Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 371 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 27164 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 6 - 2012/125384MAHKEMESİ : Sinop Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 21/03/2012NUMARASI : 2011/120 (E) ve 2012/70 (K)SUÇLAR : Yağma, Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, ŞantajYerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar M.. V.. ve G.. Ç.. savunmanları tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Hükmolunan ceza miktarına göre, sanıklar M.. V.. ve G.. Ç.. savunmanlarının duruşmalı inceleme istemlerinin, 5320 sayılı Yasanın 8/1 maddesi delaletiyle 1412 sayılı Yasanın 318.maddesi uyarınca REDDİNE,I- Sanıklar M.. V.. ve G.. Ç.. hakkında, yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelemesinde; Yağma suçunun 5237 sayılı TCK'nın 149. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (c) bentlerine aykırı biçimde silahla ve birden fazla kişiyle birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken, bu hususların değerlendirilerek alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi; karşı temyiz olmadığından, bozma sebebi yapılmamış,Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulu'nun takdirine göre, suçların sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak; 1-Sanıkların, hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar TCK'nın 53/1-a-b- c-d-e maddesinde yazılı hakları kullanmaktan yoksun bırakılmalarına; ancak, TCK'nın 53/3. maddesi uyarınca koşullu salıverildikleri takdirde, kendi altsoyları üzerinde TCK'nın 53/1-c bendinde sayılan hakları kullanmaktan yoksunluklarının sona erdirilmesine karar verilmiş ise de; 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 gün, 2014/140- 2015/85 Esas ve Karar sayılı kararı ile TCK'nın 53/1-b maddesinde yazılı, "seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin iptal edilmiş olması,2-Mahkemece 5271 sayılı Yasa’nın 150/3. maddesi uyarınca, sanıklara savunmalarını yapmak üzere zorunlu savunman görevlendirilmesi nedeniyle, savunmana ödenen avukatlık ücretinin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesindeki düzenlemeye açıkça aykırı olarak, yeterli ödeme güçleri bulunmayan sanıklara yargılama gideri olarak yükletilmesine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar M.. V.. ve G.. Ç.. savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından TCK'nın 53. maddenin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, "sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK'nın 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1.maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması ve hüküm fıkrasından “savunman giderinin sanıklardan tahsiline” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanık M.. B.. hakkında, kurulan yağma, ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçları ile sanık M.. V.. hakkında şantaj suçundan kurulan hükümlerin temyiz itirazlarının incelemesinde; 1-Oluş ve dosya içeriğine göre; katılanın, Tansu isimli bayan ile kendi aracı ile ormanlık alana gittikten sonra, sanıklar M.. V.. ve G.. Ç..'nun katılana hitaben, ''çocuğun yaşındaki kızla buralara gelmeye utanmıyor musun?'' diyerek silah çekip dövdükten sonra, “sanık M.. B..'ı tanıyıp tanımadığını” sordukları, katılanın “sanık Muzaffer'i tanıdığını” beyan etmesi üzerine, sanık Mustafa'nın, katılanın cep telefonundan sanık Muzaffer'i arayıp, katılan ile telefonla görüştürdüğü, sanık Muzaffer'in katılana yardım etme bahanesiyle olay yerine geldiği,sanıklar M.. V.. ve G.. Ç.. ile bir süre yalnız görüştüğü, sanıklar M.. V.. ve G.. Ç..'nun katılandan 50.000 TL para istedikleri, katılanın ise bu parayı veremeyeceğini, galeriye satılması için aracını bıraktığını, 20.000.- TL tutarında senet verebileceğini kabul etmesi üzerine, sanık Muzaffer ile katılanın Damla Otomotive birlikte gittikleri, katılanın satılık bıraktığı aracına karşılık, almış olduğu 20.000.- TL tutarında senedi sanık M.. V..a verdiği, sanıklar tarafından bırakıldıktan sonra katılanın şikayetçi olması üzerine, sanık Mustafa'nın sanık Muzaffer'in evinde yakalandığının anlaşılması karşısında; sanık M.. B..'ın sübut bulan yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,2-Sanık M.. V..'ın şantaj olarak kabul edilen eyleminin, yağma suçunun tehdit unsuru içinde kaldığı gözetilmeden, ayrıca şantaj suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile sanık M.. V.. savunmanının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme kısmen uygun kısmen aykırı olarak BOZULMASINA, 28.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.