Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3587 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18501 - Esas Yıl 2011





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : HırsızlıkHÜKÜM : MahkumiyetTEMYİZ EDENLER : Sanıklar Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:Sanık ...'nun adli sicil kayıtlarında yer alan, ... 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 08.12.2004 gün 2004/500 Esas ve 2004/1187 karar sayılı kararına konu mahkumiyet hükmü esas alınarak hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58/6-7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz sisteminin ve denetimli serbestlik tedbirinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi ve sanıkların Türk Telekom'a ait 8 direk arasında haberleşmeyi sağlayan telefon kablolarını kestikten sonra geldikleri araca yüklemek istedikleri sırada aracın bankete düşmesi üzerine kabloları aracın bulunduğu yerden 30 metre kadar ilerde ve kabloları kestikleri yere 500 metre uzaklıkta bulunan kayalıkların arkasına saklayarak araçlarını kurtarmak için olay günü gece saat: 02.30 sıralarında çevredeki köylülerden yardım istedikleri, araçlarının köylülerin ve kolluğun yardımı sonucu düştüğü banketten çıkarıldıktan sonra aynı gün saat: 10.00 sıralarında hırsızlığa konu telefon kablolarının bulunduğu bildirilip, kolluk tarafından olaylar arasında bağlantı kurularak sanıklara ulaşıldığı ve izlemede kesinti oluştuğunun anlaşılması karşısında; suçun tamamlandığı düşünülmeden, kalkışma aşamasında kaldığı kabul edilerek hırsızlık suçundan eksik cezaya hükmedilmesi, karşı temyiz olmadığından ve 5237 sayılı TCK 35. maddesinin 143. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı kanunun 61. maddesine aykırı davranılmış ise de sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine ilişkin haklardan yoksunluğun 5237 sayılı TCY.nın 53/3. maddesi uyarınca yalnızca kendi alt soyundaki kişiler bakımından koşullu salıverilmeyle sona ereceği gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan, sanıkların aynı Yasanın 53/1-c maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverilmesine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi; Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve ...'ın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “53.maddenin uygulanmasına” ilişkin bölüm çıkartılarak, yerine “Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkûmiyetinin yasal sonucu olarak sanıkların 5237 sayılı TCY’nın 53/1.maddesinin (a),(b), (c),(d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; (c) bendinde yazılı “kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri” açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum oldukları hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmalarına” cümlesi yazılmak suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.