MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇLAR : Yağma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılmaHÜKÜM : MahkumiyetYerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmekle; Sanık ... savunmanına gönderilen duruşma gününü bildiren davetiyeye, "evrak üzerinde adı geçen mahalle güngören ilçesinde yoktur, iade" şerhi düşülerek Dairemize iade döndüğü; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda; sanık ... ile sanık ... ve savunmanı duruşma gününden usulen haberdar edildikleri halde geçerli bir mazeretleri bulunmadan duruşmaya gelmedikleri anlaşılmakla adı geçen sanıklar yönünden duruşmasız, sanıklar ..., ... ve ... yönünden duruşmalı olarak yapılan inceleme sonunda; dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü; Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve yağma suçu yönünden sanıklar ..., ..., ... hakkında duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunma doğrultusunda yapılan incelemede; Mahkemenin hüküm gerekçe kısmında, olayın başlangıcında katılandan hap alarak kendisini göstermesi sonrasında sanıklarla araca binmemiş ise de, sanıkların tamamının bu eylemlerin gerçekleştirilmesi yönünde pastanede buluştuklarında bu yönde fikri birlikteliğe vardıkları ve akabinde planlarını uygulamaya koyduklarından üzerlerine atılı suçu işlediklerinin kabul edildiğinin belirtilmesi karşısında, tebliğnamedeki sanık ... yönünden 39.madde ile ilgili bozma istemli düşünce benimsenmemiştir. Hükümden sonra posta havalesi yoluyla 04.02.2014 tarihinde katılan ... adına 500 TL para gönderildiğine ilişkin belgeye dosya içinde rastlanılmış ise de, sanıklar hakkında 5237 sayılı Yasanın 168. maddesinin uygulama koşulu bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Oluş ve dosya içeriğine göre; katılanla daha önceden tanışıp uyuşturucu hap sattığını bilen sanık ...'in, polislik mesleğinden ihraç edildiği belirtilen sanık ...'a katılanı tanıdığını ve hap sattığını söylediği, olay tarihinden önce sanıkların pastanede bir araya gelerek kendilerine polis süsü verip katılandan para almaya karar verdikleri, olay tarihinde araçlarıyla yola çıkan sanıkların gece 22.00 sıralarında katılanı gördükleri, sanık ...'in araçtan inip uyuşturucu hap almak için katılanın yanına giderek diğer sanıklara katılanı göstererek olay yerinden ayrıldığı, diğer sanıkların ellerinde bulunan telsizle araçtan inip sahte polis kimliğini katılana gösterip kollarına girerek üstünü arayıp araca bindirdikleri, ellerini kelepçeleyip yumruk attıkları, ''Senin yaptığın her şeyden haberimiz var, üç aydır takip ediyoruz, hosteslerin sana getirmiş olduğu 3000 tane ecstasy hapı evinde saklıyorsun, bu hapları yılbaşına özel getirttiğini biliyoruz, bu hapları senden alacağız'' diyerek işi östbas edeceklerini karşılığında önce 10.000 USD doları istedikleri, katılanın 5.000 USD doları vermeyi kabul ettiği, parayı bulamayan katılanın evine gidip arama yaptıkları, 3 adet hap alıp tekrar dışarı çıktıkları, katılanın üzerinde bulunan suç tarihi itibariyle 400 milyonunu aldıkları, istedikleri parayı bulmasını söyleyip ''sakın işin içine polisi karıştırma, seni ölmüş annenin yanına göndeririz'' şeklinde sözler söyleyip 27.12.2004 ve 28.12.2004 tarihlerinde katılanı arayıp para istedikleri olaya ilişkin olarak; sanıkların eyleminin, 765 sayılı TCK'nın 499/1-2.cümle, 522 (pek aşırı), sanık ... için 81/1-3.maddeleri ile 5237 sayılı TCK'nın 149/1, c-d-h, 109/2, 109/3-b maddelerine uyan suçları oluşturup, mahkemece sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK'nın 149/a, c, h, 62 109/2, 109/3 a-b maddeleri uyarınca verilen cezalar açıkça sanıklar lehine olduğundan; somut olayda silah kullanılmadığı halde, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hüküm kurulurken 149/1-(a), 109/3-(a) bendleriyle uygulama yapılması; yağma suçunun, birden fazla kişi ile birlikte, konutta gece vakti işlenmesi nedeniyle; 5237 sayılı Yasanın 149. maddesinin 1. fıkrasının (c) ve (h) bentlerinin yanı sıra (d) bendi ile de uygulama yapılması gerektiğinin düşünülmemesi; sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Sanıklara yükletilen dava konusu eylemin yasada öngörülen suç tipine uygun olarak nitelendirildiği,İddiaya, savunmalara ve toplanıp karar yerinde gösterilen yeterli kanıtlara göre belirtilen suçun sanıklar tarafından işlendiği, Kovuşturma aşamasında ileri sürülen iddia, itiraz ve savunmaların incelenip tartışıldığı ve kanıtlara uygun olarak değerlendirildiği,Yasal ve takdiri arttırıcı ve indirici nedenlerin gözetildiği, Duruşma sonunda oluşan vicdani kanı ve uygulama maddeleri uyarınca cezaların doğru olarak belirlendiği anlaşıldığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların 2.200,00 TL'lik maktu vekalet ücretinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulmaları gerekip belirtilen vekalet ücretinin de katılana verilmesi yerine yazılı şekilde uygulama yapılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz dilekçesinde ve sanıklar ..., ..., ... savunmanlarının duruşmada ileri sürdüğü tüm temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, duruşmalı temyiz incelemesi yapılan hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; ''katılan vekili de temsil edildiğinden karar tarihi itibariyle avukatlık ücret tarifesine göre 2.200,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıklardan alınarak avukata verilmesine '' ilişkin kısmın çıkarılıp yerine ''5271 sayılı CMK'nın 326/2. maddesi uyarınca birlikte işlenmiş suç nedeniyle mahkum edilmiş olan sanıkların 2.200,00 TL lik maktu vekalet ücretinden sebebiyet verdikleri oranda ayrı ayrı sorumlu tutulup belirtilen vekalet ücretinin de katılana verilmesi'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ilişkin oybirliğiyle alınan karar 05.03.2014 gününde Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...'un katıldığı oturumda, sanıklar ve savunmanlarının yokluklarında açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
HAGB'ye itiraz üzerine hem şekil hem de esastan incelenir
Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık S.nin, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 154/1, 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 5 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına da
İtirazın iptali davasında takipte talep edilen faiz için dava açılmamış olması -faiz üzerinden inkar tazminatına hükmedilemeyeceği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekilleri Avukat O.K. ve M.K.geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avu
Davadan feragat nedir?- Davanın geri alınması nedir? Davayı takipsiz bırakmak ya da davanın müracaata bırakılması nedir?
Davacı,
iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın
ödetilmesi davasının yapılan yargılaması
sonunda.....Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra
duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi tarafından
düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?