Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 372 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 5544 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Yağma, yağmaya kalkışma, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, 6136 sayılı Yasaya muhalefet, şantajHÜKÜM : Mahkumiyet, Beraat Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ... 'nin isminin pasaport bilgilerine göre "..." olarak gerekçeli karar başlığında yerinde düzeltilmesi olanaklı görülmüştür.I-Sanıklar hakkında yakınan...'ye yönelik yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, sanık...hakkında yakınan ...'ye yönelik yağmaya kalkışma suçundan kurulan hükümlerin incelemesinde; ...'ye yönelik yağmaya kalkışma suçunda silah kullanılmadığının anlaşılması karşısında, sanık ... hakkında TCK'nın 149/1-a maddesi ile uygulama yapılması temel cezanın alt sınırdan belirlenmesi nedeniyle sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamış, Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması ve sanıkların kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanun'un 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına şeklinde karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-Suçu birlikte işleyen sanıklardan neden oldukları yargılama giderlerinin, "sorumlulukları oranında ayrı ayrı" yerine, "eşit olarak" alınmasına hükmedilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...savunmanları ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları ve kısmen tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkarılarak yerine, "Sanıkların kasten işlemiş oldukları suç için hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; aynı Kanun'un 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamalarına" tümcesinin yazılması; sanıkların mahkum oldukları suçtan sebebiyet verdikleri yargılama giderlerine ilişkin bölümdeki "eşit olarak" kısmı çıkartılıp yerine "sorumlu oldukları oranda sanıklardan ayrı ayrı" ibaresinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II-sanık ... hakkında yakınan...'ye yönelik yağmaya kalkışma, şantaj ve 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan kurulan hükümlerin incelemesine gelince;Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-Sanık ... 'in yakınan...'ye yönelik olarak yağmaya kalkışma ve şantaj suçlarından cezalandırılması için açılan davada, sanıkların yakınanın çocuğunu fidye almak amacı ile kaçırdıkları, bu amaçla yakınanı tehdit ettikleri, amaçlarına ulaşamadan yakalandıkları, eylemin bir bütün halinde tek yağmaya kalkışma suçunu oluşturduğu, mahkemece eylemin bölünerek şantaj suçundan sanığın beraatine, yağmaya kalkışma suçundan ise mahkumiyetine karar verilerek iki kesin sonuç doğuran hüküm kurulması,Kabule göre de;...'ye yönelik yağmaya kalkışma suçunda silah kullanılmadığının anlaşılması karşısında, sanık hakkında TCK'nın 149/1-a maddesi ile uygulama yapılması,2-... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.09.2014 gün ve 2014/175458-1042 sayılı iddianamesi ile sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan dava açıldığı, sanık ... hakkında bu suçtan açılmış bir dava bulunmadığının anlaşılması karşısında;a-Sanık ... hakkında 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan hüküm kurulmaması,b-Sanık ... . hakkında 6136 sayılı Kanun'a aykırılık suçundan 5271 sayılı CMK'nın 170/3 ve 225/1. maddelerinde öngürülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış dava bulunmadığı halde, bu suçtan da hükümlülüğüne karar verilmesi,3-24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması ve sanığın kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanun'un 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına şeklinde karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanı ile o yer Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.