MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Hırsızlık, mala zarar vermeHÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nın 116/2-4, 119/1-c maddeleri uyarınca zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı kabul edilmiş; adli sicil kaydına göre tekerrüre esas hükümlülüğü bulunan sanıklardan ..., ... ve ... hakkında 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca değerlendirme yapılmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır.I- Sanıklar hakkında yakınan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle hırsızlık suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;Suç tarihinde ...’de güneşin saat 07:25'te doğduğu, sanıkların eylemini 05:00 sıralarında gerçekleştirdikleri, bu haliyle suçun TCK'nın 6/1-e maddesine göre gece sayılan zaman diliminde işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında TCK'nın 143/1. maddesinin uygulanmaması, karşı temyiz bulunmadığından bozma sebebi yapılmamıştır. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.Ancak;1-)Sanıkların, 5237 sayılı TCK.nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca da kendi alt soyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına, karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması,2-) Yargılama giderlerinin her bir sanığın sebep olduğu tutar kadar ayrı ayrı yükletilmesi gerektiği gözetilmeden, “sanıklardan eşitlikle tahsiline” karar verilmesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 326/2. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile sanıklar ..., ... ve ...’ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından yargılama giderine ilişkin bölümden “ sanıklardan eşitlikle tahsiline” sözcükleri çıkartılarak yerine “sebep oldukları tutar kadar ayrı ayrı” ifadesinin; TCY’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölüm çıkartılarak yerine, “sanıkların, TCY’nın 53. maddesinin 2. fıkrası uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar aynı maddenin 1. fıkrasında öngörülen hakları kullanmaktan yoksun kılınmalarına, 3. fıkrası uyarınca da kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından, söz konusu yasaklamanın koşullu salıverilen sanıklar hakkında uygulanmamasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,II- Sanıklar hakkında yakınan ...’a yönelik eylemleri nedeniyle mala zarar verme suçundan ve yakınan ...’e yönelik eylemleri nedeniyle hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;1) Yakınan ...'in 02.01.2006 tarihli ifadesinde “Muhasebeci olarak çalışmakta olduğu iş yerinden 30.12.2005 günü öğlen saatlerinde kapılarını kilitleyerek ayrıldığını, 02.01.2006 günü saat 09:30 sıralarında iş yerine geldiğinde bilgisayar kasasının çalındığını ve çelik para kasasının kilit kısmının kırılmış olduğunu tespit ettiğini” beyan ettiği, suça konu bilgisayar kasasının yakınan ...’un iş yerinden hırsızlık yaptıktan kısa bir süre yakalanan sanıklarda bulunamadığının anlaşılması karşısında; sanıkların iddia edilen eylemi işlediklerine dair ve bu eylemden mahkumiyetlerini gerektirir her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil elde edilemediğinden ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından beraat kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,Kabule göre de;2) Sanıklara yüklenen mala zarar verme eyleminin, 5271 sayılı CMK’nın 253 ve 254. maddeleri uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı gözetilerek, taraflara usulünce uzlaşma önerisinde bulunup sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ... savunmanları ile sanıklar ..., ... ve ...’ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 04.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.