MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:I-Sanık .... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; TCK’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmasına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanık hakkında uygulanmamasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hükmolunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık .... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine “53/1.maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanığın mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3.maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;Sanık ...'nin ...parkını işlettiği, sanık...'ın ise yanında çalıştığı, 2009 yılı yaz aylarında sanık .....'nin düzenlediği tavla turnuvasında yakınanın şantiye kamp amiri olarak görev yaptığı.. Enerji şirketinin sponsorluğunu üstlendiği, olay tarihi olan 17.12.2009 gününden yaklaşık 1 hafta önce sanık ....'nin yakınanı, görev yaptığı şantiyeyi arayarak şirket yetkilileri ile görüşmek istediği, ancak görüşme sebebini bildirmediği için tanık..... tarafından görüştürülmediği, olay günü sanık ....'nin yakınanın çalıştığı şirket şantiyesine yanında tanık .... olduğu halde sarhoş bir şekilde giderek yakınana "muhasebeci ..."ı defalarca aradığını ancak telefonlarına cevap verilmediğini, bu konuya içerlediğini, bu sebeplede yanında çalışan sanık ...'in muhasebeci ..'ı bile kaldırmayı düşündüğünü, ..'e kendisinin engel olduğunu, bunun üzerine ..'in sinirlenip kendisini jiletle kestiğini, bunun dışında şirket ile şantiyenin başına gelecek bir çok husemeti kendisinin engellediğini, şirkete iyilik yapmasına rağmen neden şirket yetkilileri ile görüştürülmediğini, telefonlarına bakılmadığını sorduğu, yakınanın sanığa "sarhoşsun, yetkili şu anda toplantıda bu şekilde görüştüremem, ayık vaziyette gel" demesi üzerine sanığın şantiyeden ayrıldığı, tanık ....'ün sanık ....'nin kendisine şantiyeye borç para istemek için gittiğini söylediğini, sanık ....'nin ise şantiyeye sponsorluk için teşekküre gittiğini beyan ettiği, sanık ....'nin şantiyeden ayrılmasından yaklaşık iki saat sonra sanık ....'ın şantiyeye giderek yakınana "benim adım muhasebeci ..'ın kaldırılması olayına karışmış, beni bu yüzden engelledikleri için ben kendimi kesmişim, doğru mu değil mi bu konuyu anlatmaya geldim, ..'ı severim ona karşı böyle bir şey yapmam, kendimi bu olaydan değil zevk için jiletledim, .... adına hiçbir şey yapmam ben kendimi kullandırmam bir talebim olursa delikanlı gibi kendim söylerim" diyerek ayrıldığı, 18.12.2009 günü sanıt .....'nin yakınanı telefon ile arayarak şirket yetkilisi ile görüşmek istediğini söylediği, yakınanın ne görüşeceğini sorduğunda sanık ....'nin 17.02.2009 günü söylediklerini tekrar etmesi üzerine yakınanın bu sebeple şirket yetkilisi ile görüştüremeceğini, daha önce sponsorluk işinde nasıl görüştü ise o şekilde görüşmesini söylediği, 23.12.2009 günü saat:17.00'de sanık ...'ın şantiyeye giderek yakınana "kredi kartı borcu nedeniyle sıkıntıdayım, ödemezsem tutuklanacağım” deyip 1500 TL borç istediği, yakınanın veremeyeceğini söylediğinde sanık ....'ın “ben sizin kimlere ne paralar verdiğinizi biliyorum" dediği, yakınanın kimseye dayanak ve tutanak olmadan para vermediklerini ifade ettiğinde, sanık .....'ın "bugüne kadar buraya dostane şekilde gelip gittim, ikidir beni buradan boynu bükük gönderiyorsun, bundan sonraki gelişlerim önceki gelişlerim gibi olmayacak, çok farklı olacak" diyerek şantiyeden ayrıldığı, 24.12.2009 günü saat:21.30'da sanık ....'ın tekrar şantiyeye giderek tanık ..'a yakınanı sorup, "daha önce görüşmüştük, bana bir sözü var onun için geldim" dediği, tanık ...'ın "çağırayım" dediğinde sanık ....'ın “daha sonra uğrarım, bir arkadaşın uğradı, bir emanetin varmış de o bilir" diye söylediği, aynı gün saat:23.00'de sanık ..'ın tekrar şantiyeye gittiği, yakınanın "bu saatte neden geldin" diye sorması üzerine "daha öncede söylemiştim, para istiyorum" dediği, yakınanın veremeyeceğini söylediği, sanığın "kız arkadaşım arabada bekliyor biraz para ver, şirketin para kullanma yetkisi sende değil mi şirketin kasasından ver" dediği, yakınan yetkisinin olmadığını söylediğinde "neden şirketin yetkilisi ile beni görüştürmüyorsun" diye sorduğu, yakınan görüştüremeyeceğini söylediğinde "niçin, sen......enerjinin tetikçimisin, kabadayı mısın, bana kabadayılık yapma" diyerek yakınanın üzerine yürüdüğü, yakınan "haraç mı istiyorsun" diye sorduğunda ise "haraç istemiyorum, borç istiyorum" dediği, "yakınanın ben sizi tanımıyorum neden borç vereyim" diye söylediğinde sanığın "ben sizlerin kimlere para verdiğinizi, araçlarınız kurşunlandığı zaman sizlerden kimlerin nasıl para sövüşlediğinizi, hepsini biliyorum, beni konuşturma" dediği, yakınanın sanığı kovması üzerine sanığın "ben gidiyorum ama seni burada rahat yaşatmayacağım, bak göreceksin, rahat yaşayacağını zannediyorsan aldanıyorsun, benim kim olduğumu bilmiyorsun" dediği, yakınan "ne kadar para istiyorsun" diye sorduğunda sanığın "50 milyar istiyorum verecekmisin" diye söylediği, "yakınanın o kadar param yok" demesi üzerine sanığın şantiyeden ayrıldığı, sanık ...'nin 18.12.2009 günü yakınanı telefon ile aramasından sonra yakınan ile bir daha görüşmediği dikkate alındığında; sanık ...'nin diğer sanık ...'ın 23.12.2009 ve 24.12.2009 günü gerçekleştirdiği fiil ve Eylemleri yönlendirdiği, azmettirdiği, sanık .... ile el ve işbirliği ile hareket ettiğine ilişkin delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde denetime olanak verecek şekilde gösterilmeden, genel ve geçici ifadeler kullanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 02/03/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.