Sahtecilik suçundan sanık Fadıla hakkında yapılan duruşma sonunda; mahkumiyetine ilişkin (Şirvan Asliye Ceza Mahkemesi)/nden verilen 04.07.2003 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C.Başsavcılığı'ndan bozma isteyen 05.07.2004 tarihli tebliğname ile 14.07.2004 tarihinde Daireye gönderilmekle, okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun'un 10, i 11 ve 12. maddelerindeki düzenlemeler karşısında tebliğnamedeki düşünce benimsenmemiş, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanığın, torunları Şemsettin ve Sabiha'yı kendi çocukları gibi göstererek, Mernis Doğum Tutanağı düzenletip nüfus kütüğüne kaydettirme şeklinde gerçekleşen eyleminin, 765 sayılı TCK'nın 342/1, 80. maddelerindeki suçu oluşturduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması,2-Sanığın eylemine uyan 765 sayılı TCY'nin 342/1, 80, 59/2. (2 kez) maddeleri ile hükümden sonra 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCY'nin aynı suça uyan 204/1, 43/1, 62/1. (2 kez) maddelerinde öngörülen cezaların türü ve üst sınırları bakımından, anılan Yasa'nın 7/2, 5252 sayılı Yasa'nın 9/3. maddeleri ışığında sanık yararına olması ve 5237 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yeniden değerlendirme ve uygulama yapılmasında zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanık Fadıla'nın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak (BOZULMASINA), 5320 sayılı Yasa'nın 8. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesinin saklı tutulmasına, 13.04.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.