeri alacaklarını söyleyen sanıklara eve geçip konuşmayı teklif ettiğini”, sanıklarla evine gittiklerini, ..'i arayıp konu hakkında konuşacağı sırada, sanık ..'nin kendisini itip elindeki telefonu alarak diğer sanıkla kaçtığını, Sanıkların jandarmada alınan savunmalarında, “Sanık ..'ın, ..e katılanın kefil olması şartıyla borç verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine katılanın evine ..'e ait tankeri almak için”; ...Asliye Ceza Mahkemesinde ise “Katılanın daha önce sanık ..'tan borç aldığını ve bunu istemek için gittiklerinde taşla kovalandıklarını” belirtip, atılı suçlamayı kabul etmediklerini beyan ettiği, Tanık .....'ın, sanık ..'nin katılanı iterek, tanık ...'un ise elinden kapmak suretiyle telefonunu aldığını beyan ettiği olayda,Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi açısından;-Sanıkların savunmaları arasındaki çelişkiler giderilip, -Suç tarihinde katılan ve sanıklar tarafından kullanılan telefon hattı numaraları tespit edilip, eklenmek suretiyle TIB'e müzekkere yazılarak, atılı suç tarihinden 1 ay öncesini ve sonrasını kapsayacak şekilde görüşme kayıtları getirtilerek, katılan ve sanıklar arasında atılı suç tarihi öncesinde görüşme olup olmadığı ve katılana ait telefonun ve hattının atılı suç tarihinden sonra kullanılıp kullanılmadığı ve kullanılmışsa kim ya da kimler tarafından kullanıldığı, katılanın telefonundaki hattın yeniden çıkarılması için başvuru yapıp yapmadığı, yapmışsa buna ilişkin evrakların onaylı örneği istenip, -Beyanlarda adı geçen .....'ün açık kimlik bilgileri tespit edilip, duruşmada tanık olarak dinlenip, sanıklarla arasında alacak-borç ilişkisi bulunup bulunmadığı, katılanın kendisine kefil olup olmadığı sorulup, Olaya ilişkin tüm deliller toplandıktan sonra, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması; II- Kabule ve uygulamaya göre de; 1-) Katılanın, .... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2007/201 Esas sayılı dosyasının 18.09.2007 tarihli oturumunda, “Sanıkların jandarmada telefonu yerine parasını vermeye teklif ettiklerini ancak kabul etmediğini” beyan ettiği ve böylece sanıkların katılanın zararını karşılamak konusunda etkin pişmanlık iradesini yansıttıkları dikkate alınıp, zararı gidermesi için sanıklara ve savunmanlarına makul bir süre verilip, sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nın 168/1-3. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama olanağının değerlendirilmemesi, 2-) Kasten işlemiş oldukları suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanıkların, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi, gerektiğinin gözetilmemesi, 3-) TC. Anayasası'nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK'nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunmanın ücretlerinin maddi gücü yeterli olmayan sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin, sanıklardan alınmasına hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı'nın ve sanıklar savunmanlarının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.