Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 374 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 28425 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : YağmaHÜKÜM : 1- Sanık ...: Beraat, 2- Sanıklar ... ve...: 5237 sayılı TCK.nun 86/2, 86/3-e, 62/1, 51. maddeleri gereğince 5'er ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına, ertelemeye ve 1 yıl denetim süresi belirlenmesine ilişkin Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü: I- Sanık ...'in savunmanının beraat hükmüne yönelen temyiz talebinin incelenmesinde; Beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanık yararına karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/son madde ve fıkrası uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasına, "Karar tarihindeki AAÜT’nin 13/son madde ve fıkrası uyarınca 2.400,00 TL maktu vekalet ücretinin hazineden tahsili ile sanığa verilmesi" tümcesi eklenmek sureti ile diğer yönleriyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, II-Sanıklar ... ve ... savunmanının mahkumiyet hükmüne yönelik olduğu anlaşılan temyiz taleplerinin incelemesine gelince; 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesinde öngörülen düzenlemeye göre, hükmün ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve fail hakkında verilebileceği; iddianamedeki anlatım ve nitelendirmeye göre, sanıklar hakkında nitelikli yağma suçundan kamu davası açıldığı, hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılıp sanıklar hakkında sabit olmadığı kabul edilen yağma suçundan beraat kararı verildikten sonra, yaralama suçundan mahkumiyet kararı verilerek hukuka aykırı olarak iki kesin hüküm yaratılıp infazda tereddüte yol açılması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri açıklanmayan hükmün açıklanan nedenle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.