Tebliğname No : 6 - 2013/159954MAHKEMESİ : Konya 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/01/2013NUMARASI : 2012/383 (E) ve 2013/31 (K)SUÇ : Yağma Yerel Mahkemece verilen hüküm sanık S.. T.. savunmanı tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre tayin edilen günde yapılan duruşma sonunda dosya okunarak gereği görüşülüp düşünüldü;Soruşturmanın sonuçlarını içeren tutanaklar, belgeler ve sanık S.. T.. hakkında yağma suçundan kurulan hüküm yönünden duruşmalı inceleme sırasında ileri sürülen savunmalar doğrultusunda yapılan incelemede;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;Sanığın aşamalarda atılı suçu kabul etmeyerek; hayat kadını olarak çalışan katılanın müşterisi olduğunu, daha önce iki kez katılanın evine ilişkiye girmek için gittiğini, üçüncü kez gittiğinde telefonun şarjzı bitmesi üzerine suça konu telefonu kendi sim kartı ile kullandığını belirtip, aynı zamanda katılan dışında evde 3-4 tane daha bayan olduğunu ileri sürmesi ve savunma tanıklarının beyanları karşısında, aşağıda belirtileceği üzere katılanın aşamalardaki çelişkili beyanları, suçun vasfına ya da sübutuna etki edecek olay yerindeki evde bulundukları anlaşılan kişilerin tanık olarak anlatımlarının saptanmaması, katılanla olayın hemen öncesinde 0 532 523 86 02 nolu telefon kullanıcısı R.. A.. arasında geçen konuşmaların her iki muhatap açısından farklı yansıtılıp ortaya çıkan anlatım farklılığının giderilmemesi,Bu yönde R.. A.. ve sanığın kendi kullandığı hatların ortak baz sinyal bilgilerinin mevcudiyetinin araştırılmaması, katılanın verdiği eşgal bilgilerinin sanıkla ve gerektiğinde tanık Ramazan'la uyuşup uyuşmadığı yönündeki mahkeme gözleminin tutanağa yansıtılmayıp savunmada ileri sürüldüğü gibi bir uyumsuzluk varsa bu durumun neden kaynaklandığının katılandan ya da katılanın mahkeme beyanının aksine kolluk beyanında değindiği üzere sanığı birlikte kovaladıklarını söylediği arkadaşlarının beyanlarından saptanıp tespit edilmeden bu hususun şüpheli bırakılması, suçun vasfına yönelik maddi gerçeğin ortaya çıkarılması ya da sanığın özgülediği kastın kuşkuya yer vermeksizin belirlenebilmesi açısından katılanın aşamalardaki olay anlatımları arasındaki çelişki nazara alınıp aynı elde bulunan 3 telefondan birinin alınması iddiası karşısında, sanık açısından somut olayda TCK'nın 150. maddesinin uygulama alanı bulup bulmayacağının tartışmasız bırakılması şeklindeki çelişkiler dosya kapsamı ile birlikte dikkate alındığında: 1- Öncelikle, katılanın kolluktaki “...hayat kadını olarak çalışırım, 04.03.2012 günü saat: 21.30 sıralarında 0532 .. numaradan bir kişi beni aradı ve müşteri olduğunu adresi söylememi istedi, bunun üzerine bende ev adresimi verdim, yaklaşık yarım saat sonra kapı zili çaldı, kapıya ben baktım, kapıyı açtığımda önceden hiç görmediğim 25-26 yaşlarında, kısa boylu, hafif kumral, burnu biraz yapışık olan ve üzerinde siyah tüylü mont ve gri pantolon bulunan bir şahıs vardı, şahıs hiç bir şey demeden önce boğazımı sıkmaya başladı, daha sonra elimde bulunan cüzdanımı almak istedi fakat ben biraz bağırmaya başladım direndim, bunun üzerine bir arkadaşım adına kayıtlı bulunan ve bana ait Nokia X3 marka .. Imeil numaralı cep telefonumu elimden zorla alarak hızla kapıdan ayrıldı ve gitti, ben hemen arkasından koştum fakat şahsı yakalayamadım daha sonra da Polis Merkezine geldim, aynı evde çalışan başka arkadaşlarım da bulunmaktadır fakat kapıya ben baktığım için onlar içeride bulunuyorlardı ve şahsı hiç görmediler. Şahsın almış olduğu telefonda 0507.. numaralı telefon hattım takılıdır, ben şahsı ilk defa gördüm ve görsem tanıyabilirim, olaydan dolayı zorla cep telefonu alan yukarıda eşkalini vermiş olduğum ve 0532 ..numaralı telefonu kullanan şahıstan şikayetçiyim...” şeklinde beyanda bulunup, Mahkemedeki beyanlarında ise; “ Olay tarihinde sanık beni telefonla aradı ve evin adresini sordu, bende evin adresini tarif ettim, sanık daha önce benim evime hiç gelmemişti, ben evin kapısını açtığımda sanık doğrudan benim boğazıma sarıldı ve bir elimde bulunan 3 adet telefondan 1 tanesini aldı ve kaçtı, benim bağırmam üzerine olay yerine arkadaşlarım geldi, daha sonra sanığın arkasından gittik ama yakalayamadık... , ... ben bir evde devamlı kalmam, bir evde en fazla 15 gün kalırım, bu nedenle sanığın daha önce benim evime geldiğine ilişkin beyanı doğru değildir...” şeklindeki beyanları arasında; olayın oluşu, sanığın eylem sırasındaki suça yönelik hareketleri, evde bulunan ve tanık olabilecek kişilerin olaydaki pozisyonları, katılanın sanığa yönelik olay öncesi ve sonrası gerek; fiziksel görüntüsüne yönelik betimlemeleri, gerekse; olay öncesi katılanı arayanın R.. A.. olduğu bilgisi dosyada mevcut iken, katılanın ısrarla duruşmada, sanığı görüp sesine aşina olmasına rağmen olay öncesi kendisini arayanın sanık olduğunu dile getirmesi şeklindeki hususların, kuşku oluşturucak nitelikte çelişkiler barındırdığından, katılanın bu beyanları arasındaki farklılıkların giderilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2- Katılanın hem soruşturma hem de kovuşturma aşamasında, eylem öncesi kendisini 0532 .. nolu telefon kullanıcısının aradığını, adres sorup müşteri olduğunu beyan ettiği, hatta mahkemedeki beyanında sanığın aradığını ileri sürdüğü, ancak sadece hazırlıkta beyanına başvurulan bahse konu telefon kullanıcısı tanık R.. A..'ın ise katılanın görüşme içeriğine ilişkin beyanlarını birebir yalanladığının anlaşılması karşısında; a- Kollukta tanık olarak dinlenen R.. A.. isimli kişinin katılana huzurda gösterilip, tanık ve katılandan beyanları arasındaki çelişki sorularak gerektiğinde tanığa sanığı tanıyıp tanımadığının da sorulması gerektiğinin düşünülmemesi, b- Maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde aydınlatılmasına yönelik olarak; olay günü tanık R.. A.. ile sanığın kendi kullandıkları hatların ortak baz sinyal bilgilerinin olay yeri ve yakınında sinyal verip vermediğinin araştırılmaması, 3- Yukarıda da izah edilen katılanın beyanları arasındaki mevcut çelişkiler ile tanık R.. T..'un katılan tarafından söylendiği belirtilen suç vasfına yönelik farklı beyanların göz önüne alınıp, katılanın ve sanığın beyanlarında geçen olaya konu evde kaldıkları anlaşılan kişilerin celp edilip somut olayla ilgili; olay sırasında ve sonrasında görgüye dayalı beyanları ile sanığın olay öncesine ve sonrasına ilişkin savunmalarının gerçekliği sorulup ve gerektiğinde sanığa yönelik eşgal bilgileri de dikkate alınarak huzurda teşhis imkanının varlığı araştırılmadan hüküm kurulması, 4- Dosyada mevcut kayıtlara göre, yağmalandığı iddia edilen cep telefonunun olaydan belli bir süre sonra sanık dışında başkaca kişilerce de kullanıldığı bilgisi ile sanığın savunması da gözönüne alınarak, telefonunu kullanan kişiden/kişilerden, telefonu kimden ve nasıl temin ettikleri, sanık ve katılanı tanıyıp tanımadıkları da sorulup araştırılmadan hüküm tesisi, 5- Sanığın olay öncesi ve sonrası bulunduğunu söylediği, katılanın ise sadece olay günü sanığın geldiğini belirttiği olaya konu eve yakın baz sinyal bilgilerinin tespiti bakımından, dosya kapsamında sanık tarafından kullanıldığı kabul edilen telefon hattı, tanık Ramazan tarafından kullanıldığı belirtilen telefon hattı ile katılanın elindeki suça konu telefon ve diğer telefonların, olay öncesinde ve sonrasında (25.02.2012- 15.03.2012 tarihlerini kapsar şekilde) birbirleri ile örtüşecek şekilde ortak baz istasyonlarından sinyal alıp almadıkları, olay yeri ve yakınında sinyal verip vermedikleri yönünde baz sinyal bilgilerini gösterir şekilde HTS raporları getirtilip, sonucuna göre bir bütün halinde sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği, 6- Mahkemenin kabul ettiği oluşa, katılanın mahkemedeki beyanlarına göre; yağma eyleminin katılanın bir elinde bulunan 3 adet cep telefondan sadece birinin alınmasından ibaret olduğunun anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 150/2. maddesinin uygulama koşullarının tartışmasız bırakılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık S.. T.. savunmanının temyiz dilekçesi ile duruşmada ileri sürdüğü tüm itiraz ve savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, ilişkin oybirliğiyle alınan karar 05.03.2014 günü Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ö.. E..'un katıldığı oturumda sanık S.. T.. savunmanı Av. S.. Ç..'in yüzüne karşı, sanık S.. T..'ın yokluğunda açıkça ve yöntemince okunup anlatıldı.
Bilmeniz halinde fark yaratacak kararlar
PMF TABLOSU • TAZMİNAT HESAPLAMA
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi Pakize'nin içinde yolcu olarak bulunduğu ve davalı N Sigorta ZMSS poliçesi ile sigortalı araç nedeniyle meydana gelen kazada murisin vefat ettiğini belirterek, anne baba, eş ve çocuk için 5.000'er TL destekten yoksun kalma tazminatının müracaat tarihinden iti
İşveren şirketler arasında organik bağın bulunması- Tüzel kişilik perdesinin aralanması
Y A R G I T A Y K A R A R IA) Davacı İsteminin Özeti:Davacı, iş sözleşmesinin haksız feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, asgari geçim indirimi ve yıllık izin ücreti alacaklarının ödenmesini istemiştir.B) Davalı Cevabının Özeti:Davalı, davanın reddini istemiştir
İhalenin feshi talebinin reddine ilişkin kararlar kesinleşmeden icra takibine konu yapılamaz.
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup
Yargıtay
Yargıtay Karar Arama
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları Arama
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır ?
Yargıtay Daire Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Yerel Mahkeme Bilgileri İle Dosya Sorgulama
Yargıtay Kanunu
Yargıtay İş Bölümü
Yargıtay Haberleri
Karar Arama
Yargıtay Kararları
Yargıtay Hukuk Dairesi Kararları
Yargıtay Ceza Dairesi Kararları
BAM Kararları
Danıştay Kararları
Anayasa Mahkemesi Kararları
Uyuşmazlık MAhkemesi Kararları
Karar Arama Nasıl Yapılır?
Emsal Karar ve Emsal Karar Arama Nedir?
Yargıtay Karar Arama Nasıl Yapılır?
BAM Karar Arama Nasıl Yapılır?
Danıştay Karar Arama Nasıl Yapılır?
Anayasa Mahkemesi Karar Arama Nasıl Yapılır?